×Ön uyarı : Jinyoung bebişime bu bölümde çok kızacaksınız, yine de sabırlı olun lütfen. İyi okumalar. 🖤 ×
Mark Tuan.
Doğru mu gördüm diye emin olamadan mesajı defalarca kez okudum o gece.
Jinyoung gözümde kusursuz bir melekti. Güzeldi, narindi ve dahası kibardı. Onu bir kez bile insanlara bağırırken görmemiştim.
İnsanlarla iletişim konusunda sorun yaşamazdım, o istisnaydı. Benim güzel istisnam.
Tüm cesaretimi topladım. Odadan çıkmadan evvel üstüme raftaki "pahalı" parfümümden sıkma- pardon boşaltmayı da ihmal etmedim tabii ki. Son mesajımda da dediğim gibi aşağı adeta uçar gibi indim. Karşımda gördüğüm güzellik karşısında bir süre duraksadım. Basit siyah bir eşofman ve düz bir tişörtle nasıl bu kadar harika görünebilirdi?
"Mark utanmasan bütün parfüm şişesini üstüne boşaltacakmışsın."
Harika ses tınısı kulaklarımı okşadığında çapkın bir gülüş yolladım ona.
"E öyle yaptım zaten güzelim."
Hafif kaşları çatıldı önce. Daha sonra boğazını temizledi sessizce. Her bir hareketini tanıyordum onun, bedenindeki her bir ayrıntı benim için hep uzaktan izlediğim değerli bir hazine niteliğindeydi.
"Tuan, bana öyle hitap etmen hoşuma gitmiyor biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum."
"Madem biliyorsun, hala neden-"
"Çünkü seni seviyorum."
Söylenmek için açtığı dudaklarını yavaşça birbirine bastırdı. Gözlerim gözlerine değdiğinde nefesimin kesildiğini hissettim. Ona olan aşkım beni bir gün öldürecekti.
"Pekala, beni takip et."
Ben daha ne olduğunu anlamadan bileğimi narin parmakları sardı. Şaşkınlık içerisinde adımlarına uyum sağlıyordum. Nereye geldiğimizi ancak tenime değen teni beni bıraktığında farkına varabilmiştim. Onların bodrum katındaydık.
"Ben seni sevemem."
Gözlerini kaçırdı gözlerimden. Canımın yandığını anlıyor olmalıydı.
"Neden? "
"Sevemem işte."
Bileğinden çekip bana biraz daha yaklaşmasını sağladım.
"Seni seviyorum, Jinyoung. Kendimi bildim bileli kalbimde sadece sen varsın. Bakışların var, kokun var. Her şeyim sen olmuşsun."
"Çok güzel seviyorsun. Tuan ben.."
Usulca bedeninin bana sokuluşunu izledim. Kollarını boynuma sardı. Şu anda rüyada olduğumu düşünüyordum. Dudaklarımın yanağıma değdiğini hissettim. Bu temas o kadar kısa sürdü ki ben daha ne olduğunu idrak edemeden o geri çekilmişti.
"Bak sarılmak istiyordun oldu. Beni sevmekten vazgeç. Ben seni sevemem Tuan."
"Jinyoung-"
"İyi geceler Mark, eve gitmelisin."
Jinyoung , o gece beni soğuk bodrum katında tek başıma bıraktı ve karanlığa karıştı.
Park Jinyoung, Mark Tuan isimli kişiyi "Spazio." olarak kaydetti.
Spazio: İtalyanca uzay demek.
Hi guys! Kafalar iyice karıştı değil mi? Benim de karışık sormayın. Okuyanlar olarak beni gerçekten mutlu ediyorsunuz. Sizi seviyorum. 🐣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jinyoung is warmest color. // markjin
ספרות חובבים@markiepoo : Jinyoung, bir dahaki giyinişinde rica ediyorum perdelerini kapat. Bir gün kalpten gideceğim yoksa.