Bölüm 2

412 18 0
                                    

Multimedia: Azad Ağa, Berivan'ın söylediği türkü

Gülümseyerek abime döndüm ama gördüğüm manzara gülümsememi anında soldurmuştu.

"hiiiiğğ abiii bu yüzünün haline ne böyle."dedim abim bana dönerek omzumu güven verircesine sıktı.

"Yok birşey güzelim tarlada biriyle ufak bir tartışma oldu büyütülücek birşey değil endişelenme." diyerek oda salona doğru gitti. Elime kalbime koyup 'Hayırdır İnşallah' diyerek salonu yürüdüm.

Yemeklerimi yedikten sonra sofrayı kaldırıp bulaşıkları yıkamıştım, şuanda abimle abime kahve yapıyodum. Kahveleri alıp abimlerin yanına avluya çıktım tam o sıra abimle babam hararetli birşekilde konuşuyolardı;

"Boran madem böyle bir bela açtın başımıza ilerisinide düşünmüşsündür inşallah oğlum." demişti babam sinirli bir şekilde. Abim tam cevap vericekkken  göz göze gelmiştik bana gülümseyip kafasıyla gel işareti yaptı yanlarına doğru ilerleyip kahvelerini verdim ve konuşmaya başladım;

"Hayırdır Abi ne belası." dedim babam kafamı okşayıp gülümsedi 

"Bir şey yok kızım biz Abinle konuşuyoduk öyle havadan sudan." dediğinde bana söylemiyeceklerini anlamıştım daha da uzatmanın anlamı yoktu. 

Biraz daha oturduktan sonra iyi geceler deyip odama gitmiştim. Üzerimde ki günlük kıyafetlerden kurtulup yatağıma uzandım duamı edip gözlerimi kapattım.

&&&

 Sabah kahvaltıyı hazırlayıp evden çıktım bugün erken çıkmıştım annemin mezarına uğrayacaktım ordanda köy meydanına tarlaya. Mezarlığın demir kapısını itip içeriye girdim derin bir nefes aldım, toprak kokusu anne kokusu. Annemin mezarına gidip yanına oturdum bir yandan anlatıp bir yandan toprağını temizliyodum;

"Ben geldim benim güzel annem kızın geldi Berivan'ın. Seni çok özledim annem yukarıdasın beni izliyosun koruyosun biliyorum. Birazdan tarlaya gidicem annem aman sakın yoruluyorum falan diye üzülme annem yorulmuyorum da gocunmuyorum da annem sen hiç merak etme annem hem niye gocunuyup topraktan senin kokun var orda annem Allahım'a bin şükür elim ayağım tutuyo niye gocunuyum neyse annem geç kalmayım ben görüşürüz annem bidaha gelicem en kısa zamanda söz" diyerek ayağı kalktım mezarlıktan dışarı çıktıktan hemen sonra ağlamaya başladım, ağlamazdım ben annemin yanında hep sonra ağlardım. 

Biraz zaman geçtikten sonra köyün sokaklarında köy meydanına doğru yürümeye başladım. Tam dalmış yürürken yanımda hızlıca bir araba geçti sinirle elime taş alıp fırlattım sanki boşa atıyodum çoktan girmişti araba yerimde sinirden tepinerek söyleniyordum;

"Sanki tabakaneye bok yetiştiriyo öküz." diyerek söylene söylene yürüyodum. En sonunda köy meydanıan geldiğimde tahmininiz üzere hala söyleniyodum kızlar kıkırdayarak konuştular;

"Ne oldu Berivan Xanım kim bastı yine kuyruğuna ?". diyerek kahkaha attı Mizgin. Gözlerimi devirip konuşmaya başladım;

"Öküzün teki yanımdan öyle hızlı geçti ki arabayla, kendi etrafım 360 derece döndüm derdi neydi tabakaneye bok yetiştiriyo sanki manyak herif." ben söylenmeye devam ederken kızlar gülmeye devam ediyolardı dilan konuşmaya başladı ;

"Senin öküz acaba Azad ağa olmasın kız " dediğinden beni omuzlarımdan tutup arkama çevirmişti. Gerçektende oydu yanımdan geçtiği arabasına yaslanmış kahyayla konuşup sigara içiyordu. Omuz silkip kızlara döndüm.

&&&

Tarlaya gelmemizin üstünden 2 saat geçmişti kızlarda kendinden geçmişti tabi bugün ayrı bir sıcaktı sanki hava Mizgin Doğrulup;

"Ay off bugün niye bu kadar sıcak çatlıcam şimdi şurda sıcaktan." dediğinde kızlarla kıkırdamıştık Dilan Mizginin yanıan gidip kolunu omzuna atıp bayılır gibi yapıp konuştu;

"Ay valla ya. Kız berivan bir türkü söylede kendimize gelelim yoksa yarın ikindi vaktiyle cenazemi kaldırıcaksınız." dediğinde kahkaha attım.

"İyi tamam tamam söylicem aman deyim öleyim deme ha."dedim kıkırdayarak sonra türküyü söylemeye başladım bir yandan söyleyip bir yandan oynuyorduk benden sonra diğer kızlarda türküye eşlik etmeye başlamıştı. (Rojda - Daye Miro)

Yazardan

Azad ağa konaktan annesinide alıp köylerdeki tarlaları ziyaret etmeye başlamıştı. Annesinin gelme sebebi kadın işçilerin ihtiyaçları varmı diye öğrenmekti.

Geldikleri tarlada annesi ile gezerken bir yerden türkü sesi gelmeye başladığında ileriye doğru baktılar tam o sıra annesi konuşmaya başladı ;

"Kahya türkü söyleyenler kim." dediğinde bir yandan gülümsüyordu diğer yandan kızların yanlarına doğru ilerliyordu. Kahyanın konuşmasıyla Azad Ağa da kızların olduğu tarafa doğru bakmıştı;

"Hanımağam onlar ırgatlar köyün kızları şarkı söyleyende Berivan kızım pek çalışkandır. En çalışkanımız desek yeridir."dediğinde hanımağa gülümseyerek yandan oğluna baktı;

"Pekte güzelmiş doğrusu boylu poslu kara gözlü kara kaşlı maşallah."dedi oğlu oralı bile değildi ama kızların yanlarına ulaşmışlardı.

Berivandan

Bize doğru yaklaşan Azad ağa ve hanımağayla susmuştum. eşarfımı düzeltip ellerimi önümde birleştirdim kızlarda aynı şekilde hanımağa gelince gülümseyip başımı eğdim hanımağa;

"Kolay gelsin güzel kızlarım" dediğinde hepimiz bir ağızdan ;

"Sağolasın hanımağam." demiştik Mehmet amca yani kahya ;"De hayde işinizin başına hava kararmadan gidelim. Berivan sen gel hele kızım." dediğinde yanlarına doğru ilerledim hanımağa içten bir şekilde gülümseyip konuşmaya başladı;

"Kızım bir ihtiyacınız varmı sıkıntınız falan varsa söyleyin bana."dediğinde gülümseyip kafamı eydim;

"Sağolasın hanımağam allah senden razı olsun hiç bir eksiğimiz yok." dediğimde omzumu sıkıp 

"Allah sizden razı olsun kızım  ne demek hadi sen git kızların yanına" dediğinde kızların yanına doğru ilerledim. Hava kararmadan evlere  gitmiştik eve gelip her zamanki gibi sofrayı kurup yemek yedik iyi geceler deyip odama çekildim yarın tarla işi yoktu allahtan çok yorulmuştum çünkü bugün yarın güzelce dinlenirdim.

Benim GelinimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin