İyi okumalar ,umarım beğenirsiniz.
Jimin'den
Ben öyle diyince bay Jeon düşünceli bir hal aldı.
"Jimin"
"Buyrun efendim."
İlk kaşlarını çatsa da devam etti.
"Başka kalabileceğin bir yer var mı?"
"Evet efendim var. Ama ona haber vermeden gidemem müsait olmayabilir."
"Jimin birincisi bana bay Jeon de efendim değil bu hitabın hoşuma gitmiyor. İkincisi ailen değil galiba bu gidebileceğin kişi?"
İlk bir afalladım. Sonra kendimi toparlayıp cevap verdim.
"Evet bay Jeon ailem değil bir arkadaşım."
"Neden ailenin evine gitmiyorsun?"
Bu soru ile daha çok gerilmişken ne diyeceğimi bilemedim.
"Jimin yanlış bir şey mi dedim?"
Yazarın anlatımı
Jimin hala düşünceleri ile kavrulurken Jungkook merakla yoğun düşüncelerle kavrulan adama bakıyordu. Daha fazla suskun kalmak istemeyen Jungkook sakin bir sesle konuştu:"Jimin"
Jimin patronunun huzur verici sesiyle biraz olsun ona cevap vermesi gerektiğini anladı.
"Oh çok üzgünüm bay Jeon biran dalmışım. Benim pek ailem ile aram iyi değil. Yani ben..."
"Tamam Jimin sorun yok sakin ol bana özel konularını açıklamak zorunda değilsin ama bu arkadaşın çetin biri mi? Yani güvenilir mi?"
Jimin hiç düşünmeden kafasını salladı tek arkadaşı olan Kim Taehyung'a güveni sonsuzdu.
Jungkook'tan
Jimin hızlı hızlı kafasını sallayınca ondan arkadaşını aramasını ve müsait değil mi, diye sormasını istedim. Oda hemen aramış ama bir cevap alamamıştı Jimin çok endişeli görünüyordu. Ben de kalabilirdi bir kaç gün sorun değildi, bu kimseyi ilgilendirmez yani sekreterimi eve atmıyorum ki şu anda sadece muhtaç durumdaydı o yüzden aynen.
"Jimin"
"Efendim, bay Jeon biliyorum arkadaşım açmıyor ama beni bırakın evinin önüne onun işi çıkmıştır ben bek..."
Sözünü kestim.
"Gerek yok Jimin bu gece ben de kalabilirsin. "
"Ama a-ama bay Jeon."
"İlla sana emir vermem mi gerekli? Jimin bu gece ben de kalıyorsun çünkü başka seçeneğin yok. Her neyse merak etme seni yemem."
Jimin kafasını öne eydi galiba kırılmıştı.
"Ben ona anlamda demedim bay Jeon sadece size yük olmak istemedim."
Ah Jimin senin sorunun ne ? O kadar iyi niyetlisin ki, bir o kadar da sevimli ben ne düşünüyordum böyle kendine gel Jungkook.
"Jimin sorun yok bana rahatsızlık vermezsin eğer huzursuz olursan iş etkilenir o yüzden ben de kal bu daha az problem açmanı sağlar." (Y/N he he ondan zaten)
Jimin zorunlu kafasını sallamak zorunda kaldı ve ben bunun üzerine gaza bastım.
##################
Eve gelmiştik Jimin evimi inceleniyordu.
"Jimin sana rahat kıyafetler vermemi ister misin?"
"Sorun olmaz mı?"
Gözlerimi devirdim.
"Olmaz Jimin, sorun olmaz. Gel hadi sana kıyafet vereyim ve kalacağın odayı göstereyim."
"Peki bay Jeon."
Bunun üzerine üst kata doğru adımladım Jimin peşimden geliyordu. Yukarı çıktığımda odama girdim, o da peşimden geldi. Dolaptan en küçük kıyafetlerimi alıp verdim siyah bir eşofman ve uzun kollu bir tişört Jimin kıyafetlere bakıp mahcupca beni takip etmeye devam etti.
"Burada kalacaksın."
"Teşekkür ederim."
Kafamı salladım ve odama geri döndüm.
Jimin'den
Sadece ismini Jeon Jungkook olarak bildiğim patronumun evinde kalıyordum ve ayrıca bu çok normalmiş gibi onun bana fazlasıyla büyük olan kıfatlerini giyiyordum. Tekrar boy aynasına bakıp gözlerimi devirdim, yatağa doğru yürüyüp oturdum.
O sırada telefonum çaldı, telefona uzanıp baktım Taehyung arıyordu. İş çıkışı aradığım içindi galiba bu yüzden daha fazla bekletmeden açtım.
"Alo chim chim ne oldu? Beni aramışsın. Bir sorun yok değil mi?"
"Sakin ol Tae iyiyim sadece benim oturduğum yerin boşaltılmasını söyledi polisler. Bu yüzden kalacak yere..."
"Bir dakika sen şuan nerdesin?!"
"Bağırma iyiyim diyorum! Şey bir de ben hani bir işe girmiştim ya."
"Evet"
"İşte ben patronumun evinde..."
"Ne! Ne diyorsun sen Jimin şu an yabancı birinin evinde olduğunu biliyor musun? Ya bir sapıksa ya sana göz koyarsa he."
"Tae saçmalama lütfen onca güzel kadın peşinden koşarken adam gelip bana mı sulanacak? Hem teşekkür edeceğine bıdı bıdı ediyorsun normalde sana bırakacaktı beni zaten ,ama sen cevap vermedin oda zorunlu beni davet etti. Yoksa yakışıklı adam bana mı bakacak. Başına bela oldum başka bir şey yok yani."
"Peki tamam bir şey demedik yinede kendine dikkat et yarın seni alırım."
"Tamam anne!"
Gülüp kapattı. Bende güldüm ve telefonu masaya koyup uzandım.
Junkook'tan
Ben duyduğum şeylerle hala şoktayken ne yapacağımı bilemedim. Kapının kulpundan elimi çektim. Odama dönecektim ama tam giderken Jimin'in sözleri aklımda yankılandı yoksa yakışıklı adam bana mı bakacak yüzümde bir sırıtış oluştu nedensizce beni yakışıklı bulması hoşuma gitmişti. E ne yalan söyleyeyim öyleydim.
###################
Gece şimşek çarpması ile uyandım. Hava baya kötüydü,bu yüzden odama çıktım amacım mutfağa gitmekti. Ama Jimin'in yattığı odadan hıçkırık sesi ve sayıklama sesiyle yönüm direk kapıya döndü. Oda'ya girdiğimde karşımda ter içinde kalmış ben beyaz bir surat ile karşılaştım.
Hemen yanına adımladım ve yatağa oturdum yavaşça sesledim. Ama uyanmıyordu sayıklamaya ve ağlamaya devam ediyordu. Neden, bilmiyorum ama kalbime ağrı girmişti onu bu halde görmek beni neden böyle etkilemişti? Daha fazla dayanamadım yanına uzanıp onu sarmaladım saçlarını okşuyordum ."Hşş iyisin, iyi olacaksın kimse gitmiyor Jimin gitse bile sen asla yanlız değilsin . Çünkü nedense artık senden kopabileceğimi sanmıyorum."
Bu bölümü biraz daha uzun tuttum en uzun bölüm oldu. ×D
Bu arada kitap nasıl gidiyor? Yorumlarınız benim için çok kıymetli.
(Sınır 10 okunma 1 vote )