4

183 17 1
                                    

Lisa'dan;
Gözlerimi çalan telefon ile aralamıştım. Bıkmıştım her sabah aynı kişi tarafından uyandırılmaktan. Aklıma Jennie'nin elini bağlamayı unuttuğumu ve kapının açık olduğu gelmişti. Hızlıca yatağımdan fırlayıp koşa koşa Jennie'nin yattığı odaya gittim. Orada yoktu. Etrafı ararken mutfakta yemek yiyen masum bir Jennie ile karşılaştım. Yanına gittiğimde benimle konuşmaya başlamıştı fakat yüzünü dağınık saçları yüzünden göremiyordum.
"Kafanı kaldır."
"Kaçtığımı mı sandın?"
"Benimle konuşurken yüzüme bak."
Kafanı kaldır dememe rağmen dediğimi yapmadığında elimle yemeğine vurmuştum.
"Sikeyim, kaldır kafanı."
Çenesinden sertçe tutup bana bakmasını sağladım. Kaşındaki kana baktığımda benim de beynime kan sıçramıştı.
"Bu da ne?"
"Kaçmaya çalıştım ama adamların beni tuttu."
"Hangisi yaptı?"
Bana cevap vermedikçe çenesini sıkıyordum.
"Takımı lacivert olan, şişman olan."
Elleri titreyerek işaret etti adamı. Sinirle ensesinden tutup bahçeye fırlattım. Yere düştüğünde adamın üzerine gidip belindeki silahı çektim. İki eline de ateş ettikten sonra inlemesini dinledim.
"Canın çok acıdı mı Jennie?"
"Lisa dur."
Silahın şarjör kısmıyla adamın kaşına vurmuştum.
"Kendinden güçsüz birine vurmak nasıl hissettiriyor biliyor musun? Güçlü hissettiriyor. Bunu sen daha iyi bilirsin."
İkinci kez kaşına vurduğumda yer kan olmuştu. Kaşı çok fazla açılmıştı.
"Müşteri onu beğenmezse seni öldürürüm."
Silahı yere atıp mutfağa doğru gittim. Jennie'yi elinden tutup odaya doğru sürükledim.
"Hem beni koruyup hem bana kötü davranıyorsun. Nesin sen?"
"Sahibin."
Dolaptaki pansuman malzemelerini çıkarıp Jennie'nin kaşını temizlemeye başladım.
"Amacın ne?"
"Seni müşteri beğenmezse ve şikayetçi olursa mal alamam."
"Bu yüzden mi bana zarar gelmesini engellemeye çalışıyorsun? Beni bekleyen müşteri olmasa sen de mi vuracaksın?"
Gözlerime o kadar derinden bakmıştı ki içim gitmişti. Etrafıma bakındım, bana çevrilen yüzü gördüm. Donmuştu, hareketsizdi ve hevesle "hayır." dememi bekliyor gibiydi.
"Evet."
Şöminede yanan odunların çıkardığı ses haricinde başka bir ses yoktu odada. Bir an Jennie'nin yüzünü gördüm, yanaklarında yaşlar vardı. Yavaş yavaş benim için vazgeçilmez oluyordu. Gözündeki yaşları sildikten sonra hazırlanması için söze koyuldum.
"Hazırlanmalısın."
"Beni götüreceğin müşterin güzel olmamı mı istiyor?"
"Jennie beni sinirlendirme."
Sesim çok soğuk çıkıyordu ama içim acıyordu. Bu işi yapmak zorundaydım. Yapmazsam ilk zarar gören Jennie olurdu. Onu oradan kurtarmanın bir yolunu bulacağım.

Heal my heart, hurt my soulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin