Multimedia: Berivan Arıkan
Karahanlar Konağı
Karahanlar hep birlikte çardakta çay keyfi yapıyorlardı. Azad ağa hala kız kardeşiyle konuşmuyordu. Bu hatayı nasıl yaptı diyerek günlerdir kafa patlatıyordu. Rojdayı Dün konağın sokağında kuytu köşede bir adamla konuştuğunu gören Azad deliye dönmüştü karışında gördüğü kişi tarlada ki ırgatlardan biriydi adamı güzelce benzetip kovmuştu. Rojdayı saçından sürükleyip odasına sokmuştu o günden beride zavallı kız odasından dışarı çıkamıyordu. Eli kolu bağlı abisinin fermanını bekliyordu ama Rojda Boranı seviyordu uğruna ölecek kadar. Annesinin dediğine göre yarın istemeye geliceklerdi Gaziantepten bir ağa. Ama umrunda bile değildi isterse ağa olsun zaten gözü parada olan bir kız değildi. Borandan başkasına yar olacağına ölürdü daha iyiydi.
Melek Hanım artık oğlunun evlenip çoluk çocuğa karışmasını istiyordu. Aşirette artık baskı kurmaya başlamıştı Azad ağaya. Anası bir yandan aşiret bir yandan çileden çıkıyordu git gide. Ama istemiyordu ne sevmek ne de sevilmek onun kitabında aşk 5 yıl önce acı bir şekilde çıkarılmıştı yeminliydi Azad Karahan. Sevmemeye sevilmemeye yeminliydi en azından öyle olmasını dua ederek geçiriyordu.
Berivandan
Sabah ezanıyla kalkıp abdestimi aldım,hemen ardından namazımı kıldım elimi açmış Rabbime dua ediyordum; 'Allahım senden başka kimsem yok sensin biri koruyan yol gösteren sen herkese hayırlısı ver Allahım kan dökülmesin gözlerden yaş düşmesin sevenler ayrılmasın. Sen beni yolundan şaşırtma Allahım yanlışlardan uzak tut' duasını bitirdikten sonra yatağına uzanıp biraz daha uyumaya karar verdim. Zaten saatte erkendi biraz uyur kalkardı.
Uyanır uyanmaz kahvaltı hazırlamaya başlamıştım, kahvaltı hazır olunca abimi uyandırmaya gitti babam zaten uyanmıştı ama abim malesef ki uykusuna çok düşkündü her mevsim kış uykusuna yatıyodu mübarek. Seke seke abimin odasına destursuz girdim. Gördüğümle ağzım şaşkınlıktan iki metre açılmış;
"Tövbe bismillah abi sen uyandın mı?" dediğimde abim sinirle konuştu.
"Görmüyo musun berivan ayaktayım ordan bakınca uyuyo gibi mi gözüküyordum" abimi biraz daha incelediğimde gözlerinin etrafındaki mor halkalar abimin hiç uyumadığını gösteriyodu. Abim odadan çıkıp salona doğru yürüdüğüde arkasından 'Hayırdır İnşallah' diyerek salona geçtim.
Kahvaltıdan sonra abimle babam tarlaya işe gitmişlerdi. Evi toplayıp güzelce içli dışlı temizlik yapmıştık kendimi yorgunlukla koltuğa attım. Biraz daha bu şekilde durduktan sonra odama gidip üzerime etek ve tişört geçirip telefonumu elime aldım. Bugün kızlarla narinin yanına gidicektik yeni doğum yapmıştı aslında 4 ay geçmişti ama Ferzan ağa üzerine titrediği için kimseyi Narinle bebeğin yanına yaklaştırmamıştı bizde daha yeni gidiyoduk.
Kızlarla sokağına başında buluşup Narinlerin konağına doğru yürümeye başladık bir yandan konuşup bir yandan konağa ilerliyorduk. İçeri girdiğimizde Narin avluda bebeğini bir sağa sola giderek pışpışlıyodu. Gördüğüm manzarayla gözlerim istemsiz dolmuştu Narin benim çocukluğumdu sırdaşımdı şuan karşımdaki kadın anne olmuştu. Kızlar narinin yanıan gidip oturduğunda narinin yanıan ilerledim oda ayağı kalktı bir süre birbirimize baktıktan son ilk pes eden bendim hıçkırarak ağlıyorduk birbirimize sarılıyorduk bir yandanda. Narin hıçkırıklarının arasında konuştu;
"Teyze oldun Berivan." dediğinde Berivan yüzündeki yaşları silip gülümsedim. Narinin kucağındaki bebeğe yaklaşıp elinin üstüne tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu sonrada kokladım güzel kokusunu.
Bir süre daha kızlar konuştuktan sonra küçük Miray ağlamaya başlayınca kızlarla ayaklandık. Miray daha çok küçük olduğu için sürekli huysuzdu narinle vedalaştıktan sonra kızlar konaktan ayrılmışlardı.
Köy meydanına gelince etrafta koşuşturan eli silahlı insanları görünce Mizgin korkuyla konuştu;
"Noluyo yine hayırdır inşallah kız yoksa birilerimi kaçtı yine " dedi
"Şu ağzını bir kere hayıra aç be Mizgin." diyerek sinirle konuştu dilan. Etrafa korkuyla bakıp kızlara döndüm;
"Hadi kızlar hemen eve gidelim dolaşmayalım ortalıklarda." diyerek ikisininden kolundan tutup ordan uzaklaştım kızlarda kendi evine gitmişti.
Evin kapısının önüne gelince duraksadım derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Avludan geçip salondan içeri girdim kapılar açtık acaba babamlar erken mi geldi;
"Babaa erken mi geldiniz ?" diyerek içeri girdim. Sedirde oturanlar şaşkınlıkla ağzım açıldı ;
"Abi ? Bu kız kim ?"