Buğulu Tılsım

3. Bölüm

Bu kitabı yazarken o kadar çok heyecanlanıyorum ki ...

Keyifli Okumalar❤❤

Buğulu Tılsım-Üçüncü Bölüm

Anlayamıyorum ya neden her bu kitabı okuduğumda o adam rüyama giriyor?
Bu adam da kim? Neden özellikle bu kitap?

Rüyayı baştan sona Simya'ya anlattım. O da çok şaşırdı bu işin içinde bisi var  bilinmeyen denklem gibi...
Bu düşüncelerimizi bi kenara bırakıp tekrar hazırlanıp işe gittik. Bugün kitabımı evde unutmamıştım ama yine bi sorun var! Sabah Simyayla çantalarımız yan yana olduğu için yanlışlıkla kitabı onun çantasına  koymuş olmalıyım.
Müdürün yokluğundan fırsat bilip hemen Simyanın çalıştığı kata gittim.

Simyanın yanına gittiğimde bi adama biraz sıkkın biraz sinirli biraz da işin verdiği yorgunluktan olsa gerek bitkin bir şekilde kitap tanıtımı yaptığını gördüm. İyi de Simya işini severek yaptığı halde neden yüz ifadesi bu kadar hayattan bezmiş bi şekildeydi.  Özellikle de bu uzattığı ' Buğulu Tılsım'ın Sardunya 'kitabıydı.
Ortamın gergin olduğunu gördüğümden çantanın üstünde duran kitabımı alıp tam gidecekken adamın keskin ve bi o kadar da tebessüm dolu bakışları önce elimdeki kitaba ve daha sonra gözlerime kaydı. Siyahın en güzel tonu olan gözleri adeta beni içine çekiyor ve bir türlü gözlerimi ondan alamıyordum. Beni kendime getiren Simyanın sesi oldu.

" Ben de sana kitabı getirecektim "

Gülümsedim.

"Bi FBI edasıyla BBM'ye(Müdür) yakalanmadan anca geldim senin yoğun olduğunu tahmin etmiştim."dediğimde adamın  gülmemek için birbirine bastırdığı dudakları benim de gülmeme neden olmuştu.

Simya'ya kolay gelsin deyip asansöre doğru ilerledim.

                              ***

"Müdür Bey sizi odasında bekliyor"

Kim bilir yine ne yapmıştı bu gariban kız?

İç sesime gülerek Müdürün sekreteriyle beraber odanın önüne geldim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.

" Beni çağırmışsınız Müdür Bey "

Müdür beni baştan aşağı süzdükten sonra konuşmaya başladı.

"Bir hafta sonra Buğulu Tılsım'ın imza günü olucak ve sen AVM' de kimlerin geleceğini öğrenip liste oluşturacaksın."

Duyduklarım karşısında gözlerim resmen yuvalarından fırlayacaktı. Yıllardır kendini göstermeyen gölge gibi gizlenen ve benim her kitabını her sözünü okurken kendimden geçtiğim hayran olduğum yazar Buğulu Tılsım'ın imza günü için görevlendirilmiştim.  Yanlış duymadım değil mi? İyi de bu yazar defalarca imzalı kitabını kendisi ortaya çıkmadan okurlarına vermişti. Acaba neden sadece bu AVM'deki çalışanlar onu görebilecekti?
Müdür tekrar konuşmaya başlayınca pür dikkat onu dinledim.

" Bu görevde kardeşimle beraber her şeyi hallediceksin o ne diyorsa onun sözünden çıkmayacaksın" tam o sırada kapı açıldı ikimizin de gözü kapıya dönünce gördüğüm kişiyle kalakaldım.

" İyi insan lafının üstüne gelirmiş"

" Hoşgeldin"

" Hoşbulduk BBM" Müdür Bey duyduğuyla şaşırdı.
Kardeşi olduğunu öğrendiğim adam sinsi sinsi gülüyordu. Ne yapmaya çalışıyordu böyle?
"BBM mi ?

" Şakalaşıyorum sadece Abi"

"Biz de seni bekliyorduk kardeşim. Sana yardımcı olması için görevlendirdim Buğlem'i"

Ben adama bakakalmıştım. Hem utancımdan hem de şaşkınlıktan dilim tutulmuştu resmen. Müdür Bey bi şeyler soruyor ama ben hala kafamı toparlayamamıştım. Bu adamda çok farklı bi bakış ve çok farklı bi enerji var beni kendine çeken.
Üslubu ve duruşu ne kadar da tanıdık geliyor...
Sanki her gün konuştuğum , hayatında hayatımı bulduğum biri...

Hayatımızı bir düşe
benzetenler
tamamıyle haklıdırlar.
Biz uyanık uyuruz ve
Uyurken uyanığız.
    
          ~ Montaigne ~

Özellikle yorumlarınızı çok merak ediyorum...

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere☺