sabahın beşinde uyanmış daha kendine gelememişti. Elini yüzünü yıkadı. Su buz gibiydi birden bire ürperdi yüzü kaskatı kesildi. O bile sabahın bu saatinde neden uyandığını bilmiyordu. Sonra aklına geldi ailesiyle beraber tatile gideceklerdi. Savcıydı kendisi 10 yıllık evliliği süresince ilk defa tatile gideceklerdi. İçlerinde küçük bir heycan kıpırtısı vardı. Birden gözü 80 lerden bozma arabasına takıldı iyi durumdaydı aslında yıllar ona yaramıştı. Birden boynunda soğuk iki elin dolaştığını hissetti. Arkasın döndü bu eşi cemre idi uzun sarı saçları dağılmış hafif alnına düşmüştü. Mavi büyük gözleri torba torba olmuştu. Belliydi oda daha kendine gelememişti. Birer kahve içmeye karar verdiler. Son hazırlıklarını tamamlayıp yola koyuldular. Hiç kimse konuşmuyordu Ayhan biraz dalgındı. Yollar ıslak ve oldukça kaygandı sanki gece aralıksız yağmur yağmıştı. Araba hafif kayar gibi oldu ama ayhan hemen toparladı. İstemsizce cemrenin yüzüne baktı yüzü bembeyaz olmuş kaskatı kesilmişti ve korku dolu gözlerle önüne bakıyordu. Ayhan onun baktığı yere doğru baktı ve gördüğü son şey bir tır oldu. Her yer kararmıştı. Uyandığında heryeri ağrıyordu. Etrafına biraz bakındı depodan bozma bir yerdeydi. Hemen karşısında bir kapı gördü. Tüm gücüyle kapıya doğru yüklendi ama kapı açılmadı. Ayaklarının hafif ıslandığını hissetti etrafına bakındı duvarlardan su akmaya başlamıştı. Ordan çıkmak için çıldırmış gibi bir sağa bir sola saldırdı. Ama nafile sanki o hareket ettikçe duvarlardan daha fazla su akıyor ve onu yutmaya çalışıyordu. Artık nefes alacak alan kalmamıştı. Boğuluyordu akciğerlerine dolan suyu hisseti artık gözleri kararmaya başladı, bayılmıştı. Birden kulakları sağır eden bir müzik sesiyle irkildi. Hemen kendine gelmişti. Etrafına bakındı çok kalabalık bir konser alanındaydı. Sahnede çok tanıdık birini gördü ama çıkaramadı. Belki yakından tanırım diye sahneye doğru gitti. Gördükleri karşısında şok olmuştu o çocuk elinde tokmakla davul çalıyordu davul tamamen insan derisinden yapılmıştı. Kaçmak istedi arkasını döndüğünde daha büyük bir şok yaşadı. Tüm seyirciler derisi yüzülmüş birer insandı. Eli ayağı boşaldı tekrar etraf kararmıştı. Martı sesleriyle birlikte uyandı. Hemen etrafına baktı şirin bir sahilde gözlerini açmıştı. Kumların üstünde uzanıyordu. Tüm bu yaşadıkları onu çok yormuştu. Hiç hareket etmek istemedi ama bu onun en büyük hatası olacaktı. Kumlar sanki onu yemeye başlamıştı kuma batmaya başladı birden karşısında konserdeki davulcu çocuğu gördü. Ondan yardım istedi. Çocuk donuk bir ifadeyle beni neden kurtarmadın baba? Dedi ve kumların onu yutmasına yardım etti. Nefes alamıyordu bayılmıştı ama bu uzun sürmedi. Birden uyandı bir hastanedeydi başında doktorlar komadan çıktı diye birbirlerini tebrik ediyordu. Birden herşey aklına geldi bir kaza yapmıştı ve komaya girmişti. Doktorlardan biri eşinin öldüğünü söyledi ona. Hiçbir tepki vermedi ayhan tek isteği bürosuna gitmekti. Doktorlardan kaçtı ve bürosunun yolunu tuttu. Odasına girdi ve eski dava dosyalarını incelemeye başladı.
DAVA NO: 23
ÖZ KARDEŞİNİ DENİZDE BOGARAK OLDÜRMÜŞ SAVCI AYHAN GEDİKLİ DAVA SONUÇU DELİL YETERSİZLİGİNDEN SERBEST KALMIŞTI.
Bir şok yaşadı o da rüyasında boğuluyordu. Hemen başka bir dosya daha açtı
DAVA NO: 45
KARISININ DERİSİNİ YÜZMÜŞ VE ONU VAHŞİCE KATLETMİŞ. DAVA SAVCISI AYHAN GEDİK DAVA SONUCU DELİL YETERSİZLİGİNDEN SERBEST.
Eli ayağı boşaldı son bir dosya daha vardı titreyerek onu aldı ve okumaya başladı
DAVA NO:678
MİRAS İÇİN ÖZ KARDEŞİNİ CANLI CANLI GÖMMÜŞ DAVA SAVCISI AYHAN GEDİK DAVA SONUCU DELİL YETERSİZLİGNDEN SERBEST.
Artık anladı kirli geçmişi onun peşini bırakmamıştı ve onu en savunmasız anında yakalamıştı. Pişmanlık duygusu onu içinden çıkılmaz bir hale sokuyordu. Birden hatırladı davulcu çocuk onun kendi çocuğuydu
Yıllar önce bir hata yapmış ve bir kızı hamile bırakmıştı. Daha sonra çocuğu zorla aldırmış ve ondan kurtulduğunu düşünmüştü.
