Nash Grier ile Iddia

。9. Bölüm: Yine Nash !!。

"-Cunku ne?

-Cunku seni seviyorum, sana asigim bunu goremeyecek kadar korsun. Sürekli Cam'in peşindesin. Ama ben herşeyin ile sana aşıgım!"

---

Aman tanrım bu gördüğüm rüya dabneydi öyle? Nash bana bunları rüyamda söylüyordu. Cameron'ın peşinde koştuğum dısında hepsi yanlıştı. Artık tekrar uyumalıyım. Ama tekrar o rüyadan görürsem? Ahh yada belki gerçekten kalkmalıyım. Ama saat daha 6.40 . Tamam kalkmalıyım!! Biraz sabah koşusu yapabilirdim mesela? Yada?Yada tek başına lakros? Ormana gidip bir ağacı hedef alıp onla okçuluğumu geliştiririm?Tamam bunlar tam bir saçmalık. Yada yapacağim. Yada gerçekten iç sesimi susturmalıyım!!

Teras katına çıkıp havayı kontrol ettim hava biraz soğuk görünüyordu. Üstüme pembe bir eşofman ve mor buluz ve pembe ceket giymiştim. Ok setimide alıp ormana doğru yürümeye başladım. 7 dakikalık bir yürüyüşten sonra orman yoluna girmiştim. Buranın biraz yakınında yine villalar vardı. Ve önüme gelen ilk ince uzun ağacı seçtim. Üstünde elmalar vardı ve yarısında ise şeftali . Bunu sanırsam aşılama yöntemi ile yapmışlardı.

Şimdiye kadar beş tane atış yapmıştım ama hiçbiri denk gelmemişti. Olamaz çıldırmak üzereydim. Ben bu kadar kötü değildim. Hadi yapabilirsin Lea! Oku tam gerdiğim zaman birisi oku tuttuğum ellerimi tutarak oku daha da gerdi ve konuşmaya başladı;

"Okçuluk, sadece oku germek ve elmaya bakmakla yetmiyor . Onu hissetmelisin ve oku ona atacağından emin olmalısın. Ona ulaşıncağına emin olmalısın. Vee şimdi oku fırlat!"

Ve oku fırlatmıştım gerçekten işe yaramıştı. Ona güler gözlerle baktım.

Lea: Teşekkür ederim. Ama kendimde yapabilirdim . Yıllardır okçuluk yapıyorum.Madalyalarım bile var. Sadece ara vermiştim.

" Yapabilirdin ama sadece kafa dağıtmak için geldin gibi geliyor. Öyle mi? Yoksa kimse bu saatte kalkmaz."

" O zaman neden sen bu satte burdasın? "

" Evime burası çok yakın. Her gün yürüğüşe gelirim. Peki sen neden geldin?"

"Kötü rüya gordum diyelim."

" İstersen o rüyayı kovabilirim. Benle kahvaltıya gitmek ister misin?"

"Seni tanımıyorum..."

" Adım Dylan"

"Ben Lea"

"Hadi gel biraz yürüdükten sonra arabamla şehirdeki yerlerden birinde kahvaltı yaparız."

Ona güvenemezdim ama Nash'i aklımdan çıkarabilirdi. Ah unutmadan ondan özür dilemeliydim. Çünkü Cameron' a olayları anlatırsa Cameron benden uzak durabilirdi. Halbuki ben bunu istemiyordum.

Dylan'la yürüyüşden sonra onun kocaman jeep ine binip LE PAİN QUOTİDİEN 'e girdik. Saat 7 .40 ti. Uykum geçmişti ama açtım. Okumu onun arabasına bırakıp içeri girdik. Ben taze meyve salatası ve croissant aldım. O ise limonata ve croissant ile yetindi. Oturduğum yer ıslaktı. O yüzden Dylan'ın yanına geçtim ve birden etrafıma baktığımda Nash ile Cameron'ı karşımızdaki masada otururken gördüm. Cameron beni gördüğü an ağzındaki suyu püskürtüp öksürmeye başlamıştı. Bir süre sonra öksürmeyi bırakıp bana seslendi;

Cameron: Hey Lea!

Nash, bir an kafasını bizim tarafa döndürdü. O da beni gördüğüne şaşırmış gibi duruyordu. Ama o sadece bakıp kafasını çevirmekle yetindi. Cameron ise ona cevap vermemi bekliyordu.

Lea: Iı hey merhaba Cameron.?

Cameron: Bizimle oturmak ister misiniz?

Nash: Bence istemezler.

Cameron: Fikirlerini söylemediler.

Nash: Cameron! Gelmelerini imkansız. Hem ben bu sandalyeye ayaklarımı uzatıyorum. Çünkü acıyorlar. Diğerinde ise montum var.

Lea: İmkansızlık yalnız sersemlerin sözlüğünde bulunan bir kelimedir. Nash grier ın sözü.

Nash: Tamam o zaman ben bir sersemim ve deliyim. Ve bu deliden uzak durman gerek. Lea Hale "

"Sen varya " diyerek Nash' e dogru yürüyecekken Cam araya girip;

Cam: Ne konuştuğunuzdan zerre bile anlayamıyorum ama bence bunu kesin. Tamam bizim masaya oturmayın ve konuşmayalım oldu mu? Şimdilik.

Buna sessiz kalmakla yetinecektim . Şimdilik. Ama Nash'le konuşacaktım.

Nash ağzını peçeteyle silip tualete gideceğini Cameron'a söyleyerek tualete doğru gitmeye yöneldi. Ve bende tualete gidecektim! Şimdi görür o!

Dylan'ın karşısındaki sandalye kurumuştur bahanesiyle karşıya geçip tualet kısmını inceledim. Erkekler ve kızlar tualeti ayrıydı. İşim kolay olacak.