*13

4.9K 361 95
                                    

"Oha." Dedi önüme oturup bu tepkisine şaşırıp hemen heyecanla "Ne oldu bir şey mi hatırladın?" Dedim.

"Yok ya tepkini ölçtüm." Dedi rahat bir şekilde. "Çok gıcıksın." Ufak bi kahkaha attı "Övgün için teşekkürler." Dedi. Sırıttım.

"Biz nasıl tanıştık?" Dedi yarım saattir ağızında gevelediği şeyi artık gün yüzüne vurarak. "Bilmiyorum." Dedim.

"Nasıl yani? Her şeyi baştan anlatır mısın?" Dedi kafa salladım bu arada garson gelip sipariş aldı. "Neyse ne diyorduk? Heh nasıl tanıştık?"

"Evet?"

"Şimdi ben evde oturuyorum bana adının nane olduğunu söyleyen bir kız mesaj attı. Sonra o dönem ben bay sıkıntılıydım falan baktım bu kız beni güldürebiliyor konuşmaya devam ettim. Sonra bir gün seninle yazışırken sen mesaj attın ve bir daha yazmadın. Merak ettim haftalarca bulmaya çalıştım ama daha adını bile bilmediğim bir kızı nasıl bulabilirim. Telefon hattından araştırdım geçici hat almışsın. Zeki kız. Ondan sonra bana senden bir mesaj geldi. Daha doğrusu ablandan durumunla ilgili bilgi verdi ama kim olduğunu falan söylemedi veya hastaneni. Ben olmadığın süreci kafamda tarttım baktım ki sana alışmışım sana yazdım. Anonimim olan kıza anonim olarak. Böyle işte." Dedim ellerimi iki yana açarak.

O da iki elini birbirine kenetlemiş kafasını ellerinin üzerine koymuş beni dinliyordu dikkatlice. "Özür dilerim." Dedi.

"Neyden özür diliyorsun ki?" Dedim bende onun gibi ellerime kafamı yaslayarak.

"Hiçbir şey hatırlamadığım için özür dilerim. Ama bir yandan teşekkür ederim." Dedi

Güldüm. "Özür dileme bu senin elinde olan bir şey değil ama neden teşekkür ettin?" Diye sordum bu sefer masum bir çocuk gibi sırıtarak.

"Rehberimde 124 kişi var ve hepsine ablam hastalandığımı söylemiş. Hiçbiri gelmedi hastaneye veya kimse mesaj atmadı. O gün ben yatakta oturup sevilip sevilmediğimi tartarken mesaj attığın için. Değer verdiğin için. Hemde tanımadığın birine." Dedi. Sözünü bitirip kahvesinden bir yudum alarak.

"Nane ben sevildiğimi hissettim uzun bir süre sonra ve bana bu duyguyu uzun bir süre sonra tekrar yaşatan bir kızı bırakamazdım. Ben istesemde kalbim el vermezdi." Dedi utanarak kafasını eğdi ve güldü.

"Hatırlamadığım halde şu an bile sevildiğini hissediyor musun?"

Sinirlenmiş gibi "Hey kızıcam ama. Bu belkide senin için yeni bir başlangıçtır. Hayatına yeni Kişiler alırsın. Belki dertlerin vardı bunlardan kurtuldun. Birde böyle düşün Ya." Dedim biraz kızarak. Ama az kızdım.

Burukça gülümsedi "Haklısın." Dedi kahvesinin son yudumunu alarak. Benimde çayım bitmişti zaten.

"Biraz dışarıda yürüyelim mi?" Dedim. "Olur." Garsonu çağırıp parayı ödedikten sonra ayaklandık.

Dışarıda temiz havayla yürümek iyi hissettirmişti. Her ne kadar serin olsada güneşin olması muazzam bi hava yaratıyor.

Yürürken ara ara sohbet ediyorduk. Espri yapıyorduk. Gülümsüyorduk. O kaldırımda ben ise yolda yürüyorum.

Sonra benimle konuşurken birden ayağı boşluğa geldi ve bana doğru sendeledi. Hemen belinden tuttum düşmek üzereyken.

Ve o an benim kalbimi şaha kaldıracak bir kelime söyledi.

"Tuğra..."

...

Ne oluyor?

Nane hatırladı mı?

Minibüste bölüm yazdım baktım normalde zamanım yok boş zamanımı kullandım eheheheh.

Sizi Tuğra'nın tatlılığı kadar seviyorum.

BU KIZ ~ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin