O N D O K U Z

39.7K 2.7K 241
                                    



Bilinmeyen: Sarp

Bilinmeyen: Sarpişkom ben

Bilinmeyen: Ben

Bilinmeyen: Ben özür dilerim

Bilinmeyen: Neden özür dilediğimi hiç bilmiyorum

Bilinmeyen: Tıpkı ne yazmam gerektiğini bilmediğim gibi

Bilinmeyen: Sen cidden benden etkilendiğini söyledin değil mi

Bilinmeyen: Ben bunu hiç tahmin etmedim Sarp

Bilinmeyen: Benimle konuşmanın sana iyi geldiğini hiç tahmin etmedim

Bilinmeyen: Ben söylediklerim için özür dilerim

Bilinmeyen: Evet evet söylediklerim için

Bilinmeyen: Ciddi olduğunu düşünmemiştim

Bilinmeyen: Seni sinirlendireceğimi veya üzeceğimi ya da hangi duygudaysan o duyguya sokacağımı bilemedim

Bilinmeyen: Söylecek bir şeyler arıyorum ama yok

Bilinmeyen: Neden bana yardım etmiyorsun Sarpişkom?

Bilinmeyen: Neden cevap vermiyorsun?

Bilinmeyen: Son görülmende dün gece

Bilinmeyen: Sana bir şey olmadı değil mi?

Bilinmeyen: Lütfen sana bir şey olmamış olsun

Ne kadar yazsam da cevap vermiyordu. Derin bir nefesle telefonumu kilitleyip cebime koydum. Ve koridorda yürümeye başladım. Kafamı önüme eğip bir süre ayaklarımı izleyerek dalgın dalgın yürüyordum. Ta ki "heey sen dikkat et" diye bağırılınca kadar. Bu yüksek sesi duyduğumda kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım. Ve o an da üzerime doğru gelmekte olan iki şeyi fark ettim. Bunlardan biri basketbol topuydu. Diğeri ise bir insandı! Çığlığım havaya karıştı. Olduğum yerde kalakalıp resmen üzerime doğru koşarak gelen çocukla gerçekleşecek çarpışmayı bekledim.

Ama öyle olmadı.

Tam o sırada belime sarılan bir çift kol beni kenara çekti. Ve ne olduysa o an oldu. Benim çığlığım, kırılan camın sesi ve kalın bir ses tonunun acıyla inlemesi. Hepsi peş peşe gelirken reflekse yüzüme kapamış olduğum ellerimi zorlanarak çektim. Ellerimin altınsa yumduğum gözlerimi açınca ise tam dibimde duran suratıyla, belime sardığı kollarıyla ve okulun kupalarının konulduğu cam vitrine geçirdiği sırtıyla karşımda duran kişinin Sarp olduğunu gördüm.

Şaşkınlıkla "hiih!" diye bir nida çıkarırken hemen ondan uzaklaştım ve camı kıran sırtını kendime çevirdim. O da aşırı şaşkın olmalıydı. Çünkü o koca cüssesini kolayca çevirebileceğim kadar boş bırakmıştı kendini.

"Sen sen iyimisin? Sırtın iyi mi? Acıyor mu? Ben özür dilerim, çok özür dilerim Sarp canın yanıyor mu?"

Cümlelerimi peş peşe sıralarken aynı anda elimi sırtında gezdiriyordum. Banana doğru dönüp  elimi tutunca bu hareketimi engelledi. "Ben iyim ama cam için aynısını söyleyemeyeceğim" deyince gözlerim vitrinin camını buldu. Gözlerim mümkünmüşçesine daha da büyüdü. Karşımda duran tuzla buz olmuş cam bize pahalıya patlayacaktı. Ve inanın kast ettiğim şey para değildi.

"Ne oluyor burada?"

Gelen sesle ring dövüşlerinin başladığını ilan etmiştim içten içe. Koridorda ki müdürün sesi bu sefer "kim kırdı bu camı" diye yankı edince korkuyla Sarp'a baktım. Sarp gözlerini "ben hallederim" dercesine açıp kapattı. Ve müdüre doğru bir adım attı. Ancak o daha ilk adımı attığı anda koridorda yükselen ses; "ben kırdım hocam, yanlışlıkla oldu. Özür dilerim" bana aitti. Evet bana!

"Yanlışlıkla ha? Kızım nasıl başardın sen o camı 'yanlışlıkla' kırmayı? Ha?" dedikten sonra mırıldanarak sesli bir nefes verdi. Hemen ardından bir kaç adım daha attı bana doğru ve "Akşın odama geç" dedi kafasıyla geriye işaret ederken. Verdiği komuta uyup ilk adımımı atmadan önce göz ucuyla Sarp'a baktım. Daha yeni kınama almıştı. Eğer bir suç yüzünden daha müdüre giderse annesi çağırılacaktı. Daha büyük bir ceza alacaktı. Buna izin veremezdim. Onu aklamak zorundaydım. Bakışlarımı ondan çekip müdür beyin peşine takıldım.

Az önce olanların hepsini geçebilirdim, unutabilirdim. Ancak unutamayacağım tek şey istemsizcede olsa Sarp bana sarılmıştı.

Sarp! Bana! Sarılmıştı!

                                            ...

Huuuuhh

Ele ele bakın siz şu olenlere

Amanın amanın, vay vay, olaylar olaylar

Dnkdkdfkk

Kafayı yedim biliyorum.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alayım?

Sarpişkom || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin