Tae'nin odasına yolumu aldım ve kapısını açtım.
Yavaşça yatağına gidip dürtmeye başladım
Ben: Tae uyan bana kahvaltı hazırla
Tae: hı ne? Kendin hazırla hatta bana da
Ah bu çocuk neden bu kadar tatlı. Şuanda bukadar fazla acıkmasam yapardım.
Ben: hadi bak çok açım
Tae: bende çok uykulu. Düşünsene uyuya kalıp yemeyi yaktığımı yada üstüme döktüğümü
Ben: ya Tae uyandın bile artık
Deyip onu kollarından kaldırıp çekiyordum ki beni bir anda kendine çekti
Ben: Tae napiyorsun
Tae:yemek yiyene kadar uyutmicaksin dimi?
Ben: hayır?
Tae: yakından bakınca yüz hatların daha belli ve göz bebeklerin...
Ben: Tae amacin ne?
Tae: Belki seni daha yakından görmek istiyorumdur
Ben: şimdi çok iyi görünüyorsun uyanmışsin demekki. Artık kahvaltıyı hazırlayabilirsin bence
Tae: ama Ben doydum
Icses: yok artık
Ben: hadi kalk ya
Deyip kalkmaya çalıştım. Kalkınca aşağı indim.
Mutfağa geçip birkaç malzeme çıkartıp yıkayıp doğrama ya başladım.
Tae: hazır sen hazırlarken seni mi izlesem?
Ben: o zaman sadece ben yerim
Tae: Tamam bana uyar
Icses: ya zor durumda bırakıyorsun beni
Ben: kalk gel yardım et bana
Istese de istemese de kalkıp yardım etti.
Kahvaltıyı hazırlatıp masaya koyduk.
Ben: afiyet olsun
Deyip yemeğe başladım. Çok mutluyum çünkü yemek yiyorum.
Bitince bulaşıkları makinaya koydum.
(Nasıl dolaptan bir iki malzeme çıkarttı diyenler için, komşu verdi?)Ben: hazırlanıp alışverişe gidelim mi?
Tae: olur
Yukarı çıkıp kot pantolon gömlek ve önünü açık bırakıp t-shirt giydim.
Aşağı indim ve Tae Ile arabaya bindim.
Tae: çok fazla birşey alicak mıyız?
Ben: yani dolabı doldurmamız gerek ve kişi başı bir tabak bardak var. Onları da almak gerek. Niye ki?
Tae: üstüme bir ağalık bindi gibi de
Ben: eve geri dönebiliriz istersen
Tae: yok ya sorun değil ama torpidodaki ilacı verirsen sevinirim.
Dediği yerden ilacı alıp verdim. Içince geri yerine koydum.
Ben: iyi misin şimdi?
Tae: Yani sayılır
Alışveriş merkezine gidip her türlü şeyden aldık.
Tekrar arabaya ilerledik ve eşyaları yerleştirdik.
Tae: hazır çıkmışken dışarı eglensek mı biraz?
Ben: nasıl?
Tae: sinemaya ne dersin?
Ben: para senden çıkar o zaman
Tae: Tamam
Dedi ve güldü.
Ben: aksiyona gidelim onda herşey oluyor egelenceli
Tae: Tamam.
Gidip bir aksiyon filmine girdik. Bu film de Korece altyazılıydı.
Filmde orta taraflarda köşeye geçtik. Ani bir sahne çıkınca koltuğa yapisiyordum.
Filmde bazı yerlerde dönüp Tae'ye baktığımda göz göze geliyorduk.
Film bittiğinde saat 7ye geliyordu.
Ben: ahh çok güzel di.
Tae: evet güzel di.
Ben: en güzel kısmı ne biliyor musun?
Tae: neymiş?
Ben: parayı senin ödemen
Deyip güldüm. Eve geri giderken Tae komik birşeyler anlatıyor şu.
Eve poşetlere girerken Tae ile gülüyorduk.
Jihye: muhabbetiniz bol olsun
Ben: sağol
Jungkook: niye gülüyonuz?
Tae: birşeyler anlatıyordum. Neyse arabada birkaç poşet daha kaldı siz alırsınız.
Ben: alışverişi biz yaptık yemek sizde
Jihye: o zaman bir siz bir biz diye yemekleri bölüşelim. Olur mu?
Tae: seve seve
Deyip bana göz girpti.
Jihye: sen niye bu kıza göz kirpip ima yapiyon
Tae: çünkü seviyorum
Jihye: ne!!!!!????!!!!!