greenlight || calum hood.

275 12 0
                                    

Greenlight || Calum Hood

 

GİRİŞ

Ondan ilk öpücüğümü burada alacağım,” dedim gözlerimle nehrin üzerindeki kısa fakat alımlı köprüyü işaret ederek. 1900’lü yıllardan kalma gibi görünen köprü, kampın en eski yapılarından biriydi. Gerçekten severdim bu köprüyü, kampın sınırlı güzelliklerinden olarak görüyor kelimenin tam anlamıyla Tanrılaştırıyordum gözümde.

“Burada ilk kez ‘seni seviyorum’ diye fısıldayacak kulaklarıma,”Elimle işaret ettiğim balo yeri gerçekten ışıl ışıl duruyordu. Her yaz sonunda yapılan baloda tüm kamptaki çocuklar eğlenir ve vedalaşırdı, kamp geleneğiydi işte.

“İlk defa burada sarılacak bana,” Nehir kenarındaki bankı işaret eden gözlerimi izleyen Natalie’nin gözlerini devirdiğini hisseder gibi oldum ama aldırış etmedim, nihayetinde zaman zaman ben de ona aynı şeyi yapıyordum. Heyecanla elimdeki minik not defterine sözlerimi ve bulundukları yeri yazdıktan sonra son noktayı koymak için bir süre mekân aradım gözlerimle. Kamp ateşinin bulunduğu taşlığı kestirdim gözüme ve hızla Natalie’ye döndüm. “Orada tanışacağız, tam orada işte.” Son defa notumu aldıktan sonra defterimi şortumun arka cebine sıkıştırdım ve heyecanla ona döndüm. “Ee, ne düşünüyorsun?”

“İmkânsıza oynuyorsun gibi değil mi sence de? Şu manzaraya baksana,” Eliyle otobüsün yanında itişip kakışan çocukları gördüğümde göz devirme isteğimi zorlukla bastırmıştım. Tamam, onların arasından beyaz atlı prensimi bulmak samanlıkta iğne aramaktan farksızdı fakat bir umuttu işte. Dudaklarımı büzdükten sonra beynimin içinde dönen çarkların sesini duyabiliyordum, vay canına.

“Bunların arasında hayalindeki erkeği nasıl bulacaksın sence April?” Homurdanarak plan yaptığım yerlere tek tek baktım. Bunları çöpe de atamazdım ki! Bir şey düşünmeli ve kararlaştırmalıydım, zaten bir saat sonra otobüs hareket edecek ve herkes evlerin, otobüs terminallerine ya da havaalanlarına dağılacaktı. Natalie ile aynı şehirde oturmuyorduk, hatta ikimizin şehirleri arasında saatlerce mesafe vardı. Fakat bu tüm okulları kapsayan kamp sayesinde bulmuştuk birbirimizi birkaç yıl önce ve arkadaşlığımız hala da devam ediyordu.

“Bir şeyler düşüneceğim.”

“Hı-hım, eminim düşünürsün.” Gözlerini devirdikten sonra hafifçe dudaklarını ıslattı ve kafasıyla otobüsü işaret etti. “Gitmemiz gerek, hadi.”

Omuz silkerek Natalie’yi takip etmeye başladım, bu sırada ise kendi düşüncelerimde boğulacakmış gibi oldum. Neden bu kadar umutsuz görünüyordu her şey? En yakın dostum bile bunun olabileceğine ihtimal vermezken, ben içimde yanan ateşle ayakta duruyordum.

Hiç mi şansım yoktu?

---

İLK 5SOS FANFIC'IME MERHABA! OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN LÜTFEN, SİZİ SEVİYORUUUM!

greenlight || calum hood.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin