4.BÖLÜM

187 2 0
                                    

Mektup İzmir valisine iki gün sonra ulaşmıştı. Beyazıt Bey , hemen yanına az sayıda asker alıp sayısı tam bilinmeyen Bizans asileri üzerine yürümüştü. Bizans gözcüleri Osmanlı ordusunun üzerlerine geldiklerini  görünce hemen imparatora bir mektup yazarak durumu bildirmişlerdi. İmparator Alexius haberi alır almaz hemen Bursa’dan bir ordu çıkarıp Osmanlı sınırını geçmesi ve kendinden haber beklemelerini söylemişti. Osmanlı ordusu asilerle karşılaşmıştı nihayet. Asi komutanı Pravin bu durum karşısında oldukça şaşırmış ve yanındakilere “bu Osmanlının bizimle ne derdi var anlamış değilim ancak karşımda duran kim olursa olsun ezer geçerim” demişti. Bizans’ın Osmanlı’nın niyetinden haberi yoktu. Bizans Osmanlının sınır ihlali, bir misilleme ya da daha kötüsü Bursa üzerine bir sefer yaptığını düşünüyordu. Bu yüzden de Osmanlı üzerine ordu çıkartmıştı. “Osman denen soysuz bu kez haddini aştı, bu sefer af yok, Osmanlıyı bitireceğim” diye öfkeyle bağırıyordu Alexius. Pravin tecrübeli bir savaşçıydı ve imparatorun babasını idam etmesi üzerine yanındakilerle birlikte isyan etmişti. Güçlü Katolik devletlerden de asker, para ve silah yardımı aldığı iddiaları dolanıyordu ortalarda. Kim bilir belki de Katolikler kalan tek Ortodoks devletini de iç isyanlarla bitirmek istiyordu. Pravin’in ordusu da oldukça güçlüydü, bu sebeple Bizans orduları bir türlü hakkından gelememişti. Ordular karşı karşıya gelmişti. Savaşa başlamadan önce Pravin bir askerini Osmanlı saflarına göndermişti. Asi asker Osmanlı tarafına geldiğinde Beyazıt Bey askeri yakalatıp “ne demeye geldin” diye sormuştu. Asker ise “komutanımız Pravin merakından soruyor, biz bu güne kadar Osmanlıya ne yanlış yapmışız da karşımıza dikildiniz diyor” diye bir soru sormuştu Beyazıt beye. Beyazıt sakince “biz kimi istersek yok ederiz, kimi istersek başa geçiririz. Derdimiz sizinle değil, biz Bizans’ın sadık dostlarıyız sadece” diye cevaplamıştı askerin sorusunu. Asker gülerek cevap verdi “yani siz Bizans’a yaranmak için mi kalkıştınız bu işe? Bizans sizi kendine lazım olduğu kadar kullanır, sizinle işi bitince de Osmanlıyı düşman ilan eder. Siz de kaybettiğinizle kalırsınız.”

Beyazıt Bey hiddetle “yeter, defol git kendi safına yoksa bu savaşın ilk kurbanı sen olursun” diye bağırmıştı askere. Asker atını çevirdiği gibi tozu dumana katarak uzaklaşmış, birkaç dakika sonra da savaş tüm şiddetiyle başlamıştı.

Bizans Osmanlıyı bitirme politikası üzerine adımlar atmaya başlamış, sınırdaki Osmanlı köylerine baskınlar düzenliyor, bazı köylere haraç karşılığında dokunmuyor, haraç vermeyen köyleri yakıp yıkıyorlardı. Osman Bey haberleri aldığında şaşırmış “bunlar neyin peşinde?” diye söyleniyordu. Onu duyan Şehzade Murad babasına “bunun böyle olacağını size söylemiştim. Bizans istediğini aldı ama bizim izinsiz sınır ihlali yaptığımızı bahane edip ezelden beridir peşinde olduğu Osmanlı’yı bitirme hedefine bir adım daha yaklaştı” diye sitem etti. Osman Bey ise oğlunu “meselenin iç yüzünü bilmiyoruz. Fevri davranmamakta fayda var” diye geçiştirdi.

Savaş Osmanlı aleyhinde ilerliyordu. Pravin, güçlü ordusuyla Osmanlı ordusunu adeta eziyordu. Bölük kumandanları “geri çekilelim, savaşı kaybedeceğiz zaten en azından askerlerimizi kaybetmeyiz” diye Beyazıt beye görüşlerini bildiriyor ancak Beyazıt, içini kaplayan bir hırsla atını düşman üzerine sürerken “geri çekilme olmayacak, sonuna kadar savaşacağız” diye bağırıyordu.

Nihayet savaş bitmişti. Osmanlı askerlerinin çoğu şehit olmuş, geri kalanları da düşmana esir düşmüştü. Tam bir bozgun olmuştu Osmanlı için. Pravin hafif yaralı olarak bir zafer daha kazanmanın verdiği kibirle oradan uzaklaşıyordu.

Haber önce imparator Alexius’a gitmişti. Haberi alan imparator neşeyle “Osmanlı bize yardım etmek istedi ancak beceremedi. Bizim topraklarımıza izinsiz girip yetmezmiş gibi bir de bizim topraklarımızda savaştı” dedi yanındaki kumandanlara. Kumandanlardan biri “eğer savaşı kazanıp Pravin’in kellesini size getirselerdi tepkiniz ne olurdu efendim” diye sormuştu imparatora. Alexius ciddiyet ile karışık kibirle “kazansalardı çıkarlarımız devam edene kadar dostumuz olurlardı. Zira benim onlara Anadolu’da, onların bana Avrupa’da ihtiyacı var. Amacımıza ulaşınca da Osmanlı’yı yıkardım” deyip bir kahkaha attı.

Büyük OsmanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin