"Ne bakıyorsun hala aval aval alsana kardeşimi içeri"
Şebmem hanımın sesini kulaklarımda işittim ve yutkunarak cevap verdim.
"Hemen Şebnem hanım. Ben sizin kardeşiniz olduğunu bilm..."
"Tamam tanıdın işte kardeşim ozan her akşam eve içerek gelir buna alışsan iyi olur. Sende ozan eve gelinceye kadar onu bekliyceksin ve odasına çıkaracaksın. Anladın mı ?"
"Anladım Şebnem hanım"
"İyi ben şimdi yukarı çıkıyorum sende ozanı odasına götür bu halde çıkamaz yukarı"
"Tabii" dedim.
Şebnem hanım merdivenleri çıkarken Ozan beyi yerden zorlansamda kaldırdım ve kolunu boynuma attım.
"Sen öncekinden daha güzelsin"
"Anlamadım ?"
Bana gülerek cevap verdi.
"Anlaşılmayacak birşey yok önceki hizmetçiden daha güzelsin diyorum."
"Sarhoşsunuz Ozan bey emin olun yarın bu söylediklerinizden pişman olacaksınız."
"Hayır emin ol pişman olmayacağım."
"Odanız nerde ?"
"3. kattaki ikinci oda"
Odasına merdivenlerden çıkarma fikri pek akıllıca değildi doğrusu asansör varken. 3. kata geldiğimizde kapısını açtım. İçeride büyük bir yatak vardı. Tam karşısındada gardolabı. Gardolabın yanında çalışma masası. Çalışma masasının üstündeki kocaman eyfel kulesi olan tablo gözüme çarpmıştı ki ozan beni bileğimde tutup yatağa çekti.
Dengemi kaybetip yatağa düştüm. Ozanda sinsice bana güldü. Yataktan kalkmak için çırpındığımda yataktan kalkmama izin vermedi.
"Ozan bey lütfen yapmayın."
"Senden öncekide öyle diyordu ama ertesi gün kendini yatakta sabahlarken buldu."
"Ben benden öncekilere benzemem"
"Oo edebiyat fakültesi mezunumusun yoksa sen" dedi gülerek.
"Hayır" dedim ve hızlıca ayağa kalktım. Kapıyı hızlıca çarparak odadan çıktım.
Gerçekten tam bir züppeydi. Ne istediyse almış olmalıydı.
Uzun boyluydu ama biraz zayıftı. Kumral saçları ve kahverengi gözleri vardı. Sporda yaptığı kaslarından belli oluyordu. Böyle bir fizikle birçok kızı rahatlıkla tavlayabilirdi. Ama bunu herkes kıza yapamazdı öyle değil mi her istediğini elde edemezdi.
Alt kata indim ve odama geçtim. Yatağıma uzandım. Benim için büyük bir gün olmuştu. Yorgunluğu vücudumda hissettim ve göz kapaklarım kapanmaya başlamıştı.
Saat 6 ya geliyordu. Kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa doğru ilerledim. Şermin abla mutfaktaydı.
"Günaydın yardıma ihtiyacın var mı Şermin abla?"
"Şurdaki domatesleri doğrarsan iyi olur"
"Tamam".
Domatesleri doğrarken aklıma birden annem gelmişti. Açıkçası onu özlemiştim. Kim bilir ne kadar üzülmüştü. Abimse kesin her yerde beni arıyordu.
"Aah" dedim bir anda. Elimi kesmiştim.
"Kızım bir şey oldu mu ?"
"Yok iyiyim, bir anda dalgınlıktan kestim heralde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şöhret.
Teen FictionGenç bir kızın oyuncu olma hayali.. Ailesini karşına alıp hayallerinin peşinden mi koşacak ? Yoksa pes edip hayallerini mi yıkıcak ?