Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin ❤
Koyuyla yazılmış cümleler söylenmeyen, düşünce cümleleridir.
Keyifli okumalar, x
Her şey koca bir boşluktan ibaretti. Dehşet verici kaos, Louis'nin zihninde her bir nöronu tek bir hamlede yakıp kül eden kıvılcımlar kadar yakıcı ve uyuşturucuydu. Yaprağın en güzel tonuna sahip gözlerin üzüntüsü içine doldukça parmakları arasındaki direksiyonun derisine geçirmişti tırnaklarını. O geceyi düşündü. Titredi Louis. Fakat bilemezdi Harry'nin o anlarda ne kadar acı çektiğini. Onu kurtarabilecek bir yardım eli olamamıştı. Canını yakmış olan insan müsveddesini ölünceye dek yumruklarının esirine alamamıştı.
Ne zor zamanlar geçirmişti Harry... Kırgın ve narin kalbi nasıl da acı çekmiştir her şeyi içine atarken. Kim bilir, içindeki kaosu anlatmak için yanıp tutuşmuş olmasına rağmen bazı kırgınlıkları onu engellemişti? O yemyeşil gözlerin, o berbat gecede korkudan ne kadar fazla açılabileceğini düşündü. Ailesinin ölümünden sonra yolunu şaşırmış küçük bir çocuk gibi ürkekçe, kendisine ait olmayan evin bir köşesinde duran Harry'yi düşündü. Ağlarken ne kadar güzel, gülümserken ne kadar sevilesi olduğunu fark etti. Ama en çok da, korktuğunda ne kadar fazla savunmasız olduğunu gördü. Korunmaya ve sevilmeye ihtiyaç duyan küçük bir çocuk gibi Jay'in kucağına başını koyarak uyuduğu zamanları hatırladı. Belki de tüm o yaşanmış anılardan kurtulabileceğini düşünmüştü anne şefkatini alırken.
Louis hep izlerdi Harry'yi. Annesinin kucağında uyuduğunda, gizlice yemek aşırdığında, küçük kardeşleriyle oynadığında, gamzelerini gösterip gülümsediğinde, heyecanlandığında... Ve bu zamana kadar Harry'nin içindeki kaosu fark edememek kendi zihninde meydana çıkan kaosu iyice körüklüyordu.
"Sağa dön."
Niall'ın sesiyle direksiyonu sağa çevirip barlar sokağına geldiğinde içini kaplayan öfke yüklü heyecan kasırgası birdenbire ruhunu ele geçirmişti. Motorun sesi biraz daha gürültülü bir sese dönüşürken Niall, yanındaki adama baktı. Louis'nin sinirden kasılmış çenesini fark ederek her ne kadar sorunun tam olarak ne olduğunu sormak istese de dikkatini dağıtmamaya karar verdi.
"İşte şu sarı tabela, Chris's Bar."
Louis barın önüne gelir gelmez ani bir frenle durduğunda Niall sıkıntılı bir nefes alarak kemerini çözdü. Louis ise gözlerini gecenin karanlığından fırlayıp parlayan fosforlu tabelaların en önemlisine dikmişti.
"Çocuklar da gelmiş, istersen önce şu sorunu konuşalım."
"Benim bekleyecek zamanım yok, geçiyor bile."
Hızla arabadan inip ardından kapısını çarparken Niall da peşinden çıkmıştı. Arkadaşları Zayn ve Liam sigara içtiği sırada Niall'ı fark ederek izmaritleri yere atıp ayaklarıyla ezmiş ve Niall'a dikkat kesilmişlerdi. Louis barın kapısında durup etrafı incelerken öfkeli ve aynı zamanda çok da sakin görünüyordu. Ve bunun iyiye işaret olmadığından emindi Niall.
"Sorun ne, Harry'ye bir şey mi oldu?" Dedi Zayn soğuktan burnu kızarmışken. Niall da gözlerini Louis'den ayırıp onlara döndü.
"Hiçbir fikrim yok, sadece Leo olayı yeniden patlak vermiş gibi görünüyor," diyerek bakışlarıyla kapının önünde dikilen adamı gösterdi. Zayn ve Liam'ın gözleri Louis'ye kaymıştı.
"O kim?" Dedi Liam soğuk buhar dudaklarından sıyrılırken.
"Harry'nin kuzeni Louis. Bir anda Leo'yu sordu. Harry'ye bir şey yaptığını söyledi." İkisi de endişe içinde Niall'a dönünce, omuzlarını düşürüp nefesini üfledi. "Hiçbir fikrim yok. Ağzını gelene kadar bıçak açmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If I Could Say | Larry ✔️
Novela JuvenilHarry birçok zorlukla karşı karşıya geldiğinde, üvey kuzeni Louis Tomlinson ve onun ailesiyle yaşamaya başlar. Ve bazı büyük sırlar, artık saklanamayacak duruma gelmiştir. Psikolojik unsurlar içerir* Mpreg Harry, 20 Louis, 25