İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.
Junkook'tan
Kapım çalınmıştı, beni kim rahatsız ederdi bilmiyorum. Ama sonra bir şey hatırladım. Doğrusu bugün biri ile görüşmem vardı. Avv, evet görüşmem vardı."Gir!"
Bunun üzerine içeri biri girdi. Onu baştan aşağı süzdüm, sonra ona oturmasını söyledim. O ise kafasını sallayarak oturdu. Hemen sordum dolgun dudaklı adama:
"Adın?"
"Park Jimin."
"Hiç iş tecrüben var mı?"
"Hayır,yok efendim."
"Tamam, işe alındın."
"Anlamadım!"diye tuhaf ses çıkaran adama baktım. Daha demin yüzü soğuk iken, şuan şaşkınlığı ve mutluğu yüzüne vurmuştu. Kendimi toplayıp hemen şöyle konuştum
"Bir daha demeyeceğim. İşe alındın, benim sekreterim olarak. Şimdi daha fazla sinirlememi istemiyorsan, derhal işinin başına!"
Sesimi yükselmiştim. Çünkü bu dolgun dudaklı adam dikkatimi dağıtıyordu.
"Peki efendim."
Bana efendim diye sesleniyordu ama ben bu hitaptan hoşlanmamıştım bu yüzden ona "Bana bay Jeon'de." Dedim.
Diğer bölümde her ne kadar 15 okuma olmasada iki adet vote geldi çok teşekkür ederim diğer bölümde görüşmek üzere canlar.👋 Bu arada sınır yine 15 okunma 1 vote.