'Ne oldu?'
En sonunda kendine geldi ve cevap verdi.
'Buradan geçiyordum ve sizi gördüm.'
Tae ağzını tutamamış ve en sonunda açmıştı.
'Ee?'
'Acıktım. Hadi ramen yiyelim.'
Jungkook un bu ani çıkışını her ne kadar mantıksız bulsamda tatlı gelmişti. Nedenini bilmiyorum. Bende dondurma isterken bu kadar tatlı mı görünüyordum acaba? Böyle saçma düşüncelerin içinde kaybolmuşken karnımdan bir ses geldi. Acıkmıştım. Zaten acıkmasam garip olurdu.
'Hadi yiyelim.'
Bir anda hadi yiyelim diyince tabi tae şaşırmıştı. Onun jungkooktan hoşlandığını sanmıyorum. Ama uzun zamandır aynı sınıftalar. Acaba aralarında bir tartışma ve ya kavga mı oldu?
••••••••
Markete geldiğimizda herkes istediği ramenden aldı ve mikrodalgaya atabilmek için sıraya girdik. Taeyle ben yan yana duruyorduk jungkook ise önümüzde. Markette tek bir mikrodalga vardı ve ben acayip açtım. Jungkookla tae birbirleriyle bakışırken ben çaktırmadan jungkookun önüne geçtim. Biraz bekledim ve beni arkaya geri ittirmeyince bişey demediğini anladım. Anladım değil de tahmin etmiştim. Çünkü bir kaç dakika sonra ensemde bir nefes hissettim. Jungkookun nefesi miydi?
Nefes boynuna çarparak geri dönüyordu. Boynundaki tüyler oynayınca içim titredi. Zaman sanki yavaş ilerlemeye başlamıştı. Gözlerimi yavaşça açıp kapıyor, yavaşça hareket ediyordum. Ama nefes alış verişim hızlıydı.
Huylanmıştım?
Yavaşça arkamı döndüm. Jungkook dibimdeydi. Koca gövdesi beni kapladığı için muhtemelen tae beni göremiyordu.
Başımı hafif yukarı kaydırıp jungkookun yüzüne baktım. Zaman...sanki durmuştu.
Gözlerine baktım jungkookun. Aklına, duygularına baktım. Hayır hayır bakmadım. Sadece bakmaya çalıştım. Karanlıktı gözleri bir şey saklıyomuş gibi. İçini göstermek istemiyormuş gibi.
Jungkook beni etkisine almıştı. Tabii mikrodalgadan gelen sese kadar. İkimizde o sesi duymuştuk. Ama garip olan şu ki, ikimizde kıpırdamıyorduk. Ben kendime gelmiştim. Nefesin düzene girmişti. Belki de alışmıştım.
Jungkook hala geri çekilmezken aklıma gelen şeyle duraksadım. Şu an aklıma gelen ve jungkooku zor duruma sokacak şeyi yapmak için harekete geçtim.
Başımı onunla aynı hizaya getirdim. Nefes alışverişleri artık yüzüme çarpıyordu. Gözlerine dikkatli baktım. Göz bebekleri büyümüştü. İşe yarıyordu.
Biraz ona yaklaştım. Biraz daha. Gövdelerimiz çarpışınca yutkunduğunu duydum.
Hadi mina devam et başarabilirsin kızım.
Sürtünmeye başladım. Terlemeye başlamıştı. Avuç içleri terliyordu. Başını hafif aşağı eğerek sürtüşen gövdelerimize baktı. Eli tam belini kavrayacakken konuştum.
'Önüne geçmemde bir sorun var mı jungkook~?'
Şirin olmaya çalışarak konuşmuştum. Biraz duraksadı. Elini indirdi ve o da bir şeyler söylemeye başladı.
'Iıı- şey-y tabii sıkıntı olmaz.'
Gülümseyerek gamzemi ortaya çıkardım. Gözlerine baktım ve teşekkür etmek amacıyla başımı hafifçe aşağı eğip kaldırdım. Gözlerindeki karanlık tekrar gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD BOY || JJK
FanficBu benim ilk hikayem umarım beğenirsiniz:) -mutlu yada üzgün? -üzgün -Tamam, ama seni uyarıyorum. Kalbini kırarım. -zaten kırık