1 ay sonra
Jimin ve jungkook o günden sonra daha da yakınlaşmışlardı. Jimin daha dürüsttü, eskisine göre.
"hey jimin?"
"efendim Kookie"
"bu gün gezelim mi?"
Jimin gülümseyip kafasını salladı, Kook mutlulukla ellerini çırptı.
~
Jimin kıyafetlerini değiştireceğini söyleyince jungkook onu yurda bıraktı, çünkü bu bir jeon jungkook klasiğidir. Ve geri dönerken jimin'le konuşuyordu. Jimin sırt çantasının içine birşeyler koydu ve yurttan çıktı. Jungkook okula manken gibi geldiği için jimin'i bıraktıktan sonra gidip giyinmemiş okul da beklemişti. Aslında jimin yurt da beklemesinin daha sağlıklı olacağını ona söylemişti ama bu jeon jungkook'du söz dinler miydi?
Asla.
Okul da beraber buluştular ve jungkook ilk önce Jimin'in yanağından öptü jimin
(hani sahne de elini tutcakken vurmuştu ya onu anımsayın)
Karnına hafifçe vurdu jungkook'un.
Jungkook güldü.
"ilk ne yapsak?"
Bilmem anlamında dudak büzdü jimin.
Jungkook kalbini tuttu.
"beni öldürmeye mi çalışıyorsun!?!?!"
"Ne yaptım ya."
"nefes alışın da bile beni etkilememeliydin park jimin."
Jimin kahkaha attı ve utandığı için de yüzünü kapattı.
Jungkook yürüyor jimin arkasından gidiyordu,jungkook durunca merakla ona baktı jimin.
Sonra önlerinde ki motoru gördü.
"motor kullanmayı biliyor musun ki?"
"tabi ki de evet prensim." motora oturunca konuşmaya devam etti jungkook.
"lütfen kaskını tak ve oturup belime sarıl."
Jimin dediği gibi kaskı taktı ama jungkook bir türlü sürmüyordu.
"ne oldu?"
"Jimin... Kendi yanaklarını görseydin sen de gidemezdin."
~~~~~~~~~~~
İki genç tüm gün gezmişlerdi bowling oyanmışlardı, sinemaya gitmişlerdi, parkta oturmuşlardı,yemek de yemişlerdi. Şu an han nehirin de gökyüzünü izliyorlardı. Evet gökyüzü kararmıştı ama jimin jungkook'a o kadar dalmıştı ki bunu fark etmiyordu. Kafası bir anda dank edince birden ayağa kalktı.
"JUNGKOOK SAAT KAÇ?"
Jungkook anlamamış bir şekil de ona baktı ve sonra saatine.
"21.00"
"SİKTİR YURT KAPILARI KAPANMIŞTIR GEÇ KALDIM."
"bende kal?"
"JUNGKOOK CİDDEN SIRASI DEĞİL"
ayağa kalkıp saçlarını karıştırdı jimin.
Jungkook da ayağa kalktı ve onun elinden tuttu.
"ciddiyim bir günlük ben de kal."
Jimin ona 'ciddi misin?' bakışları attı.
"ciddiyim gidelim hadi."
Jungkook jiminin elinden tuttup arkasından sürükledi.
Yine motora bindiler ve jungkook'un jimin'i mıncırma isteği gitmiyordu.
Neyse ki sağ salim Jungkook'un evine vardılar.
Eve girdiklerin de Jimin'in üstün de bir mahçupluk vardı.
"aa jimin cidden rahat ol."
Jungkook jiminin çeketini ve cantasını alıp odaya götürdü. Jimin de o arada içeriyi inceledi.
Jungkook elinde bir şort ve t-shirt ile girdi.
"bunları giy daha rahatlar."
Gittiğin de ne ara kendi üstünü değiştirdi ne ara ona kıyafet getirdi ki diye düşündü jimin.
Umursamadan kıyafetleri aldı ve lavaboya girip giydi. Daha önce de geldiği için lavaboyu biliyordu.
"Jungkook çantam nerede?"
"BENİM ODAMDAAA"
diye seslendi jungkook içerden.
Jimin onun odasına gidip kıyafetlerini çantaya debiştirdi.
Sonra jungkook'un yanına gitti ve oturdu.
Jungkook ha bire esniyordu bu yüzden jimin de ha bire esniyordu.
"uyuyalım artık."
"sen git ben burada uyurum."
"jimin saçmalama."
"o zaman ben gideyim sen burada uyu."
Jungkook sabır dilercesine yukarı baktı.
"of ne ya?"
"beraber uyuruz hadi."
"Hayır ya banane."
Jungkook jiminin önüne gitti ve onu ayağa kaldırdı. Sonra onu omuzuna aldı.
(hani şu karakol skecinde ki gibi)
"bir kere de sözümü dinle ya hep bır bır bır."
Jimin kollarını birleştirmiş ve konuşmama kararı almıştı.
Oraya girdiklerin de jimini yatağa oturttu jungkook.
Jimin hemen yorganın içine girip arkasını döndü. Jungkook da yorganın içine girdi ama,arkasını dönmedi tersine jiminin beline sarıldı.
Jimin'in çıkardığı tek bir ses vardı.
"hıh."
Bir süre sonra jimin pes etti ve jungkook'a döndü ama jungkook çoktan uyuyakalmıştı.
Jimin gülümseyip onun alnına bir öpücük kondurdu ve kokusunu içine çekti jungkook'u yüzünün her yerinden öptü. Ve özür diledi. Bu sabah jungkook'dan daha erken uyanmak zorundaydı çünkü. Belki jungkook'un canını yakacaktı ama, mecburdu. Sevdiğini bir kaç kez daha öpüp kokladı jimin. Ve sonra kendini jungkook ve uykunun ellerine teslim etti.
GAYS merhaba, merhaba meybuzlarım size kıyamadığım için bu bölüm yapmadım birşey ama diğer bölümü...
Neyse benle kalın sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Singularity '
Fanfic"ben senin de dediğin gibi beni sevecek birini buldum küçük prensim. Ama asla unutma ki, benim kalbim hep senin için atacak."