"Ne?" ağzımdan sadece bu kelime çıkmıştı, anlamıyordum daha doğrusu anlamak istemiyordum. Ulun beni sevmemeliydi
Bu bana haksızlık olurdu
"Seni seviyorum Adel, sen de beni seviyorsun biliyorum" dedi fısıltıyla
"Hayır"
"Hayır, Hayır, Hayır!" diye bağırdım
"Lütfen şaka olduğunu söyle" dedim umutla
"Neden şaka olsun? Adel seni seviyorum"
"Sen benim arkadaşımsın" dedim son bir umut
"Ne arkadaşı Adel? ben seni seviyorum!" dedi bağırmaya yakın bir sesle
"Üzgünüm ama ben seni sadece arkadaş olarak görüyorum Ulun" dedim korkarak
Çünkü acayip sinirli gözüküyordu
"Sen beni reddedemezsin" dedi her bir kelimenin üstüne basarak
Geri geri gitmeye başladım gerçekten korkuyordum
"Sen beni reddedemezsin !" Diye gürledi
Korkuyorum, korkuyorum
Üstüme yürümeye başladı
Ben gözleri kapatmış olacakları bekliyordum benim gücüm erkeklere yetmezdi
Bir den bedenim geriye çekildi burnuma dolan tarçın kokusuyla gözlerimi açtım
Kaşları çatık bir biçim de bana bakan Kıvanç
"İyi misin okyanusun ruhu?" sertçe yutkundum
"Ne yapıyorsun lan sen?!" dedi Kıvanç
"Kes sesiniz görünmez çocuk" dedi Ulun
Bu söz Kıvanç ın kısa bir süre donmasına sebep olmuştu
"Onu korkutuyorsun Ulun" dedi Kıvanç
Ulun bir süre durduktan sonra çenesi titreyen bana baktı
"Adel ben özür dilerim, bir an sinirlendim" dedi
"Kes. Seviyorum diyorsun ama onun canını yakıyorsun" dedi Kıvanç
"Herkesin bir sırrı vardır Kıvanç" dedi Ulun
"Sakın, Sakın o ağzını açma!" dedi Kıvanç tehditvari bir ses tonuyla
"Tabii ki! Adel e asla senin bilinmeyen olduğunu söylemem" dedi
Bu kadar yeter artık, üst üste dinlediğim itiraflar gerçekten yormuştu beni
Gözlerimi elimi tutan eline indirdim, o ise öylece bana bakıyordu elimi hızla çektim ve geldiğim yerden gitmeye başladım
"Adel dur saat çok geç oldu eve bırakayım bari seni" dedi Kıvanç yorgunca
Cevabım ne olursa olsun benimle geleceğini biliyordum, o yüzden sustum
"Ben özür dilerim Adel" dedi Kıvanç
"Belki seni kandırdığımı düşünüyor olabilirsin"
Tam da öyle düşünüyordum
"Ama gerçekten öyle değil"
Bu sözleri pek bir şey ifade ettirmiyordu
"Ben hep görünmez bir çocuktum ilk okulda da öyle" dedi kıkırtıyla, eski anılarını hatırlıyordu
"Ama bir kız vardı, güneş kadar parlak sarı saçlarıyla bana güneş olmuştu" dedi
Bu kızı merak etmiştim
"Kocaman mavi gözleri vardı" dedi bana bakarak
"Ağlasa dünyaları yıkabileciğim ikinci kişi"
"Birinci kim" dedim merakla
"Annem" dedi
"Ama şimdi dünyaları yıkabileceğim kız gözümün önüm de salya sümük ağlıyor" dedi karanlıkta bile belli olan yeşil gözleriyle
Bir an duraksadım
Boyu benden epey uzun olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kalıyordum
Boyuma gelmek için biraz eğildi
"Bana yaptığın kolyeyi de takıyorsun" dedi fısıltıyla
Kafamı boynumdaki halkalarla yapılmış kolyeye çevirdim
"Beni neden tanımıyorsun Okyanusum?"
"O kadar mı siliktim gözünde?"
Yeşil gözleri kızarmaya başlayınca ağlayacağını anladım
"Sonra konuşalım olurmu Kıvanç" dedim bitkince
Zaten ev bir sokak ilerideydi
En kötüsü de bana aşık iki çocuk vardı biri beni tüm masumluğu ile severken diğeri defalarca canımı yakmıştı
.
Düzenlendi🌊Feels geçiriyorum normal mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Denizciler
Random"Ve aptal deniz kızı acısından köpük olup okyanusa karıştı" Tamamlandı🌊 Düzenlendi🌊