Papatya kokulum

77 16 4
                                    

Eylül'ün son günleriydi,yaprak yığınları üstünde yürürken gördüm onu.Elleri kapüşollusunun cebinde kulaklıkla sakin sakin yürürken hani bir insanı ilk de gördüğü halde insanın içine bir sıcaklık yayılır ya insanın böyle kalbine doğru ılık ılık bir şeyler akar.Aynen öyle hissettim inatla gözlerimi ondan çekemezken birden bana baktı işte o an anladım sonum olacaktı.Hiç bir şey demeden devam ettim ama aklım hala ondaydı .Bir kaç gün boyunca aynı yoldan yürüdüm .Bir gün yine onu gördüm arkadaşlarıyla beraber kaykay sürüyordu sanki orda olduğumu hissetmiş gibi kafasını kaldırdı ve direk gözlerime baktı.Gülümsedim ve yürümeye devam ettim ilerdeki parkta oturdum bi yarım saat sonra yanıma biri oturdu bakma gereği duymadım biliyordum  çünkü oydu içime dolan sıcaklıktan hissetmiştim Merhaba dedi ilahi bir sesi vardı pürüssüz ve tok Merhaba dedim.Bir merhabayla başlayan arkadaşlığımız  tam 4 ay sürdü dolu dolu 4 ay 4.ayın sonunda benden hoşlandığını söyledi ne yapacağımı şaşırmıştım öyle mutluydum ki önce inanamadım bir dahaki buluşmamızda benden gerçekten hoşlandığını ve eğer kabul etmezsem de arkadaş kalmaya devam etmek istediğini söyledi .Ona onu sevdiğimi söyleyince bana baktı  ayağa kalktı beni sımsıkı kucakladı ilişkimiz başlayalı 5 ay olmuştu belkide hayatımın en güzel 5. ayıydı herşey güzel gidiyordu son 1 ay hariç bir tuhaftı  son günlerde ne olduğunu sorduğum zaman sadece sarılıyor ve geçiştiriyordu ailevidir diye üstüne gitmedim doğum günümdü o gün heycanla parkta onu bekliyordum geldi yanıma oturdu sarılmadı .Gözlerime baktı bir yabancıya bakar gibiydi tek kelimesi" ben daha fazla devam edemem, seni değil başkasını seviyorum "oldu yıkıldım  ben sarılmasını doğum günümü kutlamasını beklerken o bittiğini söyleyip arkasına bile bakmadan gitmişti.1 saat kendime gelemedim gittiği yola baktım öylece elimde damlayan yaşlardan sonra anladım ağladığımı.Eve nasıl gittim yatağa nasıl yattım bilemedim günler hep böyle geçti uyumadan yemeden içmeden tamı tamına 17 gün onu düşünmüştüm ve o gün onunla hep buluştuğumuz parka gittim bu süre içinde yaptığım tek şey buydu zaten onu gördüm yanında bir kızla el ele oturmuş gülüşüyorlardı bir kez daha yıkıldım gülüşü bana özel sandığım adam bir başkasına gülünce yıkıldım hiçbir şey olmamış gibi bu parkta anılarımız yokmuş gibi onu buraya getirmesi tarif edilemez bir acıydı bu sefer bitti dedim. Unutucam tam bir acıydı bu sefer bitti dedim unutucam tam bir sene oldu onsuz geçirdiğim bir sene toparlandım daha iyiydim belki ama kesinlikle unutamamıştım onu heleki o gülüşü ah o gülüşü bitirmişti beni yine bir eylül ayında yine aynı sokaktan geçerken bir oğlan durdurdu beni  onun arkadaşı olduğunu söyledi ve bir zarf uzattı bu mektubu oku dedi ve gitti . Mektupta aynen şunlar yazıyordu """Papatya kokulu sevdiğim ,kafan karışık biliyorum neden onca zaman sonra sana yazdığımı  merak ediyorsun . pişman oldum ömrüm bencil davrandım pişman oldum .Seni tanıdığım andan beri hayatıma renk gelmişti Karanlıklardan çekip aldın sen beni.Kabuslarım en güzel rüyalara dönüştü seninle.Her gecemde sen her gündüzümde sen vardın kokun nefes alma sebebimdi hiç bir zaman bırakmak istemedim seni ama hastalığım ilerledikçe uzak durmak zorunda kaldım şimdi ne hastalığı diyeceksin sana söylemek istemedim bitanem öyle bir aşkla bakıyordunki gözlerime benle ölmeye gitmeye hazır gibi korktum eğer öğrenirsen bırakmazdın beni Ama ben senide bu dipsiz kuyuya çekmek istemedim benim karanlığımda boğul istemedim zaten ölecek biri için çabalamak boşaydı Ama dayanamadım son anıma kadar yanımda olman daha mantıklı geldi Fakat seni kendime bağlayıp birden bırakırsam yıkılacağını biliyordum bende benden nefret etmeni sağladım Nefret çabuk unutturur insanı insana .Her şey planlıydı o gün evden çıkınca seni takip ettim .Parka gittiğini görünce kestirme yoldan girip senden önce oraya vardım.Yanımda gördüğün ablamdı bizi görünce dolan gözlerin yüreğimi dağladı ama bencil olamszdım üzgünüm sevdiğim üzgünüm hayatımın anlamı üzgünüm yarınlarım şimdi ağlıyorsan sil göz yaşlarını bilki sen ağladığın an ruhum azapta.Senden tek isteğim kendine dikkat etmen bitanem.Üzülme lütfen ben çok mutluyum çünkü hayatımda açan bir papatyam var ne kadar yanında olamasam da senden tek isteğim o papatyayı soldurma"" ben şimdi o üzülmesin diye gülüyorum hayata inadına mezarına gidiyorum her hafta sonu papatyalar dikiyorum arada rüyama geliyor özlem gideriyorum.

Küçücük anlar için harcamayın mutluluğunuzu gün gelince bir saniyesine muhtaç kalırsınız.
Sevmek sevilmek güzel şey önemli olan sevgiyi ebediyete  kadar kaybetmemek

🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin