Sırıttı. İlk defa ona gülmeyi yakıştırmadım.
Gözümün önünden çekilip arkama geçti.
Ne yapacağını merakla beklerken o beklenmeyeni yaptı. Ayaklarımı çözdü.
Parmaklarımı sırtımda biraz oyalanıp baklavalarıma yayıldı. Napıyordu? O kazanmıştı zaten. Niye zorluyordu bu kadar?
Ellerini bedenimden sıyırdığında gözlerini gözlerime kenetledi.
"Bakalım ne kadar güçlüsün!"
Nefesi dudaklarımı yaladığında bakir bir herif gibi dudaklarına abandım. Geri çekilmedi. Bu sefer ilk sırıtan ben oldum. Ve o bir müddet dudaklarımda oyalandıktan sonra geri çekildi.
"On dakikan var"
Dönüp koşar adımlarla kapıya ilerlediğinde arkasından baktım.
Kapı çarptığında boş arazide kalmıştım. Kafamı kaldırıp elime tutuşturduğuna baktım. Bıçak
"Siktir!"
Aklıma sorular üşüşürken küfrü savurdum
Hadi lan kesil.
Nasıl halat bu eşşek sikinden mi yapmışlar
Son parçada yarıldığında serbest kalan ellerim yere düştü. Bileklerimi sıkıp ayakta durmaya çalıştım. İki adımda duvara yanaşıp pencereyi andıran boşluktan baktım. Gitmiş miydi? Siktir
"Polisin ne işi var!"
Dar açıklıktan geçmek için kollarımı dışarı sarkırıp kendimi salmaya çalıştım
"Hadi lan"
Ayakkabımın teki içerde kaldığında bian için almak için dönmeyi düşünsem de koşmaya başladım. Sikti siktir
"İçerde olduğunu biliyoruz. Teslim ol Tolga"
Neyden kaçıyordum. Neyi üstüme yıkmaya çalışıyor bu psikopat
Silah sesiyle ayağım sendeledi. Geriye dönüp baktığımda ateşin buraya edilmediğini anladım. Bir polis vurulmuştu. Siktiir
Dağınık haldeki polislere olduğum noktaya baktığındı yakalanmıştım. Hem de bir polisi vurduğumda düşünülmüştü. Kaçmak için koşmaya tekrar başladığımda ikinci silah sesi duyuldu. Şimdiki hedef bendim.
Üzerime düşen tahta parçasını kaldırmaya çalıştığımda tahtayla beraber yuvarlandım.
Ayağımı sürüklemeye çalıştığımda beceremedim.
"Ah"
İkinci bir düşüşle omzumu da incitmiş oldum. Girdiğim mahzen biran kararırken kafamı kaldırdım.
"Sen"
"Şşt"
Küçük eli ağzımı kapattığında içeri sızan ışıkla anca gözlerini gördüğüm kadına baktım.
"Yakalanmak istemiyorsan uslu dur"
Gülme krizi bedenimi sardığında ikinci elini de kullandı ama yok durduramıyordu.
"Beni kurtarmak için mi saldın"
"Seni anlamıyorum"
Ben de ağzı kapatsam ben de anlamam herhalde. Sakinliğimden olsa gerek elini dudaklarımdan çekti. Hala üzerimdeydi ama. Boynumu geriye atıp tahta tavana baktım. Bulunma ihtimalimiz yüksekti.
"Kaldır kıçını"
Sırıttım
"Kes sırıtmayı çekil"
Kısık sesinin tınısı ninni gibiydi. Her şeye rağmen bir yumuşaklık buluyordum onda.
Ayaklarım aşağı sarktığında ellerimle duvara sürtündüm. Tekrar bir düşüşü kaldıramazdı bedenim.
Zifiri karanlığın içinde kaç dakika geçmişti. Beyaz ışık etrafı aydınlattığında gözümü ovdum.
İlk bakındığım herhangi bir delikken başımın üstü hep topraktı.
"Ama nasıl?"
"Gerçekten zeki olanların anlayacağı şey bu yorma beyinciğini!"
Bir adım attığımda ayağıma baktım. Ağrısı hafiflemişti.
"Desene inine düştüm"
İfadesizdi bakışı.
Birkaç saniyelik bakışmamız sürdü.
ne ara ona yaklışmıştım bilmiyorum ama bu sefer o izin vermeden öpmeyecektim. Anlamıştı bunu ve çok geçmeden dudaklarıma ufak ama nazik olmayan bir öpücük kondurdu.
Ellerim tişörtünün içinden geçip göğüslerine kavuştu. Ağzımın içine inlediğinde bu tarifsiz bir histi. Dilimle dudaklarını iyice yalayıp hafif hafif ısırdım. Bir yandan iri memelerini sıkıyordum. Sertçe. Dudaklarımı ayırıp soluklandım ellerimse meme uçlarını yavaşça okşuyordu. Koyu yeşil gözlerine baktım. Fazla arsız bakıyordu. Ve kızgın. Durmama ve yavaşlığıma kızıyordu. Sertçe pantolonumu indirdi. Ellerini tuttup ve onu duvara sabitledim. Alçak tavandan dolayı kafam eğikti. Burası tam onun boyunaydı.
"Sakin ol! Her bir hareketin zevkini almanı istiyorum"
Kaşları yanaklarına iyice yapıştı. Çatmaya ne gerek varsa şimdi.
Ellerini tek elime alıp diğer elimi aşağıya verdim. Sabrı öğrenecekti önce.
Kot pantolonun düğmesini açtım. Yavaşça fermuarı ardından pantolonu ondan sıyırdığımda az çok aynı konumdaydık.
Elimi ince bez parçasından içeriye soktum. Islanmıştı.
Ah bu anı ne çok beklemişim.
Direnmeseydin çoktan altındaydı ya zaten
Pürüzsüz tenini okşadım biraz. Gözlerim gözlerinde kenetlenmişti. Yalvarıyordu.
İşaret parmağım sıvınında yardımıyla rahatça ilerliyordu. İşaret parmağımla orta parmağımı aynı anda ama yavaşça içeriye soktum.
"Tolga..."
Sırıttım
Dişleri dudaklarımı kemirmeye başladı. Sertçe.
Tamam bu kadar hazırlık yeter değil mi, hem baksıra boşalmayı hiç istemem.....
Devamı gelecek
