Sarpişkom || Texting

K I R K B E Ş

"Ee ne düşünüyorsun bu konuda"

Yanıma oturan Sarp'ın kurduğu ilk kelimeye değilde suratında ki şapşal sırıtışa kaş çatmıştım. "Ne konuda?" Diye sordum. Aslında neyden bahsettiğini anladığımı ikimizde çok iyi biliyorduk. Gülerek "Defne'nin aşkımızı tüm okula ilan etmesi konusunu" dediğinde göz devirdim. Aman nolcak tavırlarını sergiliyordum ama içten içe insanlardan yiyeceğim bakışları sinirlenmeyeceğimin tahminindeydim.

"Öğrenirlerse öğrensin"

Dediklerime gülüp "işte benim kızım" dediğinde saçlarımı karıştırmıştı. Çocuk muyum ben be! Elini iteklediğimde yanımdan kalkıp tekrar sahaya ilerlerken "Akşın reyiz bee!" Diye bağırmıştı. Gülerek ona baktığımda o tekrar basketbol oynamaya devam etmişti. Öküz gibi terlediği halde hala oynuyordu. Şayet ben minicik bir terleme hissi aldığımda oyunuda sporuda bırakırdım.

Bana doğru ilerleyen Defne'yi görünce adımlarını izledim. Çekingen bir tavırla yanıma oturur oturmaz "bana kızgın mısın?" Diye sordu. Ona dönüp gülerek "saçmala" dedim gülüp kollarını boynuma dolarken "harbiden reis gibi reis be!" Diye bağırdı. O sırada Sarp bu yöne bakıp gülmüştü. Bunlar yüzünden lakap olarak kalacaktı. Neyse.

"Madem kızgın değilsin" deyip tekrar ona odaklanmamı sağlarken koluma vurup "bana niye söylemedin o zaman lan!" Dedi bu kez. Tavrına gülerken kolumu ovuşturdum. Acıtmıştı.

"Yeni olan bir şey. Hem niye vuruyorsun ya" diye çığırdım sona doğru. Omuz silkti "yine de söylemeni isterdim" dedi. Sonra sanki bu konuşma hiç yaşanmamış gibi ayağa fırladı "Ercan hoca geliyor" dedi heyecanlı bir sesle. Sahanın diğer tarafında olan kendi sınıfının kızlarına doğru koşar tempoda gitmeye başladı. Sanırım gösteri zamanıydı. Defne'nin harika bir fiziği vardı. Güzel bir iş çıkaracağından emindim. Amigo kızları hep seksi olmaz mıydı zaten? Düşündüklerime kahkaha atma hissimi bastırırken Ercan ve Selim hoca basket ve badminton oynayan bir kaç öğrenciyi durdurmuştu.

Defne'nin bir kaç arkadaşı sahanın ortasına gelirken kendisi Ercan hocanın yanına gelmişti. Ercan hocada ki hoparlöre elinde ki telefonunu bağlayıp bir şarkı açtı. Daha sonra koşarak diğer arkadaşlarının yanına gitti.

Müziğin temposu yükselirken onlar kendi kurguladıkları hareketleri oynamaya başlamıştı bile. Ortada Defne vardı. Sağında isminin Ezgi olduğunu bildiğim ancak fazla tanımadığım sınıf arkadaşı, solunda ise adını dahi bilmediğim arkadaşı vardı.

Hepsi bir anda zıplayıp ritme uygun dans ederken gözüm üç beden hocasına kaydı. Selim hoca pek sıcak gözlerle izlemese de Ercan hoca ve özellikle Sevda hoca bu kadar iyi bir performans beklemediklerini belli eden gözleriyle hayranlıkla izliyordu.

Defne bir harikaydı.

Kızlarla gerçekten uyum içinde olan danslarını müzikle birlikte sonlandırdılar. Hocalar ve öğrenciler alkışlarken erkekler hayranlıkla izlemeyi yanlış anlamış gibi görünüyordu. Gözlerim yan tarafa kayınca Sarp'ın ve Akipek'in yanımda oturduğunu gördüm. Ne zaman oturduklarını bilmiyordum. Fark etmemiştim. Ancak beni şaşırtan bu değildi. Beni şaşırtan Akipek'in afallamış bir ifadeye sahip olan yüzüydü. Sırıtmaya başlamıştım istemsizce. O sırada Ercan hoca ve Sevda hoca "harikaydınız" diye bağırınca Sarp bunu bitiş alarmı olarak anlamış olmalıydı ki beklemeden yanımdan kalktı. Köşede duran basket topunu aldığı gibi potaya doğru sürmeye başlamıştı. Akipek hala yanımda oturuyordu. Dalmış bir şekilde karşıya bakarken elimi önünde salladım. Dikkatini çekmeyi başarmıştım. 

"Neye bakıyorsun sen?"

Sorduğum soruya cevap vermeden hemen önce elini omzuma koyup beni sarsmıştı. Ardından beni asıl sarsan cümlesini söylemişti.

"Allah'ın adını verdim bak. Bu Defne kim lan!"

...

Yaa Akocuk kokocuk öyle ters köşe yaparım sana frnkfrnnjr sen defneyi nasıl tanımak bile istemezsin lan!

iyicene delirdim jskljkjskdajk

şöyle bi gifte defnegillerin dansına şeyolsun. Örnek slklşkdo (tm riverdale koymak istemezdim ama gif yok bee biz zalımlar napalım?)

neyse hadi bayy