SALGIN

Bugün günlerden lanet Pazartesi.Haftanın en nefret edilen günü.Güzel bi haftasonu tatilinden sonra tekrar okula gitmek için güzel uykumdan sabah saat 6 da uyanıp bok yoluna gider gibi hazırlanmaya 2 gün aradan sonra yeniden başlıyorum.Okula hazırlanmam için 20 dakikalık kısa bir sürem var ve kendimi hiç iyi hissetmiyorum.Her neyse diyip yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadım ardından üniformamı giydim ve salona giderek televizyonun karşısına geçtim.Şuan kahvaltı yapıyor olmalıydım ama ben sabahları okula gitmeden önce kahvaltı yapmak yerine televizyonda haberleri izlemeyi tercih ederim.

Bugün ki haberler de avrupada bilim adamlarının deney kazalarının sonucu yeni bi salgın türü çıktığına dair bilgi veriliyodu.Bu salgın türünün ülkemize ulaşmasınız zor ama imkansız olmadığı vurgulanıyodu.Nasıl bi salgın türü olduğunu merak etmiştim ki 2 dakika sonra bu salgın türünün ne olduğunu bilim adamlarının daha kavrayamadıklarını öğrendim.Bu korkutucu bişeydi,salgının ne olduğunu bile kavrayamayan bilim adamları ve Dünya'da bizim gibi tehlikede olan milyonlarca insan.Bu haberi görünce panzehirin hemen bulunması için dua etmeye başladım.2 dakika sonra aşağı indim ve servisi beklemeye başladım.

Dışarıda tam sigara yakıcaktım ki servis geliverdi.Ben de servise binip her zaman oturduğum yere 5.sıranın cam kenarına oturdum.Her zaman buraya oturuyodum çünkü ; hemen ön koltukta Yeşim oturuyodu.Yeşim'den hoşlanmıyodum,Yeşim'e sırılsıklam aşıktım.Onun kumral saçları,harika fiziği ve tahmin edemeyeceğiniz kadar güzel gülüşü benim ona her bakışımda nefes almamı zorlaştırıyodu.Tam 2 yıldır onu seviyorum.Onun ise resmen 2 yıldır benim varlığımdan haberi bile yok.Evet bu üzücü bir durum ama onun beni sevmesi ya da sevmemesi umrumda değildi.

Bunlar bir yana artık okula gelmiştik.İlk ders Matematik.Evet ben böyle bi rezil dersle başlıyorum haftaya.Matematik dersine girdik Kenan Hoca dersi anlatırken onu dinleyemiyordum bile başım çok ağırıyordu ve midem bulanmak üzereydi.Beni bu halde görüp tuvalete gönderdi.Elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı düzelttim.Bir anda gelen bağırma sesiyle irkildim.Hemen sınıfa doğru koştum.Herkes camdan dışarı bakıyordu,ben de aralarına sıkışıp dışarı bakmaya başladım ama dışarıda hiç kimse yoktu.Herkes yerine oturdu ve Kenan Hoca'ya odaklandı.Kenan Hoca sakin olmamızı söyledi.Biz zaten sakindik sadece neler olduğunu bilmek istiyorduk.Tam o anda bir çığlık sesi daha geldi herkes cama yöneldi.Dışarıda 2 adam birbirine girişmiş durumdaydı.Yerde duran adam bağırarak yardım istiyodu.Diğeri ise bi farklıydı yüzünü göremiyorduk ama yürüşünden anladığımız kadarıyla bacağı kırıktı.Kenan Hoca yerinize oturun diyip ikaz etti.Ardından okulun güvenliğine haber verip olaya bi el atmasını istedi.Biz ise lanet dersimize devam etmeye başladık.