0.8

302 23 3
                                    

Okul Günü~

Jennie~

" Yaahh! Unnii ! Kalk artıık! " (Lisa)

"Unnii ! Açım ben yaa hadi artık uyaaann! " (Rosé)

Gözlerimi Rosé ve Lisa'nın bağarışları ile açtım. Gece geç yattığım için uyanamamış olmalıydım. Uyandığımı gören Rosé ve Lisa üstüma atlayıp tepinmeye başladı.

"Unni ya bir saattir seni uyandırmak için debeleniyoruz sen yeni uyanıyosun!" (Rosé)

"Geç yattım o yüzdendir."

"Jen niye alarm kurmadın ki? " (Lisa)

"Ne için kurcam alarm ya tatildeyiz bırakın da uyuyayım."

" Yah! Ne tatili! Bugün okul var okul! Kalk hazırlan seni aşağıda bekliyoruz. Hadi Rosé kahvaltıya inelim." (Lisa)

Kızlar aşağı indiklerinde bende yataktan kalkıp rutin işlerimi hallettim. Kıyafetlerimi giyip kahvaltıya indim. Kızlarda hazır bir şekilde kahvaltı ediyorlardı.
.
.
.
Kahvaltı ettikten sonra evden çıktık ve okula yürümeye başladık. Kızlar önde giderken ben arkalarından ilerliyordum.

Gergindim, heyecanlıydım. Biraz da korkuyordum. Yine ezik olmaktan. Ama şimdi herşey farklıydı. Şimdi yanımda herkesten çok sevdiğim beni güçlü kılan 3 sebebim vardı.

Kafamı kaldırıp kızlara baktığımda heyecanlı gözüküyorlardı. Lisa her zamanki gibi Rosé ve Jisoo'ya birşeyler anlatıp gülüyordu. Onların bu hallerine tebessüm ettim.

Rosé yanlız yürüdüğümü fark ettiğinde yanıma gelip elimi tuttu. Destek verirmişcesine gibi. Ardından gülümsedi. Herşey iyi olacak dermişçesine gibi. Karışıklık olarak bende tebessüm ettim.

Lisa ve Jisoo bizi fark edince yanımıza geldiler.

"Gergin misin?" (Jisoo)

"Biraz."

"Herşey iyi olacak Jen, güven bana." (Jisoo)

"Umarım."

Konuşurken okula varmıştık. Gözlerimle etrafı süzdüm. Şuan ne kadar burdan koşup kaçmak istesemde yapmıycaktım. Güçlü durup onlara nasıl değiştiğimi göstericektim. Bunun için burdaydım. Olucak şeylere hazır mıydım bilmiyorum ama artık geri dönemezdim.

Lisa elini omuzuma koyup destek verircesine vurdu.

" Göster kendini Jennie." (Lisa)

Bu dediğine gülüp okula girdik. Etraftaki kişilerin gözleri bize çevrilmişti. Arada fısıldaşmalar oluyordu. Hiçbirini umursamayıp okulun içine girdik. Müdür'ün odasını  bulup sınıfmızı sorduk. "12/B" sınıfındaydık. Müdür bize birkaç birşey anlattıktan sonra çıktık. Zil de çaldığı için sınıfa gitmeye karar verdik.

Sınıfı bulduğumuzda önünde  geldiğimizde durduk.

"Hazır mısınız kızlar?"

"Evett!" (Rosé, Lisa , Jisoo)

Kapıyı çalmadan içeri girdik. Hoca sınıftaydı. Bizim bu hareketimizi görünce tabi sinirlendi. Sınıf pür dikkat bize bakıyordu.

"Kimsiniz?" (Hoca)

"Yeni öğrencileriz." (Jisoo)

" Peki. Kendinizi tanıtıp boş sıralara geçin. Bir daha da derse geç kaldığınızda kapıyı çalmadan gitmeyin." (Hoca)

" Ben Lalisa Manoban. Kısaca Lisa diyebilirsiniz. Tayland'lıyım. İyi anlaşalım."

" Ben Kim Jisoo. İyi anlaşalım."

" Ben Park Chaeyoung. Rosé de diyebilirsiniz. İyi anlaşalım."

Sıra bana gelmiş bütün gözler üstümdeydi. Kızlar gerildiğimi hissetmişlerdi ki onlara baktığımda hafifçe gülümsediler.

İlk baş sınıfta gözlerimi gezdirmeye başladım. Gözlerim onun gözlerinde durdu. Dikkatle bana bakıyordu. Şüpheci bir tavır vardı gözlerinde.

Gözlerimi onu gözlerinden ayırmadım. Alaycı bir tavır alıp ismimi söyledim.

"Jennie ... Kim Jennie."

Gözlerimi ondan çekip sınıfı süzdüm.

" İyi anlaşmayalım."

Lisa sadece bizim duyabileceğimiz şekilde fısıldadı.

"İşte benim kızım."

Kafamı kızlara döndürüp alaycı bir tavırla güldüm. Onlarda aynı şekilde.

"Boş yerlere oturun kızlar." (Hoca)

En arka sıra ve onun bir önündeki sıra boştu.
En arka sıraya ben ve Rosé, bir önümüze de Lisa ve Jisoo oturdu. Tekrar sınıfı süzmeye başladım. Herkese tek tek bakıyor kim olduklarını hatırlamaya çalışıyordum ki gözlerim yine aynı kişide durdu.

Gözlerimi tekrar onun gözleriyle buluştuğunda farkettim, dikkatli bir şekilde hala bana bakıyordu.

'Ne hissediyordu? Ne düşünüyordu?

O aklından geçen düşünceleri o kadar çok bilmek isterdim ki Park Jimin.

Beni tekrar görmek nasıl bir duygu?

Seni tekrar görmek hissetmek istemeyecek kadar berbat bir duygu.

Hala insanları eziyor musun Jimin?

Hala bazı ölümlerin sebebi oluyor musun?

Ben öldükten sonra iyi bir çocuğa dönüşmemişsindir umarım. Bu duruma gerçekten üzülürüm.'

Tekrar alaycı bir şekilde güldüm ona bakarken.

'İçimdeki nefret seni gördükçe daha da büyürken intikam için yanıp tutuşan kalbim diyor ki ;

                 İyi Olan Kazansın!




















CallousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin