Kıyamadım aw sizee
Yazıp yayınlayayım dedim hemencecik
Hadi okuyun bu bölüm yorumlarınızı köklemenizi bekliyorum!
...
Bileğinde ki elim ona temas ettiği sürece kızgın bir ateşe değiyormuş gibi hissettirmişti. O hala bir tek kelime etmezken onu tiyatro sınıfının önüne çektim. Cebimden çıkardığım anahtarı deliğe sokarken beni durdurup "Akşın, çok sinirliyim ne söyleyeceksen sonra söyle, lütfen" derken anahtarı çevirip delikten çıkardım. Ve anahtarı ona doğru tutup salladım. Yetti artık.
"Kapa o çeneni!"
Sinirli sesimle şaşırıp susarken kapıyı açtım ve onu tekrar bileğinden tutup içeri soktum kapıyı kapadığında ise tekrar kilitleme gereksimi duymadım.
"Hiç böyle hayal etmemiştim" diye mırıldanırken ona dönmüştüm. Sinirli aldığı nefesler göğsünü şişirirken sinirli sesi bu sefer oldukça yüksek bir şekilde çıkmıştı.
"A kusura bakma sana hayal ettiğin gibi bir öpücük veremedim" dediğinde kaşlarım çatıldı. "Sen ne söylüyorsun aptal!" Diye bağırdım bende. Bana doğru bir adım attı.
"Ne konuşmak istiyorsun Akşın? Ya da ne duymak istiyorsun ha?" Diye bağırdı. Neden bu kadar sinirliydi gerçekten? Ağzım gelen küfürleri yuttum.
"Anlaşılan eski haline dönmen için bilinmeyenle bir gün konuşmaman yetmiş ha?" Diye bağırdım bende. Bir günde, eski haline dönmüştü yalnızca bir günde!
Kaşları bu kez şaşkınlıkla hareket ederken "se-sen nereden biliyorsun" diye söylendi. İnanamadığını belli eden bir ses tonuyla."Neyi biliyorum?" Dedim ve bu sefer ona doğru bir adım atan bendim.
"4 yıl boyunca beni nasıl fark etmediğini mi? Aynı sınıfta dibdibe durduğumuz zamanlarda bile senin için çırpındığımı görmediğini mi? Her sevgili yapışında ben bunalımdan bunalıma girerken senin hiç bi boktan haberin yokken sevgililerinle nasıl oynaştığını mı? Sana mesaj attığımda bile hala inatla beni fark etmediğini mi? Beni öperken deli gibi atan kalbimi fark etmediğini mi? Sana ne kadar iyi geldiğimi mi? Seni deliler gibi sevdiğimi mi? Ha? Söyle bana hangisini kast ediyorsun söyle?!"
Oldukça hızlı ve yüksek sesle konuşmuştum. Lanet olsun ki gözlerim dolmuş muhtemelen kızarmış hatta az sonra ağlayacak kıvama gelmişti. Delici bakışları üzerimdeydi. Ona daha fazla bakamıyordum.
"Üzgünüm Sarp, belki istediğin gibi çıkmadı ama dün sen bana beni öptüğün için üzgün olduğunu söyledin. Sen dün gece beni engelledin. Bendim Sarp"
"En başından beri bilinmeyen bendim! Sana yazan o kız bendim! Bir ay sonra karşına çıkacak olan, seni seven ve sana iyi gelen bilinmeyen bendim ve sende"
Deyip durdum ve akan göz yaşımı sildim. Lanet olsun böyle hayal etmemiştim bu anı. Çatallaşan sesimi tekrar duyuracağım sıra benim yerime o konuştu.
"Ve bende senin Sarpişkondum" dedi.
Dolan gözlerim, gözlerine sabitlenirken bakışlarını çözmek istedim. Siniri yok olmuş gibiydi. Şaşkındı. Çok şaşkın. Ağzını araladı. Ve tekrar kapattı. Ağzımdan bir hıçkırık çıkarken beni daha fazla ağlarken görmesini istemedim. Arkamı döndüm. O sıra bir hıçkırık daha döküldü dudaklarımdan.
Ve işte tam o anda. O anda belimde hissettiğim kollarla yerimde sıçradım. Omzumda hissettiğim baskıyla Sarp'ın sesini tam kulağımın dibinde bir fısıltı şeklinde duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarpişkom || Texting
Roman pour Adolescents-Tamamlandı- Bilinmeyen numara: Şşş Bilinmeyen numara: Aloğ Bilinmeyen numara: Sarpişkom Bilinmeyen numara: Bir şey sorabilir miyim Sarpişkom? (Görüldü) Sarpişkom: Gece gece bildirim panelimi sikme sebebini öğrenebilir miyim? Bilinmeyen numara: S...