13|kalbimin ışığı.
Jjk:
Heyy!
Jennie!
Jenniiğğ~
Jennieee!
KİM JENNİEEkjen:
Noluyor yahu?Jjk:
ÖLDÜN SANDIM APTAL!kjen:
1.si hakaret etmeyi kes.
2.si ne istediğini söyle.
3.sü Uyuya kalmışım
4.sü diğer odadasın neden yanıma gelip söylemedin?Jjk:
1.si tamam.
2.si söyleyeceğim.
3.sü bana uyumadığın biran söyle
4.sü...
Her neyse,
Şey diyecektim,
Ben,sen, gitmek.
Lunaparka?
EheKjen:
Ne!?
sen ciddi misin!?Jjk:
Evett.
Çabuk hazırlan bekliyorum.Kjen:
Tamamm~~
Ellerim nedensizce titriyordu. Belki Jungkook'dan başka insan yüzü göreceğimdendir, belkide onunla eski buluşmalarımızı özlediğimdendir. O heycanla bunu umursamamış dolabımın önü geçip en güzel kıyafetlerimi seçmeye çalışıyordum, ancak titreyen ellerim kavramamı zorlaştırıyordu bir hayli.En sonunda da beyaz bir tişört ve siyah kot,şortunu giymiştim. Bu haldeyken bile kusursuzdum. Saçlarımı tarayıp şekillendirdikten sonra hazırdım. Biliyordum ki, benim tanıdığım Jeon Jungkook beni böyle severdi.
tekrardan telefonuma gelen mesaj sesiyle kıkırdadım. Diğer odadaydı ama yanıma gelip bunları söylemekten utanıyordu. Telefonumu arka cebime koyduktan sonra en güzel parfümümü bocaladım. Ve yine biliyordum ki,Jeon Jungkook en çok bu kokuyu severdi.
Odamdan çıkıp Jungkook'un odasına doğru ilerledim. İlerlerken de koridor da asılı olan boy aynasından kendime son kez baktım. Güzel gözüküyordum. Odasının kapısını tıklatıp içeri adımladım. Telefonuyla köşeye oturmuş oyun oynuyordu. Hala bir çocuk gibiydi,masumdu da.
Beni fark edip bakışlarını üzerime,gözüme,vücudumu sözmekte kullandı.
Çok fark edememiştim güzlliğini. O gerçekten yakışıklıydı.Ve ben ona baktığım gözlerle bakılmasından korkuyordum en çokta.
"Ihım,gidelim mi?"
Kendine gelen ilk o olmuştu, ben hala büyüsünden çıkamıyordum. Jeon Jungkook büyüsünden çıkmak kolay değildi.
Belli etmemeye çalıştım.
"Gidelim."
Terlemiş elimi kot şortuma silerken onun gözleri bacaklarımdaydı. Utançla kafamı yere eğerken ondan önce davranarak ilk ben gitmeye karar verdim. O da beni takip ediyordu tabii.
"Güzle olmuşsun."
"Sende." Diye mırıldanma çıktı ağzımdan. Utanıyordum,fazlasıyla.
Kıkırdadı.
Kızmış bir tavırla,"Hey! Ben güzel değilim! " dedi. Tanrım! Fazla tatlıydı o.
Kıkrdadım,
"Yakışıklı arkadaşım, hadi arbaya binelim. Dikilme öyle."
Arkadaşım kelimesini bastırarak söylediğimde, morali sıfıra düşmüştü. Amacım onun moralini bozmak değldi ama arkadaşımdı sadece. Artık bir arkadaştan başka bir şey olamazdık. O da biliyordu bunu. Ve bazı şeyleri bilmek üzer sizi.
Arabada büyük bir sesszilik hakimdi. Ben dışarıyı izlerken o da tek eliyle kullanıyordu arbayı. Kesinlikle tahmin ettiği buluşma böyle değildi. Birazda olsa mutlu etmek istiyordum onu. Çünkü Jeon Jungkook gülünce güzeldi.