4. Bölüm

21 3 0
                                    

Keyifli Okumalar

Buğulu Tılsım-Dördüncü Bölüm

Allah'ım sürekli bu rüyama giren adam bir tesadüf mü bu neyin işareti böyle? Bir şeyler olacak ve sanki ben bu işten çok zararlı çıkacaktım ve içimden bi ses bu rüyanın hiç hayra alamet olmadığını söylese de...

Rüyanın etkisinden çıkmak için elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynaya baktım ve bi anda rüyama giren adamın yazı yazarken bileğindeki dövme şeklinde olan  işaret gözümün önüne belirdi pek de görünmüyordu ama bana çok tanıdık geldi. Sanki her gün görüyormuşum gibi etki verdi nedense. Kafamı toparlamaya çalıştım  pek işe yaramasa da...

Bugün müdürün verdiği görevi yerine getirmek için biraz daha dikkat çekici olmalıydım ki insanlar beni dinlesinler. Dolabımı karıştırdıktan sonra uygun olduğunu düşündüğüm elbiseyi elime aldım. Siyah ve üstünde kırmızı çiçeklerin olduğu bir elbise. Çok vakit kaybetmeden giyindim. Saçlarımı hafif dalgalandırdım, makyajımı da aynı şekilde yaptıktan sonra topuklu ayakkabılarımı da giydim ve artık hazırdım .

Başka bir şey isteseymişim Allah'tan olacakmış herhalde. Evet yıllardır bütün kitaplarını sabırsızlıkla okuduğum ve hiç kendini göstermeyen yazar bir hafta sonra burda olacaktı. Ama içimde kötü bir his var bu kadar kolay mı olacaktı onu görmek ya da ben mi öyle  zannediyordum ?

İçimdeki kötü hisleri bir kenara bırakıp Müdürün 'akla zarar 'kardeşiyle  beraber verilen görev hakkında konuştuk. Dediğine göre biraz insanları etkilemem gerekiyormuş sadece isim almakla kalmayacakmışım. Bu işin hakkını vereceğimden hiç şüphesi olmaması gerektiğini söylediğimde  biraz tereddüte kalsa da- çünkü neymiş efendim sen daha beni ikna edemiyorsun söylediklerine falan fıstık- en sonunda ikna oldu ve işe koyuldum.

İçim öyle kıpır kıpır ki onun hakkında insanlara bir şeyler anlatırken bu heyecanımı onlar bile fark ediyorlardı. Bu da insanları etkilemek için iyi bir sebep oluyordu. İsimleri not ederken  izlendiğimi hissediyordum ama her döndüğümde kimsenin olmadığını fark edince tekrar işime dönüyordum. Bu koşuşturmada zamanın nasıl geçtiğini pek anlamasam da ayaklarımdaki ağrıdan her şey belli oluyordu aslında...
Bi kahve molası ve tabi ki hayatımın bir parçası olan kitabımı okumak beni biraz olsun rahatlatabilirdi.

Hemen çalıştığım kata gidip kitabımı aldım ve bu AVM'nin en sessiz olan katına gitmek için asansöre doğru ilerledim. Bana doğru gelen ve bir o kadar da tanıdık gelen koku arkama dönmeme sebep olmuştu. Döndüğümde gördüğüm kişiyle istemsizce gülümsedim. Hala pek de yüzüne bakamasam da ne yazık ki o gün abisi hakkında söylediklerime şahit olması gereken son kişiydi ve olan olmuştu aslında. Beraber asansöre girdikten sonra gideceği katı sorduğumda aynı kat olduğunu öğrenmiştim. İçimden daha tanışmadığımızı geçirdim ve o anda sanki içimi okumuş gibi,

"Biz tanışamadık sanırım."

Gülümseyip,

"Evet biraz öyle oldu." elimi uzatıp ,

"Ben Buğlem"

O da aynı şekilde elini uzattığında elindeki dövmeyle neye uğradığımı şaşırdım desem tam da yeri olurdu.

Bu bana kaderin bi oyunu mu anlamıyorum gerçekten aklım almıyor. Yoksa ben iyice paronaya mı olmuştum?

Bu rüyamdaki adam olabilir miydi?



Uyurken uyandırılmış gibi
beni
bir Sardunya büyüttü belki

             ~Edip Cansever ~

Sizce kader onlara nasıl bir oyun oynuyor?
Hikayenin akışı nasıl bi de sizden merak ediyorum ☺
Bir sonraki bölümde görüşmek için can atıyorum.
Görüşmek üzere...

Buğulu Tılsım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin