23.09.1995
Colorado eyaletinde doğdu Taylor.Ağlaması tüm hastanede yankılanıyordu,annesi yaşlı gözlerle aldı kucağına,birkaç tel sarı saçlarıbulunan kafasını usulca öptü.İlk çocuğuydu bu Sindy'nin.Ama Taylor'ın doğuşu herşeyi değiştiriyordu aslında.Yaşamlarını,yaşayacaklarını.Babasının vampir oluşu Taylor'u yarı vampir yapıyordu.Ama bir sorun vardı.Annesi normaldi.
Babası Jhon Doğumhane'nin kapısının önünde bekliyordu.Heycanlı,mutlu aynı zamanda endişeliydi.Sindy'nin normal olması her şeyi zor yapıyordu.Taylor birçok şeyden geçecekti ve yanında ona destek olamayacaktı.Birden Doğumhane'nin kapısından bir doktor çıktı.Gözlerinde hüzün çok fazlaydı.Jhon anlamıştı.Ya Taylor gitmişti,ya Sindy..
"Üzgünüm bay Williams,ama karınızı kaybettik."bu sözler Jhon'u yıkmıştı.İki elleri ile yüzünü kapattı ve olduğu yere diz çöktü.Ağzından küçük bir hıçkırık kaçtı.Taylor Sindy'i Jhon'un ellerinden almıştı.O anki nefret duygusu Jhon'un tüm bedenini kapladı.Vampirler hissetmez diyorlardı.Ama Jhon tüm duyguları doruğa kadar yaşıyordu.
Doktor birkez daha konuştu."Kızınızı birazdan odaya alacağız."dedi.Jhon hâla elleri yüzünde,başını salladı.
15.02.2000
Taylor hızla büyüyordu.Annesizliğe alışmıştı küçük bedeni.Babasına o kadar bağlıydı ki,hem annesi hem babası olarak görüyordu onu.Taylor babasına daha bu yaşta çok büyük bir saygı gösteriyor ve çok uslu duruyordu.Ama Jhon'un Taylor'a duyduğu çok büyük bir nefret vardı,kendi öz kızından nefret ediyordu.'Sindy onun yüzünden öldü'düşüncesiyle yiğip bitiriyordu kendini.Taylor bunun farkında değildi.Ama Jhon ona o kadar kötü davranıyordu ki farkında olmamak imkansızdı.Gece Taylor'un hıçkırıkları evin içini dolduruyordu,ama Jhon'un tek yaptığı her gözyaşında ondan daha çok nefret etmekti.Taylor bir sorumluluktu Jhon için.Babasına o kadar ihtiyacı vardı ki,annesiz bir yaşam sürmek zordu..
22.08.2003
Taylor artık 8 yaşındaydı.Çok güzel bir kız olmaya devam ediyordu,dalgalı sarı saçları,masmavi gözleri,kıvrımlı dudakları ve herkesi kıskandıracak bir zekası vardı.Okulda birinciydi,daha bu yaşta tüm erkekler peşinden koşuyordu.Onun hayatı böyleyken babasınınki berbattı.Her yaptığı hatada Taylor'u suçluyordu.Evde Taylor'un izinsiz konuşmasına izin bile yoktu.Yemeğini veriyor sonrada odasına çekilip ağlıyordu.Oysa Taylor ile oyun oynaması,gezmesi,ödevlerine yardım etmesi gerekmiyormuydu.Jhon bir baba değildi,olması gerektiği gibi..
11.05.2010
Taylor genç kız olma yolunda başarılı bir şekilde ilerliyordu,özellikleri belirginleşti.Kıvrımlı vicudu,uzun sarı saçları,ince kıvrık dudakları,mavi gözleri ve zekası.Her erkeğin hayaliydi Taylor.Ders notları harikaydı,uzun boyuyla birçok sporda başarılıydı.Ama ne yazık ki tek bir arkadaşı bile yoktu.Zaten böyle güzel ve zeki bir kızın arkadaşı olmak istemezlerdi.Okulda hakarete uğruyordu,'annesiz,annesiz'diye dalga geçiyorlardı.Taylor ne yapıyordu.Susuyordu.
İçinde kopardığı fırtınaları,attığı çığlıkları eve gelince dışa salıyordu.Babası yine yanında değildi.Sürekli içiyor bazen ise cani bir şekilde Taylor'u dövüyordu.Vampir olduğunu daha bilmiyordu Taylor.Ama fazla uzun sürmedi.Büyüdükçe Vampir özellikleri dışa vuruyordu.Birgün babası yine Taylor'a vurdu ve odadan çıktı.Taylor ağzına gelen tatlı sıvıyla aynanın karşısına geçti ve ağzına baktı.Azı dişleri normalden uzundu.Hızla koştu ve babasının yanına gitti"BABA!BABA!"Kapıyı çalmadan içeri girdi."Ne var kahrolası.!"babasının onu terslemesine alışmıştı artık "Taylor."Baba ağzım kanıyor,ama normal değil azı dişlerim normalden uzun."babası bir kahkaha patlattı."Geri zekalı,çok fazla hayal kuruyorsun."Taylor başını eğip odadan çıktı.Bilmediği çok şey vardı.Bu daha en başı.........
08.07.2015-Taylor'un Ağzından.-
Bir sabah çok çok fazla bir baş ağrısı ile uyandım.Yatakta doğruldum ve gözlerimi ovuşturup etrafıma bakındım.Saatin kaç olduğunu merak ediyordum,çünkü şimdiye kadar babamın odama dalmış:Bu kadar uyuduğum için bağırıp çağırması gerekiyordu.Yavaşça ayaklarımı yataktan sarkıttım ve parmaklarım soğuk zemine temas edince gerindim ve banyoya gittim.Üzerimdekilerden kurtularak kendimi ılık suyun şevkatli kollarına bıraktım.Düşüncelerimi sadece duşta değerlendirebiliyordum.Fakat doğduğumdan beri değerlendiremediğim tek şey annemin ölümüydü.
Duşum bitinçe havluyla vicudumu kurulayıp iç çamaşırlarımı giydim,üzerimede beyaz üzerinde 'barış'simgesi olan kısa kollu bir tişört altımada sarı kot şortumu giyip ayaklarıma converse'lerimi geçirdim.Saç kurutma makinesi ile saçlarımı kurutmaya hazırlanıyordum ki telefonumun 'zil sesi ile kurutucuyu kenara koydum ve koşarak odaya gittim.Bir saniye.Bu normal bir koşuş değildi,biraz fazla hızlıydı.Saniyesinde telefonuma ulaşmıştım.Kendi kendime kaşlarımı çattığımı fark ettim,ve bunun çok aptalca olduğunu anlayıp telefonumu açtım."Alo?""Ashly!!!"yine aptalca kaşlarımı çattım.
"Aaaa,Ashly?"bu kimdi?."Ah pardon üzgünüm."dedi ve bir anda telefonu kapattı tanımadığım kız.İnsanlar çok tuhaftı.Ama çözmem gereken sorunlar olduğunu hatırlayıp ıslak saçlarıma aldırmadan odamdan çıkıp mutfağa gittim.İznim olmadığı halde konuştum"Baba!Muhtemelen bana inanmayacaksın ama birkaç dakika önce olağan üstü bir hızla banyodan odama geçtim."babam kızgın bakışlarla beni süzdü."Saçmalıyorsun."dedi ve gazetesini okumaya devam etti."BİR KEZ DE BABAM OL!BİR KEZ OLSU DİNLE!BABA BENDEN NE SAKLIYOSUN!!!???"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstü!
FantasyOlağanüstü bir yaratık olduğunu bilmeden önce sıradan bir kızdı.Ailesinin büyük sırrı tüm hayatını etkiledi. Babası insan değildi.O'da.O gerçeklerle yüzleşmeye çalışırken birden beklenmedik bir misafir girdi hayatına. Sırlar,yalanlar,gerçekler,intik...