0.2

345 24 10
                                    

JENNIE~

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya çalışıyordum. Ama ne yazık ki başıma giren ağrı bunu zorlaştırıyordu. Farklı bir yerde hissediyordum kendimi. Kokusu benim odamın kokusundan farklıydım. Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Etrafıma baktığımda hastanede olduğumu farkettim. Neden burda olduğumu sorgularcasına etrafıma bakıyordum ki annem içeri girdi. Uyandığımı görünce hem büyük bir endişe hem de uyandığımın verdiği mutlulukla yanıma oturdu. Tedirgin bir şekilde bakıyordu. Bir süre sadece gözlerime baktıktan sonra konuştu.

" Kızım nasılsın,kendini nasıl hissediyorsun, ağrın var mı?"

"İyiyim anne merak etme. Sadece biraz başım ağrıyor." dedim
ve hafif gülümsedim. Ardından içeri babam ve doktor girdi.

"Kendinizi şuan nasıl hissediyorsunuz?"

" Başım ağrıyor sadece. "

" Merak etmeyin sadece aldığınız darbeler sonucundan olmuş birşey yakın bir zamanda geçer."

Aldığınız darbeler dediğinde şaşırmıştım. Ne darbesi diye düşündüğümde Nayeon ve Seulgi'nin kafama ellerindeki tepsiyle vurdukları an geldi aklıma. Onlar yüzünden çekmediğim acı kalmamıştı.

"Peki efendim ne zaman çıkabilirim burdan? "

" Sabırlı olun küçük hanım, bu gece misafirimiz olucaksınız yarın sabah çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun." Dedi ve odadan çıktı.

Annem ve babama baktığımda üzüntü içindeydiler. Bana birşey olmasında korktukları açıkça belliydi.

"Baba!"

Hemen bana döndü babam.

"Efendim kızım."

" Herşeyi öğrendiniz mi?" diye sorduğumda ikisi de tedirgince birbirine baktılar sonra tekrar bana dönüp başlarını salladılar.

"Öyleyse sizden birşey istiyeceğim."

"Nedir?" diye söze atıldı annem.

" Madem bu olanları biliyorsunuz o kişilerden intikam almama izin verin." dedim.

İkisi de birbirlerine şaşkın bir şekilde baktılar. Ama çok geçmeden ikiside kafasını sallayıp beni onayladı. İşte herşey şimdi başlıyordu. Onlar ne olduğunu anlamadan herşey bir anda olucaktı. Kimse bunu bekliyor olucaktı belki de umursamıycaklardı ama hiçbir zaman beni unutmiycaklardı.

HAFTA SONU~

Uçağa binmiştim. Şuan doğup büyüdüğüm yerden, bana eziyet edilen yerden, hayatımın mahvoluğu yerden gidiyordum. Ama üzünlük ve pişmanlıkla değil. Gayet mutluydum. İstediğimi almıştım. Aklımdan geçenleri yapmıştım. Sadece buradan uzaklaşıp dinlenmeye ihtiyacım vardı. Bu yüzden gidiyordum. Tabi arkamda birçok meraklı gözler ile birlikte.

(Jennie'nin gittiği gün cumartesi.
Jimin'i konuşturduğum gün ise Cuma günü)

Jimin~

Sabah'ın köründe okula girmek için hazırlandım. Günlük rutin işlerimi yaptıktan sonra çantami da alıp evden çıktım. Okula geldiğimde herkes bana bakarak fısır fısır konuşmaya başladı. Tamam okulun en popüler en yakışıklı çocuğuydum ve her zaman böyle şeyler olurdu. Ama bu seferki farklıydı. Hem zaten bu aralar hep bizim ezik olan jennie hakkında konuşuyorlardı. 3 gündür okula gelmiyor haber alınamıyordu ve bu benim ne kadar onu umursamasamda canımı sıkıyordu. Yanıma bağara bağara gelen jungkook'la irkilmiştim.

" Hyung! Hyung! Olanları duydun mu?"

Yorulduğu ve gergin olduğu her halinden belliydi. Ne olduğunu merak etmiştim.

"Yine başına ne gibi bir dert açtın kook!" diye çıkmıştım ona yine ne yapmıştı ki bu kadarı gergindi.

" Hayır hyung öyle değil. Bu sefer suç hepimizde özellikle de sende hyung!"

"Ne dediğini anlamıyorum kook ! Doğru düzgün anlat şunu! "

"Aşağıdaki depoya gidiyoruz hyung orda herşeyi anlatıcaz sana."

Ne olmuş olabilirdi ki bu hafta inanılmasi güç olsa da sakin geçmişti ve ben hiçbir belaya bulamamıştım. Ne olmuş olabilirdi ki acaba.
Sınıfa gidip çantamı bıraktım . Ve jungkook'la beraber depoya indik.
İçeri girdiğimde bütün gözler beni bulmuştu. Herkes bana tedirgince bakıyordu. Yoongi bile tedirgin ve gergindi ki bundan gerçekten kötü bişey olduğunu anlamıştım. Yanlarına oturdum. Bir süre ortama sessizlik hakim olmuştu. Dayanamadım ve sordum.

"Biri bana burda neler olduğunu anlayabilir mi? Geldiğimdrn beri ağzınızı bıçak açmadı. Ve ben iyice gerildim. Söyleyin artık!" demiştim.

Sonlara doğru sesim yükselmişti. Herkes bana bakıyordu. İşte yine o bakışlar. Tanrı aşkına neler oluyor burda.
Birden namjoon söze atıldı. Şaşırmış ve tedirgin bir ses tonu ile bana:

" O... ölmüş ... Jimin"

Bir adet tatlış jikook❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir adet tatlış jikook❤️

CallousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin