Okuyanlar öpüldünüz. :) Bilginize bu bölüm Niall yada James hangisini seçerseniz onun ağzından. Dediğiniz gibi Niall ya da James o kızla çıkacak.
Sanırım olması gerekenden zamansız bir tanışmaydı. Fazla zamansız . Madison yanlış zamanda geldi sanki. Ben Niall ya da James olarak napacağımı bilmez durumdayım. Ona yalan söyledim, hakkımda ne düşündüğünü bilmek istiyordum. Tanrım ne yapıyorum böyle? Kızla oynuyormuş gibi hissediyorum kendimi. Bir de hepsi yetmezmiş gibi ona Linda' dan bahsettim. Linda, yani okulda benden hoşlanan kız . Genelde dış görünüşü o kadar önemsemem ama doğrusu Madison' dan güzel, güneş gibi parıldayan bir yüzü var. Benimle konuşmaktan çekiniyor. Belki de ondan bu yüzden etkilenmişimdir. Diğer kızlar gibi gelip sırnaşmıyor. Ağırbaşlı diyebiliriz. Bir nevi Madison' ın bizin okuldaki hali gibi. Madison beni severken, ya da ben öyle düşünüyor olabilirim, neden ona bir şans tanımamı istedi ki. Gerçekten kendimi klonlama gibi bir özelliğim olsa ne güzel olurdu düşünsenize. Bir Niall ve bir James.
Madison halasının evine gittiğinden beri uzandığım yatağımdan annemin sesini duyarak kalktım. Odanın kapısından kafamı dışarı çıkartıp annemin adımı söylemesine bir dur demek için seslendim. '' Efendim, anne.'' Annemde aynı yüksek ses tonuyla bağırarak '' Aşağıya in, Dave gelmiş.'' Bu saatte gelmesine şaşırmamıştım. Çünkü ben çağırmıştım onu. Madison odasını toplarken mesaj atmıştım. Aşağıya inip onu karşıladım. Ben merdivenden inerken annem yukarı çıkıyordu. Yanından geçerken '' Çok ses yapmayın, uyumak istiyorum James. '' dedi. Onu tutup yanağından öptüm. Aşağıya indiğimde Dave şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Ben kapıyı örterken '' Ciddi misin? '' dedi. Ona dönüp kafamı salladım. Tekrar şaşkınlıkla konuşmaya başladı. '' Ne yani Madison geldi öyle mi ve yan komşunuz?'' Merdivenleri çıkarken,'' Çok garip değil mi ? Şuan mucize denilen şeye inanmaya başladım. '' dedim. Dave 'de merdivenleri çıkarken sinsice gülümsedi. '' Seni görünce ne yaptı peki ? Hayallerindeki Niall olabilmiş misin?'' Odaya girnceye kadar konuşmadım. Koltuğa oturduğumuzda başka taraflara bakarken birşeyler mırıldandım. '' Beni James olarak biliyor.'' Dave omzuma bir yumruk çakıp '' Anlamadım? '' Dave'e bakıp anlatmaya başladım. '' Dostum neyini anlamadın. Kız benim James adında başka biri olduğumu sanıyor. Yani benim o internetten konuştuğu Niall olduğumu bilmiyor.'' Dave kaşlarını çatarak bana bakıyordu. '' Adilikte çığır atladın bildiğin.'' Yine başka yerlere bakarken '' Teşekkürler. Bir de Madison, Linda' dan hoşlanıyorsam onunla çıkabileceğimi söyledi.''
Gözlerini iriltti, '' Şaka mı yapıyorsun. Ona Linda' dan mı bahsettin. Peki hangi arkadaşım söyledi bunu. Niall mı James mi? '' dediğinde ofladım ve, '' Niall arkadaşın. Ve iki arkadaşın da ne yapacağını bilmiyor.'' diye mırıldandım. Dave kalkıp oyun konsollarını getirdi. '' Ne mi yapacaksın Linda' dan hoşlandığına göre ona çıkma teklif edeceksin. Şimdi ise Uncharted oynayacağız.'' Oyun konsolunu aldıktan sonra '' Çok yardımcı oluyorsun'' dedim. Dave oyunu başlatırken '' Teşekkür ederim.'' dedi. Oyuna başladığımda ise sanki tüm dünya bir anda yalan olmuştu.
'' Sizi tembeller. Tüm gece oyun oynayacağınıza ders çalışsaydınız bir yerleriniz eksilirdi zaten.. Hemen kalkıp okula gidiyorsunuz.'' Gözlerimi açtığımda babam yastıkla kafama vuruyordu.Yüzümü ellerimle kapatıp '' Baba kes şunu.'' dedim. Ben yatakta Dave ise koltukta uyuya kalmıştık anlaşılan. Babam yastığı kafama atıp kapıya yöneldi, kapıyı kapatırken '' Hemen okula!'' dedi. '' N'aber uyuyan güzel? '' Dave koltuktan kafasını kadırarak seslenmişti. Yastığı kafasına atıp '' Kapa çeneni insanlıktan nasibini almamış insan. '' dedim. Bu dediğime gülüp, '' Edebiyat derslerine daha çok kafa yormalısın Niall.'' dedi. Dolabımı açıp tişörtlerden birini seçerken '' Hey bundan sonra Niall yok ! '' sinirle konuştuğumda yanaklarını şişirdi, '' Peki James. Bir tişört ödünç alabilir miyim? '' Size garip gelebilir ama Dave ' in yanında giyinip soyunmaktan hiç çekinmem. O kendimi bildim bileli benimle. Ailemden daha çok gördüğüm birisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Song || n.h
Randomjerseyslollipop ve irelandboy07 yalnızca basit birer e-posta arkadaşıydılar. fakat kader ağlarını örüyordu. çakma sindirella madison autumn ve sahici prens niall'ın hikayesi.