Kyungsoo ile paylaştığım dairemden çıkarken aklımdaki en son şey yağmurdu.
Üniversite koridorlarında kalarak, eve gitmeden önce yağmurun durmasını bekledim.
Aklımdan, beni alması için Kyungsoo'yu çağırmam gerektiği geldi ama bu sabah onu Kim Jongin ile gördüğüm için vazgeçtim.
Şansımı denememeyi tercih ederim.
Elbette, bir şeyler yapmakla meşgullerdi.Yağmurun durdurmaya niyeti yoktu, bir saat sonra fark ettim ve ben hâlâ bekliyordum.
Otobüs durağına doğru koşmak tek seçeneğimdi. Sırılsıklam olmamın bir sakıncası yoktu ama çantamın içindeki kitap ve müzik dosyalarını düşününce, yağmurda sırılsıklam olma riski beni bu seçenekten uzaklaştırdı. Ve belirtmek isterim ki, çok önemliler -uykudan daha önemlidirler.-
Cebimden kulaklığımı aldığımda, birisinin omzumu çektiğini hissettim. Arkamı döndüm ve gözlerindeki oldukça tanıdık olan parlaklığa, yüzündeki usul gülümseyişe sahip olan Baekhyun'u gördüm.
"Paylaşmak ister misin?" kırmızı şemsiyesini işaret etti ve bir şey söylememe fırsat vermeden kollarını benimkine bağladı.
Kalbimin göğsümden doğru dışarı fırladığını hissettim. Sadece Baekhyun, bana bu şekilde hissettirebiliyordu.
Baekhyun'a aşık olduğumdan beri işler asla aynı gitmedi. Kader hakkında komik olan şey, bugün 27 Ekim'di. Kalbimin ilk kez onun için attığını hissettiğimden bu yana, yine aynı gün.
Ve şimdi, kendimi Baekhyun'a her geçen günden daha fazla aşık hissediyorum.
Duygularım basit değildi; Kyungsoo, Jongin'in o kişi olduğunu biliyordu. Jongin de onu hissetti ama Baekhyun'un, bunun hakkında hiçbir fikri yoktu.
27 Ekim 2009 - KEKELEME
Baekhyun ve Kyungsoo'nun geçen yıl gerçekleştirdiği mini konserinden sonra, aşkın beni bulduğunu biliyordum ama göğsümü işgal eden bu tuhaf hissi nasıl kullanacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Jongin birkaç dakika sonra beni kolumdan çekti. Performansın sona ermesine rağmen sahneye bakıyor olmalıydım.
"Hyung artık orada değil, hadi!" Jongin hala bir öfori durumunda kaldığımdan elimi tuttu ve beni sürüklemeye başladı.
Birkaç dakika sonra Jongin, Kyungsoo ile kucaklaşmak için kapıdan girdiğinde kuliste olduğumuzu fark ettim.
Konserden önceki gün Jongin Kyungsoo'ya aşkını itiraf etmişti. Kyungsoo ve Jongin'in birbirlerini nasıl sevdiklerini görmek beni daha mutlu edemezdi.
Kyungsoo, Jongin ile kucaklaşırken "Tebrikler." diye bir ses duydum. Aceleyle bakışlarımı, onu görmek ve odayı taramak için kaydırdım ama onu görmek yerine sesini duyuyordum.
"Benim kucaklaşmam nerede, Jongin?" bu sözler kulaklarıma fısıldanan bir şarkı gibiydi.
Baekhyun'un suratını gördüğümde kalbim inanılmaz derecede hızlı atmaya başladı. Kalbim hiç bu kadar hızlı atmıyordu.
Onu tutmak ve kollarımı ona sarmak için kendimi zor tutuyordum.
"Chanyeol'dan sana sarılmasını iste. Burada meşgul olduğumu görmüyor musun?" Jongin'in sözleriyle aniden kızardığımı hissettim ve Baekhyun'un görmemesi için kafamı indirdim.
Baekhyun kıkırdadı, bana doğru yürümeye başladı.
"Peki, bana aşık oldun mu?" Baekhyun hafifçe omzumu yumruklarken beni kızdırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yirmi yedi ekim / chanbaek
Teen Fiction27 Ekim 2008, Baekhyun ile karşılaştım. 27 Ekim 2009, Ona aşık oldum. 27 Ekim 2010, Ona aşık olduğumu itiraf ettim. 27 Ekim 2011, O bana aşık olduğunu itiraf etti. 27 Ekim 2012, Hayatımı onunla geçirmek istediğime karar verdim. Ve şimdi, 27 Ekim 20...