Yürüyorum özleyerek, bekleyerek ve öylesine.

12 0 0
                                    

Matemli gecenin karanlığına tutsak olmuş yüreğimi özgürlüğüne kavuşturmak için savaşıyorum. Ellerimde anlamsız bir titreme, benliğimde neden olduğunu bilmediğim bir ağırlık var. Yılların omuzlarıma yüklediği hüzünleri yok etmek için bütün gücümle saldırıyorum ama başaramıyorum. Gözlerimin buğulu görmesinden anlıyorum ağlamaklı olduğumu. Oysa ağlamazdım ben kolay kolay, inanasım gelmiyor nemli hâllerime. Başımı gökyüzüne kaldırarak karanlığın içinde inadına parlamaya çalışan yıldızları arıyorum. Onlara anlatacak çok şeyim var. Her yıldıza bir hatıramı emanet ettim çünkü. Zamanı gelince her birinden tek tek alıyorum geçmişe dair sevdalı ve yaralı hatıraları. Nedense hatıralar bekledikçe daha bir ağırlaşıyor mudur nedir? Önceleri güldürürken zamanla ağlatmaya, sonrada yaşanması çok zor olan acı bir ızdıraba dönüşüveriyorlar ve ben bu ızdırabı yaşarken yıldızlara sitem etmeden yapamıyorum.

Çok derinlerde olduğumu hissediyorum, kurtulmak için onca çırpınışlarımın nafile olduğunun farkındayım. Hey gidi günler diye bir nara atasım geliyor ama hıçkıra hıçkıra ağlayacağımı bildiğim için susuyorum. Ne kadarda cesaretsiz olmuşum ben böyle. Şaşıyorum bu korkak hâllerime. Yerden birtaş alıp dalga dalga sahile çarpan denize atmak istiyorum ama ne yerde taş var ne de karşımda dalgalanan birdeniz. Neler olduğuna bir anlam veremiyorum. Çaresizce kaldırıyorum başımı, emanetlerimi saklayan yıldızlarımı arıyorum ama gökyüzüde kaybolmuş. O hâlde neredeyim ben? Korkularım esir almaya başlıyor yaralı benliğimi. Esir olan benliğimi tekrar bana geri vermesi için kime yalvaracağımı bilemiyorum. Ellerimle yüzümü kapatmak geliyor içimden. Evetevet önce ellerimle yüzümü kapatmalıyım, derin derin nefes almalı ve nemlenen gözlerimi kurulamalıyım. Unutmaya çalışmalıyım acı günleri, kurulan onca tatlı hayallerin hüsrana dönüşmesini unutmalıyım. Sevgilerine inandığım ve her dediklerine kandığım, adları sevgili olan ama sevgiye dair hiçbir şey bilmeyen vefasızları çıkarmalıyım aklımdan. Belki o zaman denizide görürüm, dalgaları da, yıldızları da değilmi? Ellerimi yüzüme götürmek için kaldırmaya çalışıyorum, Allah'ım ellerim yok, neler oluyor bana böyle? Oysa biraz önce yıllardır yanımdan ayırmadığım fotoğrafı çıkarmıştım. Hatta gözyaşlarımı silmiştim koklamaya doyamadığım kırmızı kalp deseni işlemeli mendilimle. Ellerim nerede o hâlde benim?İpeksi saçlara dokundukça beni bilinmeyen diyarlara uçuran ellerim, ömür boyu el ele olalım deyip sonrada kenetlenen ellerime ne oldu Allah'ım?

Kısacık ömrümü hüzünlerle yaşayacak kadar suçlu olmamalıyım ben. Sevmenin sevdalı gönüllerin celladı olduğunu bilmiyordum ki. Yüreğimi masum bir serçe misali kanatlandıran tebessümlerin sahte olduğunu nereden bilirdim ki?Suçum yok benim inanmaktan başka, masum bir gönül taşıyorum ben. Ne olur verin ellerimi, ne olur yıldızlarımı gösterin bana. Aşkımı ilmek ilmek işlediğim şarkılarım neredeler? Onlar anlar benim hâlimden. Çoğu geceleri onlarla sabahladım ben, o özlem kokan şarkılarla uyudum koyun koyuna. Ellerimi, yıldızlarımı vermiyorsunuz, bari bana şarkılarımı verin ne olur. Ben onlarsız yapamam ki. Issızlığımı anlamazki onlardan başka kimse, ben hüzünlerimi onların nağmelerinden başka yerde bitiremem ki.

Ellerimin yokluğuna alışmaya çalışıyorum zifiri karanlıkta. Şarkılarımı mırıldanarak kendime gelmeliyim diye düşünürken bir darbede dilimden alıyorum. Aşk, demek istiyorum ama nafile; özlem demek istiyorum ama boşa. Ne yaparsam yapayım, ne kadar uğraşırsam uğraşayım dilimden tek bir kelime çıkmıyor. Allah'ım nedir bu hâl, neler olmuş bana böyle? İçinde bulunduğum bu işkenceden beni çekip çıkarması için birilerini bulmalıyım diye düşünerek etrafıma bakınıyorum. Kimsecikler yok etrafta, bomboş bir diyarda ve tek başımayım. Neden heryer bu kadar karanlık diye düşünürken gözleriminde olmadığını anlamam uzun sürmüyor. Ruhumu zindana hapsetmişler, bana ait ne varsa hepsini almışlar benden. Sevgiye ve özlemeye dair yeşerttiğim gönül bahçesinin harabeye dönüştüğünü kahrolan hislerleseyre duran ben, şimdi o hislerin yanmış, yok olmuş küllerine bile muhtacım ama yok.

Aşk Bir Varmış Hiç YokmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin