Lisa ile taşınmıştık. 1 hafta önce ve o 1 haftadır neler neler çekiyordum.
Jungkook'dan kaçmak beni acayip yormuştu.
Lisa şu an bavul hazırlıyordu. Çekim için yurt dışına gitmesi gerekiyormuş. 2 hafta yok ve ben onsuz ne yapıcam bilmiyorum.
"Rosee! Aşağıya gel ve beni geçir."
"Geldim!"
Lisa'nın yanına gittiğimde kocaman sarıldım ve her yerini öptüm.
"Ne yapıcam ben sensiz Lalisam!"
"Ne yaparsan yap chae banane."
"Ne kadar pisliksin. İlk defa senden bu kadar uzak olucam. Sen bana hiç üzülmüyor musun?"
"Hayır."
Dudak büzdüm ve arkamı dönüp kollarımı bağladım.
"Görüşürüz Lisa ben odama çıkıyorum." yavaşça adım atmaya başladım. Lisa kolumu tuttu ve beni kendisine çevirip bir daha sarıldı.
"Yaa tama gel buraya koca bebek."
"Heyecanlı mısın?"
"Çook."
"Ha bu arada Rose."
"Efendim?"
"Şey... ben Tae ile gidiyorum."
"Sebep?"
"Çekimlerde beraber olucakmışız da ondan."
"Sana bir şey yaparsa veya derse ne yapıcaksın?"
"Seni arıyacağım ve sende ağzına sıçacaksın." dedi gülümseyerek.
Bende gülümsedim ve Lisa'yı yolcu ettim. Unutmadan bir de Tae'yi köşeye çekip birazcık uyardım.
Odama geçtim, kulaklığımı aldım ve camın kenarına oturup Dışarıyı seyretmeye başladım.
Daha çok Jungkook'ların evini kesiyordum.
Yaklaşık bi yarım saat sonra Jungkook'ların evinin önüne bir araba park etti. Bir kaç dakika sonra güzel giyinimli bir kız indi. Eve doğru ilerledi ve kapıyı çalmadan önce aynasını çıkartıp kendini kontrol etti. Rujunu tazeledikten sonra kapıyı çaldı.
Jungkook güler yüzle kapıyı açtı. İlk başta kızın ellerini tuttu ve sonra onu kendine çekip sarıldı.
Sanırım kalbim kırıldı.
İçeri girdiklerinde bende aşağıya indim. Ağlamamam gerekiyordu.
Ağlamayacaktım.
Mutfağa indikten sonra buzdolabını açtım. Birazcık pasta vardı.
Pastayı aldım ve tezgaha koydum. Dolaptan tabak çıkardıktan sonra bir kaç dilim kestim. Tabağa güzelce yerleştirdikten sonra elime aldım.
Ayakkabılıktan ayakkabılarımı çıkartıp giydim ve karşı komşumuzun evine doğru yürümeye başladım.
Kapıyı çaldığımda Jungkook açmıştı. Fazlasıyla şaşırdığını hissediyordum. Ben ise onun aksine samimi olduğunu düşündüğüm bir şekilde gülümsüyordum.
"Bebeğim kim gelmiş?" diye bağıran kadını boğmak istemiştim.
"Karşı komşu bişey getirmiş şimdi gidiyor."
"Ayıp ediyorsun Jungkook." dedim ve onu ittirip içeri girdim. Yıllardır girmediğim o eve ilk adımımı attım.
Her şey değişmişti. Tüm eski eşyalar gitmiş yerine daha modern ve güzel eşyalar gelmişti.