"Henüz ölüme izin veremem, Kara Kedi. Hala sana daha fazla işkence etmem lazım."
Bu ses genç erkeğin kulağına tıpkı bir zehir gibi işlemişdi. Çünki Sandman karşısındaki kıza baktığında, yüzüne kötü bir sırıtış yerleştirmişti.
Kedi Akumalıyı yere serdiğinde omzunun üzerinden Marinette'e baktı. Genç kızın kaşlarını yukarı kaklmış, ağzı garip bir hal almış ve dudaklarını dişlerinin arasına sıkıştırmıştı. Kedi hala genç kızın oralarda bir yerde olduğunu biliyordu.
Bir anda aniden gelen bir vuruş yüzünden, genç erkek düşüncelerinden ayrılmış ve acı çekerek dizlerinin üstüne düşüp ağır ağır nefes almaya başlamıştı.
"Düşmanının önünde dikkatini dağıtma, Adrien. Aksi takdirde, bu rahatsızlıktan ötürü o, yaralanabilir. "
Kedi gözlerini ona diktiğinde, gülümseyen kötü adamın gülüşü daha da büyüdü. Sandman yüzüne sahte bir ifade çekerek konuştu.
"Ve ikimiz de bunu istemeyiz, değil mi?"
"Onun hakkında konuşma!"
Kara Kedi bir an için dikkati dağılan Sandman'ın suratına tükürerek, tuttuğu gibi karşıdaki duvara fırlattı ve yüzüne hızlı bir şekilde bir yumruk geçirdi.
Masum insanlar, çığlık atmaya ve olay yerinden kaçmaya başladıklarında, Sandman, yolun karşısındaki kayaya çarparak aşağı kaymıştı.
Sandman kaçmaya çalışınca Kara Kedi onun üzerine çıktı ve pençeli elleri ile onu tuttuğunda, ikiside caddede yuvarlanmaya başladı. Kara Kedi hareket edince, yüzünde tereddüt izleri taşıyan Marinette'in çaresizlik içinde hala balkonda olduğunu gördü.
"Öylece orada durma Marinette! Koş!"
"Dikkatini dağıtmamak hakkında ne dedim, Agreste? Bu dikkat dağınıklığı yaratacak!"
Adrien, kafasının asfaltla çarpışması sonucunda Sandman'ın kendisinin elinden kurtularak mavi saçlı kıza doğru atladığını gördü. Hiç düşünmeden Kedi de kalkarak onun peşinden atladı. O pis pençelerini Prensesine geçirmeden önce ona ulaşmaya çalıştı.
Genç erkek son anda sopası sayesinde Sandman'ı sağa çevirerek, karşısındaki binaya doğru fırlatmıştı. Kendi durumunu düşünmeye zaman tanımadan korkan Marinette'i kollarına alarak arkasındaki hasta akumadan olabildiğince hızlı bir şekilde uzaklaşarak atlatı.
"Ne yapıyorsun? "
Marinette kollarının genç erkeğin boynuna sararak, kafasını boynu ve omzu arasındaki kavşağa gömdü. Genç erkeğin burnuna dokunan mavi saçlar, kendisine her zaman aşina olduğu hissi hatırlatıyordu. Çok özlediği bir hissi.
"Burası bir savaş bölgesi haline gelmeden önce seni buradan çıkaracağım çünki sen şu an merkezdesin!
Genç erkek kollarını genç kızın belinin etrafına daha sıkı sararken, sağa sola atlayarak manevra yapıb izlerini yok etmeye çalışıyordu.
Genç kız onun kalp atışlarını rahatlatıcı hissini farkedince, kendisini gerekli her yere taşımasına izin verdi. Ne yaparsa yapsın, onu binadan aşağı itse de, başka birini sevdiğini söylese de, kendisinden netret ettiğini söylese de, genç erkek her zaman kollarındaki kıza karşı bu şekilde hissedecekti. Onu her zaman sevecekti.
Ve bu yüzden Sandman'ı yok etmeden önce genç kızın güvende olmasına ve sesini duymasına ihtiyacı vardı. Bunca şeyi Marinette'e yaptığı güne onu pişman edecekti. Ve sonrada sıra Lila Rossi'ye gelecekti.
Leydisi neredeydi? Marinette'i korurken kendisini savumasına ve onu uzak tutmasına ihtiyacı vardı.
Sandmana izlerini kaybettirdiğine emin olduktan sonra, Chloe'lerin oteline gelerek genç kızı Chloe'nin odasının çatısına indirdi.
“Bunu neden yapıyorsun? Sana çok hakaret ettim.”
"Evet, bunu yaptın."
Genç erkek karşısındaki kız suçunu itiraf ederken onu izledi.
"Ama seni hala seviyorum. Ve yapamam....Acı çektiğini görmeye dayamamam. Ne onun tarafından, nede başkalarının tarafından olmaz, olamaz. Çünkü yaşadığım sürece, seni koruyacağım. sen, benden nefret etsen bile. "
Bir anda yumuşak narin bir el genç erkeğin yanağına dokunduğunda genç erkeğin damarlarındaki kan ateş misali sanki tutkuyla ısınıyordu.
"Teşekkür ederim ... ve çok üzgünüm. Sana yaptığım hiçbir şeyi hak etmedin...Birini o kadar acımasız bir şekilde sevmem ve beni tuzağa düşürmesi tamamen benim hatam, değil mi?"
“Hiç de değil. Hiçbir şey hatırlamadığın için senden faydalandı. Ve bu yüzden onu dövmeye gideceğim ve onu götüreceğim. Tamam mı?”
Genç kız başını salladığında, gözyaşları gözlerini yaktı ve genç erkeğin eldivenli ellerini yüzünde hissedince dudaklarından bir hıçkırık koptu.
"Korkularının hepsini yok edeceğim."
Ve genç erkek arkasından kafası çok kötü bir şekilde karışmış bir Marinette bırakarak oradan ayrıldı.
_______________________________İnstagram: @miraculoustime.tr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severed Ties- Kopmuş Bağlar- (TR) [2 KİTAP]
FanfictionYetişkin içerik vardır! Red String kitabının devamıdır. Severed Ties hikayesinin Türkçe çevirisidir. Hikayenin gerçek sahibi @marichat_sins'den izin alınarak çevirilmiştir. İZİNSİZ KESİNLLİKLE KULLANMAYIN! Hikayenin tadını çıkarın. Sizi seviyorum. M...