Küçük kız karşı eve doğru koştu ve kapıyı çaldı.
"Günaydın Bayan Jeon!"
"Günaydın Rosie. Nasılsın bakalım bugün?" dedi kadın minik bir tebessümle.
"İyiyim. Hatta çok iyiyim. Siz nasılsınız?"
"Bende iyiyim kuzum. Sen şimdi geç içeri ben Jungkook'u çağırıyım."
"Tamam Bayan Jeon."
Küçük kız salona gitti ve en sevdiği koltuğa oturdu. Ne zaman Jungkook'lara gelse bu koltuğa otururdu.
Kookie ile tanışmalarının üstünden 3 yıl geçmişti. Bu arada Rose Jungkook'un ailesi ile tanışmıştı. Hepsi çok tatlılardı. En çok Bayan Jeon'u seviyordu.
Aynı şekilde Bayan Jeon'da Rose'yi çok seviyordu. Kendi kızı bir görüyordu. Ona çok üzülüyordu. Çünkü her gün babası tarafından dövüldüğünü biliyordu.
Tüm mahalle biliyordu.
Ama kimse ses etmiyordu.
Bayan Jeon da dahil. Çünkü eğer şikayet ederse Rose yurda giderdi. Kimse bunu istemiyordu.
Bayan Jeon bir gün bu olanlardan sıkılmış ve gidip Bay Park ile konuşmuş ve çok fazla şaşırmıştır.
.
.
.
.
.
"Bay Park neden böyle yapıyorsunuz?"
"Ne yapıyorum Bayan Jeon?"
"Her gün... her gün neden Rose'yi dövüyorsunuz."
"Ne? Ben Rose'ye hiç vurmuyorum siz be saçmalıyorsunuz?!"
"HER AKŞAM KİM DÖVÜYOR O ZAMAN BU KIZI?!"
"Ben...ben hiç hayatımda kızıma el kaldırmadım Bayan Jeon. Ona nasıl kıyarım ben daha çok küçük üstüne üstlük. Ona dokunmaya korkarken nasıl böyle bir şey yapabileceğimi düşünürsünüz."
"Yalan söylüyorsunuz." kadın çok sinirlenmişti. Gözü seğirmeye başlamıştı. Yalan söylüyordu.
"Bayan Jeon kahve ister misiniz? Sakinleşmeniz için."
Kadın cevap vermedi ve çantasını alıp evden çıktı. Bu adam ya hastaydı ya dayalan söylüyordu.
.
.
.
.
.
Küçük oğlan ve küçük kız her zaman gittikleri parka şakalaşarak ilerliyorlardı.
Bu parka onlardan başka kimse gelmezdi genelde. O yüzden rahat rahat oyun oynarlardı.
Bugün bir değişiklik vardı. Kumların üstünde oyun oynayan başka biri.
İkiside birbirime baktılar ve yavaş adımlarla çocuğun yanına ilerlediler.
"Selam!"
"Selam!"
İkiside aynı anda söyleyince çocuk şaşırmıştı.
"Selam."
"Yardım ister misin?" diye sordu kız.
"Olur. Eğer gerçekten yardım ederseniz kocaman bir kumdan kale yapabiliriz." dedi oğlan diş etleri gözükene kadar gülerek.
Kız bu dediğine kıkırdadı ve kafa salladı.
"Bu arada bu Jungkook" yanındaki kişiyi gösterirken.
"Bende Chaeyoung." elini uzattı oğlana.
"Bende Eun mi tanıştığıma memnun oldum." elini sıktı kızın ve tekrardan kocaman gülümsedi.
"Kookie."
"Eun mi'ye de bir takma isim bulalım m?"
"Tamamm. Bir düşünelim. Hmm Mimi?"
"O ne öyle?" kız Jungkook'un dediği ismine tekrar kahkaha attı.
"Mimi nasıl Eun mi?"
"Güzel. Senin takma ismin ne?"
"Ah, benimki Rosros. Onunki de Kiki."
Oğlana iki isimde komik geldiği için güldü. Sonra onun gülüşüne diğer ikiside katıldı.
O gün hava kararıncaya kadar üç arkadaşta beraber oyun oynadı.
Bundan sonra 2 kişilik gruba bir kişi daha katılmıştı ve her şey yerli yerine oturmuştu.
Artık herkes çok daha mutluydu.
~🦕
Selamm!❤️
Bir kaç gündür bölüm atamıyordum özür dilerim. Bugün de okula gidemedim ve size bölüm yazdım💖 Bu arada geçen bölümelerden bir tanesine iğrenç falan demiştim. Geri alıyorum. Bu bölüm daha iğrenç oldu kdwşdwki
