9|elveda Jeon

406 30 8
                                    

9|elveda Jeon.

"Ölecek,"

"O kendini öldürecek."

Kalp atış ritmim hızlanıken adamın deli olup olmadığını düşünüyordum. Jungkook'u nerden tanıyor olabilirdi ki?
Hemen ona inanmakta aptallık olurdu.

Mina gelirse pekte iyi şeyler olmazdı. Fazla soru sormadan çantama ne zaman koyduğumu bilmediğim kalem ve kağıdı çıkartarak telefon numaramı yazdım:

"Lütfen beni arayın. Şimdi lütfen burdan gidin."

Adam herşeyi biliyor gibiydi. Fazla konuşmadan gitti.
Korkuyordum... Biliyorum bu adama inanmam çok saçma ama adamın tuhaf biliglilikten ölen tipi gözümün öndünden gitmiyordu.

Bir süre sonra Mina yanıma geldi.
Konuşmak istemiyordum.

"Mina acil bir işim çıktı gitmem gerek."

Çantamı elime alıp toparlanırken bana gözlerini dikmiş bakıyordu:

"Sorun mu var Jennie? N'oldu birden?"

Acil yalan bulmam lazımdı. Mina'dan kaçmam zor olurdu bu durumda.

"K-karnım ağrıyor. "

Birazda tuhaf sesler çıkırtıp onu inandırmaya yeterdi. Öylede olmuştu zaten.
Ama tahmin ettigimden fazla endişelenmişti;

"Hemen hastaneye gidiyoruz Jennie!"

Hemen ellerimle olmaz işareti verdim,

"Hastaneleri sevmem de. "

"O zaman, doktoru eve çağırırız."

Tanrım, bu kız gerçekten çok inatçı.

"İstemiyorum Mina. Şimdi izin verde gideyim?"

Ofladı ve kafasını salladı.

▪▪▪2gün sonra▪▪▪

İki gün geçmişti. Ne o adamdan bir arama aldım,nede Jungkook'u gördüm.
Endişeleniyordum. Ve ayrıca bu yetmezmiş gibi birde Mina benim ile konuşmuyordu.
Bu kızı anlamak güç isterdi doğrusu.

Televizyona dalmış,öküzün trene baktığı gibi bakarek telefon sesiyle irkildim.
yan masanın üzerinde olan telefonuma uzanırken göz ucuylada kim olduğuna baktım. Bilinmeyen bir kişi arıyordu. Genelde açmazdım ama kafedeki adam olabileceğini düşündüğümden açtım:

Kabul et/reddet

"Merhaba,kimsiniz?"

Karşıdan gelen heyacanlı ses benimde heycanlanmama neden oldu:

"merhaba,beni hatırlıyor musunuz? Kafedeki. Telefon numaranızı vermiştiniz?"

Evet,o'oydu. O olmadı beni daha çok heycanlandırmıştı. Sakin kalmaya çalışarak konuşmaya başladım,

"Evet,sizi hatırlıyorum."

"Heh,güzel! Hemen o kafeye gelmeniz gerekiyor! Bekliyor olacağım,lütfen gelin!"

"P-peki,geliyorum."

Telefonu kapattıktan sonra hızla odama adımladım. Korkuyordum,ya JungKook'a bir şey olursa? 
Sonra bian için her şeyi siktir edip hayatımı yaşamak istedim. Eski hayatıma dönemk istedim. Çünkü biliyordum ki oray gidersem olaylar durmayacak ve Jungkook'dan kopamayacaktım.
Ama.. kalbim  yeniden buna izin vermedi,dur diyemedim ya ona yanıyorum işte.

Üzerime beyaz tişörtümü geçirip altıma da siyah kot şortumu giydikten sonra saçımada şekil verdikten sonra herşey tamamdı.

Hızlı adımlarla kafeye giderken zaten dedigim gibi kısa bir yol uzunluğu vardı.

İki dakika sonra zaten kafedeydim. Gelmişti ve gözleri beni arıyor gibiydi. Gözleri beni bulduğunda ayaklandı.
Oturarak telefonumu her zaman ki gibi masanın üzerine bıraktım.

"Merhaba,ne konuşacaktınız?"

Gülümsedi. önceden garsona söyletmiş olduğu kahveleri masaya bıraktırdı. Kahvesinden hızla yudunlarken sıcak olduğu için yüzünü buruşturdu.

"Öncelikle ben kendimi tanıtayım. Bende bir vampirim,senin gibi. Özel güçlerimilerinden biri olan geleceği görme gücümü kullanarak,Jungkook'un bileklerini kestiğini gördüm. Ve vampirler için bir fıça atmak bile çok kötü durumdur. Onu hastneye götürdüm. Sanırım onun durumu iyi değil Jennie-"

Duyduğum şeylerle hemen toparlanıp:

"Hemen hastaneye gidiyoruz." Dedim.



"Zaten öldü"

"Boşuna gitme."



▪▪▪



Kontrol etmeden yazıyorum.hatalarım varsa affola.
Kendinize iyi bakın,görüşmek üzereee ^-^

Vampire/jenkook/ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin