Bacaksız ✖️ ~2

61 8 6
                                    

"Mina," dedi Ares soğuk bir sesle. "Eyvah, Mina. Şimdi yandın işte kızım." dedi içimde ki tanrıça bana acıyan bir sesle. O sırada Ömer'in sesini duydum; "Bir sorun mu var, Ares?" dedi 'Ares' sözcüğünü aşağılayan bir ses tonuyla. Ben şimdi bitmiştim.

"Evet. Kız. Benimle. Geliyor." dedi Ares dişlerini sıkarak. Onu ilk defa farklı bir ruh halinde görmüştüm. Umursamaz ve soğuk değildi, sanki umursar ve kızgın gibiydi. Belki de onunla yatmayı kabul etmiş tüm kızlara aynısını yapmıştı.

"Kabul etmedi ama. Mina kabul etmez, değil mi Mina?" dedi Ömer bana. Neyi kabul etmek?

"Kabul etti," dedi Ares aynı ses tonunu kullanarak. Olamaz, onunla yatmayı kabul etmiştim. Bundan bahsediyorlardı değil mi? Ares beni kendine çekmeye başladığında, Ömer karşılık olarak ona yumruk attı.

"Durun!" diye bağırdığımda ikisi de bana dönmüştü. Ares'e bakarak, "Vazgeçtim. Seninle gelmiyorum," dedim. Aşağılayan ve küçümser bir bakış attı bana.

"Öyle bir şansın yok, Bacaksız," dedi.

Neden ki? Onunla yatma fikrini başta çok istediğimden yanlışlıkla kabul etmiştim, fakat bunu istemiyordum. İroniye bakar mısınız?

"O benimle Ares. Uzak dur," dedi Ömer, Ares'e "Uzak dur" sözcüğünü bastırarak. Ben, Ömer'leyim? "Ne zamandan beri?" diye sormak geliyordu içimden ama şuan olduğumuz ortamda olmazdı. Daha sonra konuşurduk.

"Bakire misin?" diye sordu bana Ares. Normalde böyle bir soru aldığımda filmlerde ki gibi bir tokat falan atardım, fakat rekleks olarak başımı onaylar biçimde salladım. Ares aldığı cevaptan dolayı memnundu.

"Unutma bunu Ömer. Onu ben bozacağım," dedi Ares ve bizden hızla uzaklaştı.

"Bana olan borcunu hatırlıyor musun Mina?" diye sordu Ömer. Hatırlıyordum, başımı salladım. "Bana artık borcun kalmadı, benimle sevgilisin artık," dedi.

"Anlayamadım?" dedim Ömer'e.

"Böylece," dedi ve durakladı, bana göz kırptı "artık Ares sana bulaşamayacak."

Bu benim istediğim şeyin tam tersiydi, denemeye değmez miydi yine de? Belki Ares kıskanırdı?

"Tamam o zaman, artık sana borcum kalmadı," dedim yavru kedi bakışımla. O da ana karşılık olarak gülümseyerek, "Bilmiyorum artık, belki," dedi ve devam etti "Seni bugünde kurtardım. Yani daha bir borcun daha var." dedi ve yine göz kırptı. Karşılık olarak bende gülümsedim.

"Gülümsemen çok hoş," dedi elini yanağımda ki gamzeye koyarak. "Bunu bana sen mi söylüyorsun Ömer?" diye mırıldandım.

"Anlayamadım?" dedi.

"Senin gülümsemen kadar hoş olmasa da hoştur," dedim yine gülümseyerek.

"Mina!" diye bağırdı Arel. "Tam zamanıydı Arel, tam zamanı," dedim mırıldanarak. Ömer bana bakıyordu.

"Gitmem lazım, çok üzgünüm. Bir borcum var sana. Unutma," dedim karşılığında da o göz kırptı. Arel'e doğru yavaşça yürümeye başladım. Ağlıyordu sanki?

