Sabah saat altıda alarmımın sesiyle uyandım uykulu uykulu kalktım aynaya geçip kendime baktım. Dünden hazırladığım bavulumu odamın kapısına bırakıp hazırlanmaya başladım .Siya yırtık bir pantolon ve kırmızı bol bir tişört giydim saçımı taradım ve hazırdım telefonumu şarjdan çıkarıp aşağı indim . Mutfaktan mis bir koku geliyordu hemen mutfağa indim . Birde ne göreyim annem bana mis gibi bir kahvaltı hazırlamıştı . Çok aç olduğum için hemen oturup yemeği yemeye koyuldum . Çok hızlı yediğim için lanet olsunki üstüme döküldü . Çok sinirlenip NEDEN!!!!!! diye bağırdım .Yine odama çıkıp üstümü değiştirdim bu sefer üstüme beyaz renkli bol tişört giydim .Tam lavoboya gidicekken telefonum çaldı Tuana arıyordu hemen açtım ve konuştuk .Bana zamanında havalimanında olmamı söyledi yoksa geç kalabiliriz . Baş ucumdaki saate baktım daha bir saat vardı .Bavulumla birlikte salona indim annem ve babamla konuştum ama zaman hızlı geçti ve gitme saatim gelmişti annem ve babamla vedalaşıp tuanayı aradım.Bana havalimanının bekleme salonuna gelmemi söylemişti . Hemen bir taxiye binip havalimanına vardım bekleme salonuna girdim ve tuanayı bekledim. On dakika sonra bir kaç kişi geldi onlarda oturdular ve bakışmaya başladık. İçimden bunlar kim ya gidin amipler diyodum ve o sırada tuana geldi selamlaştık.O kızlar bize tip tip bakmaya devam ettiler.Bende dayanamayıp yanlarına gittim. İsimlerini sordum.Dilara,Asya ve zeynep dediler onlarda bizim gibi koreye staj için gidiceklerdi.Gerçekten çok mutlu olmuştum.Onlarla gerçekten yakın olmuştuk bir kaç dakika sohbet ettikten sonra uçağın saati gelmişti. Hızlı bir şekilde biletleri verip uçağı girdik şansa bakın onlarla biletlerimiz yan yanaydı. Yol boyunca sohbet edicektik.Bize kendilerini anlatmaya başladılar dilara ünlü oyuncu Atakan Hoşgörenle sevgiliymiş oda bizim gibi üniversite öğrencisi .Zeynep ve asyada bizle aynı.Yol boyu sohbet ettik. Birkaç saat sonra gözlerimi açtım hostesin sesi ile uyandım yolda uyuduğmuzu farkedip onları uyandırdım. Camdan dışarı baktığımda gelmiştik Seoul .........
