Karanlıktan Gelen Krallık

23 1 0
                                    

"Bu bölümü okurken arka planda bu müzik eşliğinde okumanızı tavsiye ederim.Sizi hikayeye daha çok bağlayacaktır."

Denizlerin , ağaçların , çiçeklerin , hayvanların huzur içinde var olduğu kusursuz düzenin kusursuz işlediği bir zamanda kendini kibrine kaptırmış ,  sahip olmayı yok etmek sanan bir ırkın en şiddet gösterdiği bu çağ da iki büyük krallık vardı. Birisi Olmer diğeri ise Undebatlar'dı.

Olmer krallığı öyle ki sanki saflığın,ışığın , güzel olan her şeyin kusursuz bir döngüde sürdüğü refah ve merhametli milletiyle birlikte bu kara parçanın en güzel yerlerine sahip olmuş ve bu yerleri kendi güzellikleriyle göz kamaştırıcı hale getirmişti. Ordusu bembeyaz zırhlarla kaplanmış , Arlur dağlarında dövülmüş saf çelikten oluşan kılıçları ile oluşturdukları bu güzel topraklarda huzuru ve güveni sağlıyorlardı. Lakin;

Undebatlar Bu krallık oyle ki sanki Olmer krallığının tam aksini yansıtıyordu hatta belkide daha fazlasını.İlk kralları eskiden Olmer de yaşamış olan Harak kendisini insanlardan üstün görüyordu öyle ki sesini,yürüyüşünü ve hatta bedenini bile değiştirmek istiyordu.Bu yüzden Harak Olmer'i terketmiş Olmer'in ve insanların asla uğramayacağı ne kadar karanlık varsa oralarda yaşamaya başlamıştı.Bu zaman içerisinde yolu üzerindeki ufak krallıklardan geçerken bu krallıkları kandırmış ve kendisine katmıştı.Harak öncelerde krallıkların liderleriyle konuşup yakınlaşarak ve daha sonra kendi planladığı olayları daha önceden bilir ve önlermiş gibi davranarak bilge olduğunu onlara hissettirip liderlerinin ve halkın güvenini ve saygınlığını kazanarak kendisine katıyordu.Harak bu halkın erkeklerini eğitip asker yapıyor ve asker sayısını arttırıyordu.Gün geçtikçe Harak'a katılan krallıklar arttıkça , asker sayısı da artan Harak artık krallıkları konuşarak değil evlerini ve ahırlarını yıkıyor ve onlara "Artık yaşayacak yeriniz yok ya bana katılırsınız ya da hepiniz ölürsünüz" diyordu.Harak artık sayılarının oldukça arttığını farkedince ona katılanlarla birlikte kendisinin daha önce yaşadığı karanlık dağ Undepa dağına yerleştiler.Harak'ın planları daha yeni başlıyordu.Harak insanlardan değişmek istiyordu hemde sadece kendinin değil onun yanında olan herkesin değişmesini seslerinin,yürüyüşlerinin ve bedenlerinin bile ama nasıl yapacağını bilmiyordu.Bu yüzden yanına en kabiliyetli ve en sadık 7 askerini alarak daha önce hiçbir büyük krallığın gitmediği Saunden topraklarına gitmeye karar verdi.

Bu topraklarda bazı ufak krallıklar yaşıyordu .Bu krallıklar Olmer'e bağlı olmak istemeyen ama Olmer krallığını çağın öncüsü olarak gören , Olmer'e sempati duyan krallıklardı ancak aralarında bazı krallıklar vardı ki bu krallıklar Olmer'e karşı kinlenmişlerdi.Sebepleri ise kendileri yokluk içerisinde ve savaş içerisinde yaşarken Olmer krallığının onlara yardım etmemeleriydi. Harak'da bunu biliyordu.Bu yüzden Olmer'e en çok kin beslemiş olan Danlarun krallığına gitti.Harak onlara Saunden topraklarında bulunan ve içerisinde kadim varlıkların bulunduğuna inanılan Margos dağına nasıl gidebileceğini sordu.Tabi Danlarun kralı Itorga bilinmedik bir yerden gelen 8 yabancıya yardım etmesinin anlamsız olduğunu söyledi.Harak onlara bir krallığı olduğunu çok güçlü bir ordusu olduğunu sayısının neredeyse Danlarunlar kadar fazla olduğunu ve neredeyse tamamının askerlerden oluştuğunu söyledi.Bunu duyan Itorga kocaman bir haykırışla gülmeye başladı ve tabi yanındaki yoldaşları da ona katıldılar. Harak bu tepki karşısında pek şaşırmışa benzemiyordu.Itorga inanmadığını Harak'a söyledi ve krallıklar savaşarak kendini gösterir dedi.Siz bir avuç deliye benziyorsunuz ama sizi casus olarak düşünen yoldaşlarım da var dedi ancak ben sizin bir casus olacak kadar akıllı olduğunuzu sanmıyorum dedi ve onlara Margos dağına hangi yoldan ve nasıl gideceğini söyledi.Sonuna da şu sözlerini ekledi siz deliler oraya girdiğinizde sessiz olmaya çalışın çünkü orası Olmer'in dahi korktuğu güçteki varlıklarla dolu dedi ve güldü. Harak istediği en güzel bilgiyi almıştı istediği de buydu yolu zaten biliyordu ama planlarını anlatarak onların öğrenmesini istemiyordu bir gezgin deli gibi görünerek aşağılayıcı tavırlarıyla Itorga'dan istediğini aldı ve yoluna koyuldu.Dağın karşısındaki en yüksek tepe olan Hargut tepelerine geldiğinde gördükleri karşısında şaşırmıştı.Margos Dağının tek girişi olan Margo mağarası Olmer'in askerleri ile kapatılmış ve nöbetçileriyle korunuyordu.Harak'ın yanındaki askerler Olmer askerlerini görünce sanki büyüye kapılmış gibi bakıyorlardı.O koca ve ürkütücü dağın önünde tüm güzelliğiyle parlayan o ışıltılı zırhlar ve yapılar askerleri büyülemişti.Harak bunu anladı ve bu yalancılar burayı da ele geçirmiş diyerek tepenin başka bir tarafından bakmak istedi ancak giriş çok güçlü bir şekilde korunuyordu.Harak sinirlendi ve gerekirse onlarla savaşır oraya girerim dedi. Bunu duyan askerler ürktü ve Harak'ın suratına şaşkın ve korkarcasına baktılar.Harak sadakatlerinin zorlandığını anladı ve başka bir girişi olabilir dedi.Dağın etrafında sadece gece karanlığında yol alarak dolandılar ama hiç bir giriş bulamadılar.Harak en çok istediği şeye bu kadar yaklaşmışken geri dönemezdi tüm o krallığından vazgeçerdi ama buradan geri dönemezdi.Askerlerini gece yarısı kaldırdı ve siz geri dönüyorsunuz ben bu dağın içine gireceğim dedi.Askerleri hiç bir girişin olmadığını tek giriş olan Margo mağarasının Olmer askerleri tarafından tutulduğunu tekrar tekrar söylese de Harak o zaman tırmanır ve bir delik ararım dedi.Askerlerine geri dönmelerini istedi ve askerlerine Undepa'ya vardıktan 26 gün sonra tüm ordularıyla Danlarunlar krallığının yakınlarına gelmelerini emretti ve kendisinin de orada olacağını söyledi.Askerler onun bu söylediklerine pek inanmamış olsalarda dediğini yapacaklardı ve Undepa dağına doğru 7 asker yola koyuldu.

TASLARIN HİZMETKARLARI : Karanlığın DönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin