8. Bölüm

19 2 2
                                    

Buğulu Tılsım-Sekizinci Bölüm

Keyifli Okumalar;

Sabah uyandığımda üstümde yorgunluk vardı.Uykumu alamamak bir yana sürekli aynı rüyayı görmem ve uzun zamandan beri gördüğüm rüyanın baş karakterinin Buğulu Tılsım olması beni fazlasıyla etkiliyor.

Sabahın erken saatleri ve bu yorgunluk yüzünden içimden  işe gitmek gelmiyordu. Kendimi toparlamak için yataktan çıktım.Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Çok da özen göstermeden üstümü giydim ve evden çıktım. Rüyam aklıma geldi. Ne tuhaf değil mi hayalini kurduğum adam, kafamda türlü türlü hallerde hayal ettiğim adam rüyama geliyor ama nedense rüyamda bile kendini göstermiyor ne acayip. Gerçekten dediği gibi olacak mı acaba? Bu kötü günler güzel günleri habercisi mi olacak? Öyle olduğunu umut ederek kafamdaki düşüncelerden kurtulmaya çalıştım.

İşe vardığımda daha erken olduğunu bildiğim için kahve içmemin beni rahatlatacağını düşündüm. Kahve alırken aklıma bir şey takıldı. Kaç gündür Rüzgar görünmüyordu. En son o gün hazırlıkları yaptık ve bir daha görmedim. Aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı. Başına bir şey mi geldi acaba?

İşimin başına geldim. Müşterilerle ilgilenmeye çalıştıkça aklıma o gün geliyordu. Sanki burda çalışmak bana iyi gelmiyordu. Aklıma gelmemesi için uğraşacak  bir şeyler bulmaya çalıştıkça, kendimi onu daha çok düşünerek buluyordum.

Ama iyi ama kötü bu iş gününü de atlattım. Simya'yla beraber kafa dağıtmak için alışverişe gittik. Alışveriş falan derken zaman bayağı bi ilerlemişti. Eve döndüğümüzde saat 9 olmuştu. Bu yorgunluğun üzerine iyi gelecek şey duş almak olur. Duşumu da aldıltan sonra Simya'yla oturup  sohbet etmeye başladık. Bir anda  telefonumun sesi korkuttu ikimizi de.  Ama ekranda gizli numara yazıyordu. Açıp açmamakta kararsız kaldım. Sonra açmayıp telefonu kenara bıraktım. Tekrar arıyordu. Bu da kim böyle? Neden gizli numaradan arıyor? Simya  da yüzümdeki tedirgin ifadenin farkına vardı. Telefonun ekranını gösterdiğimde o da benim gibi şaşırdı. Ama açmam gerektiğini söyledi. Tam açacakken arama sonlandı. Saniyeler sonra tekrar çalmaya başladı. Derin nefes alarak telefonu açtım. Sesimi çıkarmadım.

"Şu an susuyorsun ama bağıra bağıra susuyorsun aslında. Hayat yorar insanı, merak içinde durmak yorar insanı..."

Şaşkındım. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Simya da kulağını telefona dayamıştı. Pür dikkat dinliyordu ve benim gibi o da şaşkındı. Çünkü bu söz Buğulu Tılsım'ın sözüydü.

"Siz kimsiniz? Ve amacınız ne?"

"Aklında bir profile benzetmeye çalıştığın, hissettiklerinin hayranlığın  ötesinde olan ve uzun zamandır yaşadıklarının oyun olduğunu düşünmene sebep olan kişiyim ben."





Kitabım hakkında düşüncelerinizi gerçekten çok merak ediyorum. Yorumlarınız benim için bir yol...
Beğenmeniz ümidiyle;

Buğulu Tılsım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin