Yorum ve oylarınızla destek olursanız sevinirim. 💝
Harry ve Louis arasında hüzünlü geçen küçük sarılmadan hemen sonra, Harry ondan ayrılıp gözlerini silmişti. Burnu kıpkırmızıydı ve Louis de kenardaki peçeteyi alıp Harry'ye verdi. Harry gözlerini ve burnunu sildikten sonra pek de bakamıyordu Louis'ye.
Uzun zaman sonra birine sarılmak ve bu kişinin Louis olduğunu fark etmek iki aydır alışmış olduğu her şeyi sarsmış gibiydi.
"Gidelim mi?" Dedi Louis. Harry de başını sallayıp dikkatlice indi sedyeden. Biraz olsa başı döndüğü için ayaklarını sürümek zorunda kalıyordu. Louis de onu ürkütmeden kolunu hafifçe Harry'nin beline dolayıp sıkıca kendine bastırmış, boştaki elini de nazikçe tutarak onu yönlendirmeye çalışmıştı.
Harry göz ucuyla Louis'ye baktı. Louis o kadar dikkatli davranıp, Harry yavaş yürümesine rağmen o kadar sabırlıydı ki, onun bu tavırları Harry'yi bir an için gülümsetmişti. Üstelik kendi eline göre fazlasıyla küçük olan bu yanık tenli adamın eli, garip bir şekilde güven verici geliyordu.
"Önce doktorla konuşmak istiyorum," dedi çıkışa ilerlemeden. Louis itiraz etmeden onunla doktor odasına geçti ama yeniden kapı eşiğinde beklemek üzere Harry'yi bırakması gerekmişti. Sırtını duvara yaslayıp başını da arkaya dayadı.
Keşke bebeğin kalp atışlarını duyabilseydi. Ernest ve Doris doğmadan önce annesiyle gelirdi belki ama Harry daha sorumluluk sahibi gibi hissettiriyordu. Sonuçta bebeğin babası ortalıkta görünmüyordu ve Louis, onun eksikliğini kapattığını hissederek kendini Harry'ye ve karnındaki bebeğe adamak istiyordu.
Bazen kendine bir sürü soru sorduğu da olmuyor değildi.
Ya Harry'ye ve bebeğe çok fazla bağlanırsa? Ya bebeğin babası bir gün çıkıp gelirse? Ya Harry onunla bir aile kurmak isterse? O zaman... O zaman ne hisseder diye düşünüyordu işte.
Ve doğrusu, kendini boşluğu dolduran bir fazlalık olarak görmekten çekiniyordu. Sonuçta bir gün Harry Louis'nin yakınlaşmasından rahatsız olabilirdi, değil mi?
Louis belki de daha az ilgilenmeliydi Harry'le? Bebeklere ilgi duyan biri olarak, eğer onlara fazla bağlanırsa sonradan dışlanmaktan korkuyordu. Hem bir gün bebeğin babası gelir de henüz cinsiyetini bile bilmediği canlıyı kendisinden uzaklaştırmaya çalışırsa şaşırmaz, aksine sinirlenir ve üzülürdü. Sonra da mecburen kendini geri çekmek zorunda kalırdı.
Louis biliyordu, her ne kadar acı verse de o bebeğin babası kendisi değildi ve asla da öz babasının yerine geçebilecek kadar Harry ve bebeğine yakın olamayacaktı.
Harry kireç gibi olmuş yüzüyle odadan çıktığında Louis düşüncelerini bir kenara attı. Onunla hastaneden çıktıktan hemen sonra arabanın ön koltuğuna oturmasında yardımcı oldu. Kemerini de bağlamak için kilit yerine uzandığında, Harry bir an için burnuna değen saçlarla gözlerini yumarak kokuyu sessizce içine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If I Could Say | Larry ✔️
TeenfikceHarry birçok zorlukla karşı karşıya geldiğinde, üvey kuzeni Louis Tomlinson ve onun ailesiyle yaşamaya başlar. Ve bazı büyük sırlar, artık saklanamayacak duruma gelmiştir. Psikolojik unsurlar içerir* Mpreg Harry, 20 Louis, 25