Sevgili kardeşim,
Yazdığım onca yıllık kitaplara inat sanki hiç bir sey yazmamısım gibi geliyor,
Soluk tenim, ağzımın kıskacından çıkamayan sözler ve kırgınlıklarla dolu gönül odalarım artık yaşlandığımı gösteriyor,
Sana satır satır yazmak isterdim ancak ellerim titremekten güzelim kağıtlari ziyan ediyor,
Yorgunum dostum belki de bu şair kardeşin yazdığı bütün şiirlerde yüreğini o kadar ortaya koydu ki kalpte köz dilde de söz tükendi kim bilir?
Dostluğun da acı bir kahve gibi keskin ve tadı damakta bıraktığı da aşikar biliyorum
Ben yaşam yolculuğumu artık sonlandırmak istiyorum kardesim,
ÇÜNKÜ,
Bıktim vefalı görünümlü ukala insanlardan ve onların yalakalığıni kendine vazife sayanlardan...
Bıktım onca yazdığım şiirlerin her hecesinde olan o kadından...
Usandım artık gözlerin kalp kadar masum olamamasından...
Tükendim artık herkese güleryüzlü görünüp içimde kopan fırtınalardan
Ve kendi tükenmişliğimle başkalarıni mutlu etmeye çalışmaktan...
Değerli dostum,
Sanırım veda vakti geldi ne dersin...
Bu, cümlelerin efendisi olupta kendi benliğine sahip çıkamayan bir adamın son sözleriydi.