Hızlı bir şekilde hazırlanmaya başladık ve otelden çıktık.Bir yandan yürürken bir yandanda restoran arıyorduk. Gerçekten çok yorulmuştuk. Neyseki birkaç dakika sonra bir restoran bulduk. Girdiğimiz yer baya lüks bir yerdi.Hemen bir masaya oturup menü istedik. Getirdikleri zaman fiyatlara baktık. Dilara "bu ne lannnnnn!!" niye bağırdı. Bende kısık bir sesle "ne bağrıyon it"dedim. Dilara bana bu fiyatlar ne dedi. Evet biraz pahalı ama sonuçta lüks bir restoran. Garsonu çağırdım ve yemekleri sipariş ettik. Yemekler gelene kadar biraz sohbet ettik.Staj için konuşmaya başladık. Birkaç dakika sonra yemekler geldi içecek olarak biz şarap Tuana cola istemişti. Fakat maalesef garson onları unutmuştu. Hemen getirmeye gitti. O sırada arkamızda oturan bir çift vardı ne güzellerdi tabi bizde kıskandık. Onlara bakarken içecekler gelmişti. Keyifli bir şekilde yemeğimizi yerken bize bir mail geldi hemen baktık. Staj yapacağımız yer değişmişti,şaşırmıştık. Ben hemen hocayı aradım. Hoca bize çalışıcağımız yerin BİG HİT olduğunu söyledi. Oranın neresi olduğunu bilmiyorduk ama yarın öğrenecektik. Ben bunları kızlara ilettim onlarda şaşırdılar. Birkaç saat sonra yemeğimizi bitirip hesabı istemiştik. Hesap çok kabarık gelmişti ama yapıcak birşey yoktu ödememiz lazımdı. Ödediğimiz gibi restorandan çıktık bir yerlerde bir şey yapalım dedi Tuana. Bende olur diye kafamı salladım. Kızlarda okeylemişti. Biraz yürüdük sohbet ettik. Yürürken mükemmel bir park gördüm gölün önünde bir bank vardı kızlara orayı işaret ettim. Kızlarla birlikte oraya oturduk. Bir saat sonra Dilara uykum geldi hadi gidelim dedi. Zeynep ,Tuana ,Ayşe ve Asya'da aynı fikirdelerdi. Onlara benim uykum yok siz gidin ben sonra gelirim dedim. Onlarda tamam diyip gittiler. Karşımda ayın göle çarpan mükemmel yansımasını izlerken yanıma biri oturdu. Bana "Burası boş mu?"diye sordu. Bende kafamı sallayıp onayladım ama yüzüne bakmadım. Bana merhaba dedi bende merhaba diyip yüzüne baktım. Yüzüne baktığımda kalbim küt küt atmaya başlamıştı o kadar hızlı atıyorduki sanki 360' a binmiş gibiydim. Bana ismimi sordu utanmış bir şekilde ismimin Defne olduğunu söyledim. Bana bakarak gülümsedi ve yanağındaki kocaman gamzeleri ortaya çıkmıştı sanki o gamzelerde kaybolmuş gibi hissettim. Bende vakit kaybetmeyip ismini sordum. Bana bir kaç dakika tip tip baktı bende nolduğunu sordum. Bana "İsmim Namjoon ama bana Joon diyebilirsin" dedi gözlerime bakarak. Kalbim o kadar kızlıydı ki şuan sanki çıkmış ve kolbasti oynuyor gibiydi. Ona kocaman bir gülümseme atarak peki Joon diyip güldüm. Bir kaç saat onla tek başımızda sohbet ettik. Ama saat on iki olmuştu bile. Telefonumun çaldığını farkettim arayan Zeynep'di "Nerde kaldın kızım sen hadi saat kaç oldu gel" dedi bende tamam diyip kalktım oturduğum banktan bana bakmaya başlayan Joon nereye diye sordu. Bende gergin bir şekilde "Eeee şey benim gitmem lazımda belki başka bir gün burda görüşürüz" dedim. Bana kocaman gülümseyerek belki dedi ve yanımdan uzaklaştı. Gerçekten kalbimin çıkacağını hissettim. Hemen koşarak otele gittim kapıyı hızlı bir şekilde çaldım Asya kapıyı açtı. Hemen hızlıca girdim ve kızlara akşamki olayı anlattım. Kızlar aynanda wowwww diyerek güldüler. Bende utanmıştım doğal olarak. Lavoboya gidip dişlerimi fırçaladım pijamamı giydim ve yatağa uzandım. Bütün gece akşam ki olayı düşünüp durdum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Joonla hayal et
Ficção AdolescenteKoreye staj için giden birinin orda joonla yaşanan aşkı