Bende artık aşağıya inmeye hazırlandım
Merdivenden inince Tae direk gözlerini bana kenetledi
Jihye: Tae bu kadar şaşırma daha kız gelinlik de giyicek
Utanmış bir şekilde güldü. Jihye seçtiği ayakkabıları önüme koydu.
Ben: Tae vakit geldi yani gitsek mı?
Tae: ha Tamam
Dedi ve ayaklarını giyip çıktı. Arabada giderken bazı düğün planlarını konuşmuştuk.
Sonunda mezuniyet olacağı kısma geldik. Tae ile sevgili olduğumuz için benim kavalye aramama gerek kalmamıştı.
Salona girdik şapkalar atıldı ve yemek yenmesi için masalara oturuldu.
Bizim masamizda 6 kişi daha vardı. Masalar büyüktü. Iki tane öğretmen ve 4 tane öğrenci daha vardı.
Soo ji: Minsoo bisey sorucam
Ben: sor
Soo ji: siz evleniyor musunuz?
Ben: evet
Soo ji: biliyordum demek yüzük o yüzden var
Ben: haaa evet
Deyip tebessüm ettim
Bölüm müdürü: evet baylar artık bayanları dansa kaldırabilir siniz
Dedi. Tae den pek fazla kaldırmasını beklemiyordum ama yine de kaldıracağını düşünüyordum
Tae: bu dansı bana lütfeder misiniz?
Ben: tabikide
Deyip elini tuttum. Kalkıp dans etmeye başladık
Tae: düğüne alıştırma olarak mı düşünsek?
Ben: bilmem belki gelinlik kabarık olur
Tae: ne Yani dans edemicek miyiz?!?
Ben: sakın ol be bişey demedim varsayım yaptım.
Tebessüm etti ve beni imkan varmış gibi daha çok kendine çekip dans etmeye devam etti.
Sonunda mezuniyet töreni bitti ve Tae bizi eve götürdü.
Ben: ahh yoruldum hemen uyicam
Deyip yukarı odama çıktım. Üstümü değiştirdikten sonra yatağa yatıp kafamı yastığa koyuyordum ki kapı çaldı.
Ben: gel
Tae: beraber uyuyalım mı?
Ben: gel bakalım
Deyip yorganı kaldırdım. O yanıma yatınca ellerimi ona sarıp uyudum.
Düğüne bir hafta kala
Jihye: Minsoo hazır mısın?
Ben: geldim
Deyip hemen odamdan çıktım. Jungkook, Jihye ve ben gelinlik almaya gidiyorduk.
Bir mağazaya girdik ve denemeye başladım.
Jungkook: yok olmamış
Sıradaki
Jihye: hayır
Yaklaşık 4. Denemede gözüme bir tane kestirdim
Jihye: sade ama sana çok güzel duruyor
Ben: Jungkook sen ne düşünüyorsun?
Jungkook: yani ben şok. Çirkin ördek yavrusu demekki gerçekten de kuğu olabiliyor Muş
Bununla beraber Jihye'ye haraket yaptım ve omzuna geçirdi
Ben: şey o zaman biz bunu alıyoruz.
Gelinliği çıkarttım ve eve götürdük.
Ben: alo Tae. Ben eve yaklaşmak üzereyim aşağı in ev eşyaları için çıkalım.
Tae: Tamam
Deyince telefonu kapattım
Ben: biz gidince siz elbiseyi güzelce senin dolaba asin
Jihye: Tamam
Eve geldiğimizde Tae'nin arabası kapının önündeydi ve elini gelmem için sallıyordu.
Ben: görüşürüz
Deyip Tae'nin arabasına koştum. Arabaya bindiğimde klimanın açık olması beni cennete gelmiş gibi hissettirdi.
Ben: ahh Tae kesinlikle düğün salonunda klima açık olmalı
Kafasını sallayıp güldü.
Ben: bak şimdi ilk önce o aklımızda olan koltuklara bakalım sonra yatakları alırız ve küçük eşyaları düzeriz.