4.Kurallar

38 3 10
                                    


Melekden:

Bu gün galiba hayatımın en kötü günlerinden biri. Öyle yalnızımki şuanda sanki ölü birinden farkım yok gibi.

Artık karar vermişdim evet tanımıyordum onu, belki kötü biriydi ama yinede öyrenmem gereken gerçekler var.

Babama ne olduğunu bilmem gerekiyor. Kimdi onu rahatsız edenler. Hem benim babam pamuk kalpli biriydi kimle ne işi ola bilirdiki.

Şuanda koskocaman bir villanın karşısindaydım. Aslında bizim evimizde hemen hemen aynı boylardaydı. Ateşe söylediklerimden sonra bana hiçbirşey söylememişdi sanki zaten kabul edeceyimi biliyormuşcasına takmıyordu beni.

"Burasımı bari eşyalarımı getirseydim"

En sonunda bana bakmışdı ama ufacık bile umursama yokdu gözlerinde. Evet bana acımasın istiyordum ama bu kadarıda garibime gidiyordu.

"Tüm eşyaların zaten evde "

Ne nasıl ola biliyorduki bu ben daha ona bile yeni kabul etdiyimi söylemişdim oysaki. Bukadar kendinden eminlikde olamazdı deyilmi yada zaten tam karşımda canlı canlı duruyor.

"Sen ne hakla benim evime benden izinsiz girip eşyalarıma dokunursun"

Benden bıkmışcasına dışarı bırakdı nefesini. Sanki ben çok mutluyum onunla durmakdan kendisi teklif etdi zaten bunu.

"Ben almasaydım zaten dışarı atılacakdı. Şimdi bana çemkirmeyi kesde içeri geç "

"Ne?!"

"Neden bukadar inatcı olmak zorunundasınki içeri geç dedim dimi"

Yetet be.  neden herşeyi benden saklamaya çalışıyorki daha bir saat bile tanışalı olmadığım bu adam

"Bana neler olduğunu söylemezsen eyer içeri geçmeyi bırak seninlr bir adım bile atmam."

Tehdidkarca tam önümde durdu. Ahh bu adam neden böyle sinirli bakmaya başladıki sanki.

"Bana bak küçük kız ister söylerim ister söylemem bundan sonra istesende biryere gidemezsin zaten .."

Daha sözünü bitirmeden öfkeyle konuşmaya başlamışdım bile

"Nedenmiş o babam artık olmaya bilir ama hala bir evim var"

Anlamadığım bir şekilde gülmeye başladı

"Ah gerçekden çocuk bakıcısına döndüm . bana bak evini bırak artık senin bir liran bile yok. Sevgili baban çokdan iflas etdi bile ve şükür etde bana emanetsin yoksa gerisini sen düşün."

Bu bugün içindeki kaçıncı ağır darbemdi artık saymıyordum hayır daha doğrusu sayamıyordum  bile.

"Anladım "

Başka ne söyleye bilirdimki zaten. Bir tek kabullenmem gerekiyordu bu durumda zaten.

"
İyi şimdi girelim bu eve "

Büyük villanın kapısını çalmaya bile ihtiyaç duymadan aniden açılşdı bile.
Önümüzde mini etekli görünüşündende anladığım kadarıyla yabancı bir kızla karşılaşmayı ne yalan söyliyim bekliyordum

"Merxaba Ateyş bey buğurun"

Kızı umursamadan geçmişdi bile içeriye ahh kimi kandırıyorumki bu bana az önce onca sözü söyleyen biriydi nekadar kibar ola bilirdiki.

"Merhaba"
Diyerek içeriye doğru geçdim.

Gerçekdende kocaman bir salona açiliyordu yol ve gerçekdende çok güzeldi. Gördüğüm kadarıyla üç katdan ibarekti ev ve oturma salonu yukaridan gözükücek şekildeydi.
Salonun ordatisnda koltuklar vardi herşey kahverengi tonlarındaydı.
Ben daha etrafa bakarken onun sesini duymam çok çekmedi.

"Çabuk odama gel"

Bende zaten senin odan nerde biliyorum tabi.

"İkinci katda yukari çık "

En azindan bunu söylemeyi akıl etdi.

Daha fazla sorun çıkartmak istemezcesine ikinci kata geldim zaten  hernekadar fazla kapi olsada açık olanın onun idası olduğunu anlamak çokda zor deyildi.

Tam emin oldukdan sonra odaya girdim zaten onun o kibirli bakışlarını görmemle yanılmadığımı anlamam çok çekmedide.

"Geldim ne söyliyecekdin"

"Geç otur"

Diye önündeki koltuğu işaret etdi

"Yok ben iyiyim  zaten bütün yolu oturdum"

"Kendin bilirsin"

Bıkmışcasına konuşuyordu benimle. Sanki ben gelmek istemişdim gibi.

"O adam .. Yani baban seni bana emanet etdi"

"Biliyorum bunu artik"

Sinirlenmişdi aniden. Taman sözünü kesmişdim ama bu yüzden sinirlenmiş olamazdı

"Bir daha benim sözümü kesme!"

Yanılmışdım bu adam zaten bana sinir olmak için sebeb ariyordu sanki

"Özür dilerim"
Gerçekden içimi urpertiyordu bu adam

"Bak az oncede söylediyim gibi sen emanetsin bu yüzdende evden benden izinsiz çıkamazsın, kimseyle buluşamazsım, her hangi bir haber uçurma olursa eyer emin ol seni o adamlardan daha fazla pişman ederim o afamın kızı olduğuna"

Herşeyi anlardımda en son kullandığı kelime galiba beynimde olan hayatımın tam anlamıyla dağınık bir yapboz parçalarından farksız olduğunun işaretiydi.

Bitti arkadaşlar. Farkındayım biraz kısa bir bölüm oldu ama çabuk yayınlamak istediyimden ancak by kadar oldu. Umarim mazur gorursunuz . hepinizi seviyorum)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 08, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EmanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin