*7

6.3K 453 138
                                    

Sizi sevdiğimi unutmayın yeter

...

Okulda ve dersteyim. Yine ve yine boş boş kimyacının konuşmasını dinliyorum. Bir şeyler anlatıyor ve anlamıyorum.

Neden mi böyle oldum?

Çünkü aklımı karıştıran bi şeyler var. Çünkü kafamın derinliklerinde birisi var.

Sende olmasan iç sesim kimseyle konuşamayacağım galiba ben.

Neden anonim kıza bu kadar taktım? Çünkü düşünsenize birisi size mesaj atıyor ve bu birden bitiyor.

Normalde hikayelerde uzayıp gitmiyor muydu bu konuşmalar? Ben mi yanlış biliyorum?

Ben artık hiçbir şey bilmiyorum.

Zil sesiyle kendime geldim. Sustu sonunda. Yanımdaki arkadaşımın toplandığını görünce "Son ders miydi Ya?" Dedim saçlarımı karıştırarak.

"Oğlum sabahtan beri aklın bi milyon tabiki son ders. Hadi giyin bi şeyler yapalım."

"Yok ya ben çok yorgunum eve gidip dinlenmem lazım anca kendime gelirim." Diye teklifini reddettim.

"Anlamadım ki sen neden böyle oldun geçen hafta böyle değildin hafta sonu bir şey oldu benden mi saklıyorsun lan yoksa?" Dedi.

Merdivenlerden inmeye başlamıştık bu arada. "Yok oğlum şu ana kadar senden ne sakladım da şu an saklayacağım?" Dedim. Kapıya gelmiştik.

"İyi bari . O zaman eve git toparlan seni böyle görmek istemiyorum." Zorla gülümseyip "Tamamdır." Dedim.

Bana böyle açık açık sorunca verdiğim cevap tabiki doğru değildi. İnsanlara güvenemezdim. Kimseye hiçbir şey diyemezdim.

Her şeyi içinde yaşamaya alışkınım ben. Kimseye kötüyken kötüyüm demezdim. En çok söylediğim yalan benim zaten 'iyiyim.'

Aslında korkumdan falan değil. Sadece konuşmaktan çocuk yoruluyorum. Sadece insanlara açıklama yapmayı sevmiyorum. O yüzden 'nasılsın?' sorusuna 'iyiyim'diyorum iyi olmasamda.

Sormasınlar 'neden?' diye istemiyorum.

Ay ben yine kendimle çelişmeye başladım.

Peki gerçekten benim neyim var? Bu kızı neden bu kadar düşündüm. Ne kazası geçirdi? Niye bana anonim yazdı. Hiçbir şeyi bilmiyorum ki.

Eve varmışım farkında bile değilim.

Zaten bu ara hiçbir şeyin farkında değilim. Bana zaman geçmiyor gibi. Su akmayı kesmiş gibi. Bir şeyler eksikmiş gibi...

Yine merakıma yenik düştüm ve mesaj attım. Bu huyumdan nefret ediyorum fazla meraklıyım.

Tuğra: Of

Tuğra: Lanet olsun

Tuğra: Düşünüp duruyorum

Tuğra: Kaza demiştin

Tuğra: Ne kazası geçirdi?

Ananem: Belki haberlerde görmüşsündür

Ananem: *** Meydanda büyük bi patlama oldu

Ananem: Kardeşimin en sevdiği şey camdan dışarıyı seyredip insanların düşüncelerini tahmin etmeye çalışmaktır.

Ananem: Evi meydanda,o günde yine şans eseri camın önündeymiş

Ananem: Patlamanın etkisiyle yer sallanınca evinin camları patlamış.

Ananem: Hayal etmesi bile kötü.

Ananem: Camlar kafasına ve vücuduna saplanmış.

Ananem: Bir çok ameliyata girdi

Ananem: Zorlu ameliyatlar

Ananem: Nasıl dik durdu bilmiyorum

Ananem: Doktorlarda bilmiyor

Ananem: Ölüm riski çok yüksekti

Ananem: Ama o yaşamayı seçti.

Tuğra : O çok güçlü biri.

Ananem: Aslında

Ananem: Bence o senin için yaşamayı seçti

Tuğra: Nasıl yani?

Tuğra: Sen böyle diyince kendimi kötü hissediyorum

Ananem: Kendini kötü hissetmen için söylemiyorum

Ananem: Bil diye söylüyorum

Ananem: Bu aralar fazla sakin sessizdi hatta sadece bu aralar değil bu yıl boyunca böyleydi

Ananem: Hiçbir zaman kimseye bir şey anlatmayı sevmezdi o.

Ananem: Hep kendi içinde yaşıyormuş

Ananem: Telefonundaki notlardan anladım

Ananem: Aşkmış onu böyle sessiz yapan

Ananem: Onun aşkına inan

Tuğra: İnanıyorum

Tuğra: Onun sevgisine layık olmak için elimden geleni yapacağım

Tuğra: söz veriyorum

Ananem: Teşekkür ederim.

-Ananem çevrim dışı-

Kimsin?

Kim olursan ol ben kimsenin sevgisini böylesine hak etmedim.

Umarım...umarım iyileşirsin.

...

Abiiiğ ciğerime kadar hissettim be.

Uzun uzun yazdım hissederek düşünerek ve bu bölüm Tuğra'yı kendim olarak yazdım. Yani nasılsın olayı falan.

Aman neyse görüşürüz.

BU KIZ ~ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin