BÖLÜM ŞARKISI: The Neighbourhood-Afraid
"Bu kitaplığı senin için yeni aldım" annemin sesine birden irkilmiştim. Sahte bir gülümsemeyle "Teşekkürler" dedim.
"Karşı evde oturan aile benim yakın arkadaşlarım . Senin yaşında bir kızı var senle tanışmak için geliyor". Annemin bu laubali konuşması sinirime dokunmuştu.
" Ne oldu benim kendim arkadaş edinmeyeceğimden mi korktun?"
"Tabi ki de hayır Alya!"
Duraksadı. Elinde tuttuğu toz bezini masama bırakarak bana döndü.
"Senin çevrenin eskiden beri ne kadar geniş olduğunu biliyorum yeni bir yere taşınmam buraya uyum sağlaman zor olacak , eğer arkadaş çevren olursa bu yere daha çabuk...
"Alışacağım." Annemin sözünü keserek alayla gülümsedim. Daha fazla saçmalamasına izin verecek zamanım yoktu.
"O zaman odandan çıkarsan eğer hazırlanma fırsatım olacak."
Annem peki dercesine kafasını salladı ve kapıya doğru yöneldi, bende dediğim gibi hazırlanmaya koyuldum.
Daha yarım saat olmadan etekleri 2 beden küçük, normalden 10 santim kısa , kızıl sarı saçları ve erkekleri azdıracak kıvamındaki vücuduyla Eylül kapının önünde durmuş annemle sohbet ediyorlardı.
Yanlarına giderek "Selam" dedim. İstemeden göz göze gelince karşılığında da bir gülümsemede bulundum.
Medeni bir tonlamada, beni fazlasıyla süzerek "Merhaba" dedi. Bu arada annem bizi baş başa bırakmıştı. "Ben Eylül karşı komşun."
" Ah evet annem senden bahsetti bu arada içeri gelmicek misin ?"
"Evde tanışacağımıza yürüyüşe çıkalım mı ?" bilmiş bir edayla "Hem bu yerleri öğrenmiş olursun" dedi. Bu arada boşta ki eliyle törpülenmiş tırnaklarını kesintisiz bir şekilde izliyor,ağzında ki sakızı karşı caddende duyulacak yükseklikte sallıyordu.
Bende tavrını dikkate almayarak kafamı istemsizce salladım ve arkamda duran kapıyı çekerek o unutulmayacak yürüyüşe çıktım.
Son 15 dakikadan beri Eylül ile yürüyorduk. Ayrıca hararetli bir konuşmada bulunmuştuk. Beni akşam ki partiye davet etmiş, iyi bir arkadaş grubunun içerisinde olduğunu söylemiş ve 1 yıldan beri birisiyle birlikte olduğunu fazlasıyla altını çizerek belirtmişti. 15 dakikalık mini bir yürüyüşün ardından, dondurmacının önünde durmuş hararetli konuşmamızı bir son vermiştik.
"Dondurmanı nasıl istersin." Eylül'ün yöneltiği soru karşısında cevapsız kalmıştım .Duymadım dercesine gözlerimi sevimli kediden ayırıp Eylüle diktim.
"Dondurma diyorum! Nasıl istersin." Kabalığını dikkate almayarak kafana göre takıl dedim.Çünkü dikkatimi karşımda duran kediye vermiştim.Fazlasıyla sevimli duruyor ,o küçük patilerini beni çağrıyormuş bir şekilde sağlıyordu. Dayanamayarak kedinin yanına doğru ilerledim. Nasıl olsa Eylül denilen şu yeni tanıştığımız kız daha dondurmaların siparişlerini verecekti.
Tam kucağımı açmış kediyi sevecekken o hızla benden uzaklaştı.
Eylül ile aramı açmamaya dikkat ederek kediyi takip ettim. Çünkü bu yerde daha yeniydim her an kaybolabilirdim .
Bu düşüncüler aklımdan geçerken hala kedinin peşinden hızla ilerliyordum.
Fakat o sesleri duyuncaya kadar...
Duraksama neden olan karşı binanın içinden gelen sesleri duyuncaya kadar..
Aynı zamanda da aklımdan geçen şeyi de gerçekleştirmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞI CEPHE
Teen FictionAlt dudağımı emerken benimkinin üstünde gülümsediğini hissettim. Saçımı yana attı köprücük kemiğimin üstünü öptü. Parmak uçlarımı pantalonun beline takıp onu iyice kendime çektim. Yüzünü omuz boşluğuna gömerken elleri sırtımda dolanıyordu. Alçak bi...