"Birtanem. N'oldu?" dedim, o ise hıçkırarak bana sarıldı. "Onur," diye fısıldadı. O şerefsiz arkadaşıma bir şey mi yapmıştı yoksa? "Ne yaptı sana söyle hemen. Doğu nerde?" dedim bağırarak. Sonra ona "Beni burda bekle," dedim kızgınca ve içki, kızlar, striptizcilerin yanında bekleyen Onur'a doğru yürümeye başladım.

"Sen," dedim ve devam ettim "Arel'e ne yaptın orospu çocuğu?" Bana 'dediğin hiç bir şeyi anlamıyorum' bakılı attı. "Anlamamazlıktan gelme!" diye bağırdım ona.

"Beni istedi, bende istediği şeyi verdim Mina. Aynısını seninlede yapabiliriz," dedi ve göz kırptı. Gözlerimle Ömer'i aradım. Ömer'i biraz yakınımızda görmenin cesaretiyle Onur'a tokat attım.

"Sürtük," diye bana tısladı ve gömleğimin düğmelerini açmaya çalıştı. O sırada Ömer bize doğru koşmaya başladı ve Onur'un bileğini kıvırdı. Herkes bize bakıyordu. Doğu, Almina, Arel, okulun diğer popülerleri hatta Ares bile.

Böyle de olsa sonunda dikkatini çekmiştim.

"Onur çek ellerini kızın üstünden," diye tısladı Ares, Onur'a. İçimde ki tanrıça Ares'e "Sana ne oluyor gülüw?" diye soruyordu. O sırada Onur ellerini çekti. Ömer de geri çekildi.

Ares yanıma gelerek, "Bana borçlusun Bacaksız," diye suratıma üfledi. Ares'e borçlu kalmaktan hoşlanmamıştım ama Ömer'e borçlu kalmak sorun değildi.

"Sana hiçbir şey borçlu değil," dedi Ömer ve beni partiden dışarı sürükledi. "Imm, sevgilim?" dedi. "Yalancıktan sevgilin," diye düzelttim onu.

Ömer üzerime eğildi ve beni öpmeye başladı. Başta ona karşılık vermek istemiyordum. Ömer çok tatlıydı ama.. Benim bir amacım vardı. Tam Ömer'i ittirecektim ki, bacaklarımdan tutup beni duvara yasladı.

Daha fazla dayanamayıp bacaklarımı beline doladım. Hırkasının arkasına tırnaklarımı bastırıp, onu kendime daha çok çektim. Alt dudağını emmeye başladım. O sırada Onur'un sesini duydum;

"Kendinize bir oda bulun şapşal aşıklar."

Şapşal aşıkmış. Hıh.

Yazardan:

~ Selam :d Burda Ares'i Kıvanç'a veya Meriç'e benzetebilirsiniz. Yani çok beğenerek okuduğumdan özenmiş olabilirim ama 'bildiğin kopyalamışsın' demeyin.

Bu arada sınır; +3 vote ve +15 okunma, sınır koymayı sevmiyorum ama diğer türlü boşuna yazıyormuşum gibi hissediyorum. Vote yaparsanız veya yorum çok sevinirim. ~

Multimedia : Ömer (Ömer Engin)

ÖNEMLİ!
ŞUAN BUNU OKUMAYI BİTİRDİYSENİZ VE SEVDİYSENİZ İKİ DK ÜŞENMEYİ BIRAKIP ŞU KÜÇÜK YILDIZA TIKLAR MISINIZ? EMEĞE YAZIK AMA BURDA. BENDE BAZEN HİKAYELERDE UNUTUYORUM VOTE VERMEYİ AMA LÜTFEN YANİ. ŞUAN SEVDİYSENİZ EĞER HİKAYEYİ O YILDIZI DOLDURUR MUSUNUZ LÜTFEN?

Bacaksız ✖️Donde viven las historias. Descúbrelo ahora