Her yerim ağrıyordu. Doğrulup yanı başıma baktım. Süpürge sopasına sarılmış, uyumuşum. Kafam yumuşak yünlü yastıklarla çevrili bir yatakta olması gerekirken, burada sert masadaydı işte.
Mesailer aşk acımın yanında umursamadığım bir durumdu. Onu özlüyordum. Göğsün de ağlamak istiyordum. Neredesin Hoseok! Yanım da olmam gerekirken neden başka işlerle meşgulsün?
Göz yaşlarım, kirlenmiş yanaklarımı süpürüp geçiyordu. Seni istediğim zaman nerede bulacağım? Bana ilham veren o gülüşünü istediğim zaman nerede göreceğim?
12:35
Dükkanı açmayı unuttuğumu öğrendiğim zaman gözlerim büyüdü. Ne kadar uyumuştum. Baş belası patronun azarını işitmek için kasaya doğru boynum bükük yürümek, hoşuna gidiyordur umarım.
Seçmeler artık umrumda değil demek isterdim fakat her yıl pes etmekten bıktım. Bu sefer başaracağım. Ruhumun kirli, kollarımın yara, kalbimin acı çektiğini bile bile yapacağım. Bu iğrenç hayattan kurtulmak için, sonuna kadar gideceğim.
Kapıyı tıkladım. 'Gel'
Gelebilirim yapabilirim ama bana söyleyeceğin ağır sözlerin kalbimi kırabileceğini düşünme. Kırılmış birşeyi ancak tuz buz edebilirsin. Fakat yapamayacağını bilmen gerek."Ss.. ssen. Senin burada ne işin var?!"
Elleri masayı dövüyordu. İçim ezildi, soğudu, vücudum bedenimdem ayrıldı ve geri yerine geldi. O buradaydı, istediğim kişi gözlerine gülüşüne hayran olduğum kahve kokulum buradaydı.Ağlıyordum. Hayır ağlamalıyım kendimi tutmamalıyım. Sel olan göz yaşlarımı kafesinden kaçırmamalıyım.
"Yoongi sen ne yapıyorsun? Delirdin mi? Neden burada çalışıyorsun? Masaya yatan sendin değil mi. Seni kovuyorum. Acılarından, yıprantılarına sebep olan bu yerden kovuyorum. DUYDUN MU BENİ! ""Sen de bağır! Aşağıla beni. Döv, söv. Sen eksik kaldın değil mi? Kalbimi tuz buz et. Hadi ne duruyorsun? Ah pardon ağzın yorulmasın. Ben kendim atarım kendimi. Özür dilerim masanıza yattığım mesai yapmadığım için, PATRONUM"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yeis ↵sᴏᴘᴇ ғɪᴄ
RomanceEllerin. Sıcak veya soğuk tam olarak ısısını kestiremediğim tenim. İçime çekilen ruhum. Ve sen. Yaralı boynum. Yaralı kalbim. Senin o gülüşün. Ve yeni kavuştuğum onarılmış bedenim. Dudaklarımın arasında dans eden dilin. Yuvasından fırlayacak olan si...