Sabah Tuana'nın anıran sesiyle uyandım kucağımda anırıyordu. Ona bit tokat atıp kalktım lan sus dedim. Yataktan kalktığım gibi elimi yüzümü yıkadım ilk iş günüm olduğu için makyaj yaptım mavi dizleri yırtık bir pantolon tam belime kadar gelen Beyaz bir tişört giydim. Kızlar benden erken kalktıkları için lobide beni bekliyorlardı hemen çantamı alıp aşağı onların yanına indim. Kahvaltı için dışarı çıktık. O dünkü yere gittik. Tabiki bugün hesabı Asyaya kitlicektik ama benim dünden beri hiç iştahım yoktu aklım hep joon'daydı. Bir dakika bile aklımdan çıkmıyordu. Kahvaltımızı yedik ve bir taxiye bindik bizi Big Hit şirketine bırakmasını söyledik birkaç dakika sonra varmıştık. Çok heyecanlanmıştım heyecandan Dilaranın elini sıktım. Bana "napıyon salak" dedi. Off napıyım heycanlandım dedim. O kadar heycanlandım ki joonu bile unutmuştum. Hemen içeri daldık kalbim yine çok hızlı atıyordu. Orası o kadar medeniydiki fakir gibi durduğumuzu hissettim. Hızlı bir şekilde müdür odasını bulduk ve bize neler yapıcağımızı söyledi. Biz üniversitede yüksek lisans yaptığımız için bizde önemli görevler vereceğini söyledi. Müdür bu görevleri anlatmaya başladı bir müzik gurubunun kişisel olarak işlerini yapıcaktık. Bu gurubun kim olduğunu sorunca bize bts dedi. Ben bağırarak "Oha bts mi yuhhh !!!" dedim. Kızlar bana tiptip baktı ama müdür bana gülüyordu. Onların ne gibi işlerini yapacağımızı sordum. Herkeze bir üye vereceğini söyledi. Zeynep jungkook'un özel makyözcüsü,
Tuana jimin'in giysi tasarımcısı ,Asya suga'nın fotoğrafçısı, Ayşe jin'in , kuaförcüsü ,Dilara'da j-hope'un özel tasarımcısı bende Zeynep gibi namjoon'un makyözcüsüydüm. Müdür bunlar bize anlatırken ben daldığım için onu dinlemedim. Müdür bize yarın başlamamızı söyledi bugün sadece şirketi gezmemizi istedi. Sakin bir şekilde müdürün odasından çıktık ama ben müdürü dinlememiştim lanet olsun. Tuana'yı durdurup napıcağımızı sordum bana anlatmaya başladı o anlatırken bir yandanda şirketi geziyorduk gerçekten çok büyüktü. Bana bir anda namjoon dedi biranda durup ona bakmaya başladım. İçimden sıçtım diyordum. Yoksa o dün tanıştığım kişi olabilirmiydi bana tip tip bakmasını açıklıyordu. Şirkette gezerken önüme çıkmaması için dua ettim ama tabiki bir işe yaramadı bir kaç dakika sonra müdür üyeler ile tanışmamız için bizi çağırmıştı. İçimden anabacı sövmeye başladım ki onu görene kadar kalbim durmuş gibiydi tam karşımda bana gülümsedi. Bana elini uzatıp merhaba dedi. Bende aaaa merhaba dedim çünkü bir malım. Bana"o dün oturduğum kız sen olmalısın senle güzel çalışıcaz" dedi. Ben tırtık bir sesle e-evet dedim. Bana öyle bir güldüki ciğerim parçalanıp o gamzesine gitmiş gibiydi. O yanımdan giderken arkasından baktım. Kızlar hemen beni çekip "oha oha çok yakışıklılar" diyip başımın etini yediler bende onlar anlatırken sadece gülümsedim. Birkaç dakika gezdikten sonra şirketten çıktık. O kadar çok heyecanlanmıştık ki kalbimiz çıkıcaktı. Ama Dilara çok sakindi tabi Atakanla sevgili oldukları için normal ama ben ve kızlar gerçekten çok heyecanlanmıştık. Şirketten çıkışımız akşamı bulmuştu. Bu sefer otelde yemek yedik. Kızlar sohbet ediyorlardı ama benim aklım joon ilk iş günüm ve bana attığı o gülüşündeydi. Ben erkenden bitirdim ve odaya çıktım. Kendimi yatağa attım ve joonu düşündüm. Kafamda bir sürü soru vardı acaba yarın onunla napıcaktım bana gülümsermiydi diye düşünürken bir anda uykuya daldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Joonla hayal et
Dla nastolatkówKoreye staj için giden birinin orda joonla yaşanan aşkı