51. BÖLÜM

18 2 40
                                    

*1 HAFTA SONRA*

"Meloo ! Nerdesin kızım ya?" evet o malla barışmıştık. Aslında hala o günü unuttuğumuz söylenemezdi ama dostluk daha önemliydi. Melike'nin yaşadığı sıkıntılardan dolayı bize karşı bile soğuk davranmasını anlıyordum. "Ne var başımın belası!" cazgır sesini duymamla daha gebermediğini anlamıştım. "Kızım kızlar aşağıda bekliyor yürüsene!" siz sormadan ben söyleyeyim yemeğe gidiyorduk! Şu gerizekalının doğum gününü kutlayacaktık. Siz de biliyorsunuz gerizekalı Melike'den bahsediyorum . Dilara'ya mal Seda'ya beyinsiz diye seslenmişliğim çok diye düşünüyorum.

"Tamam geldim." kapıdan göründüğünde çok güzel olduğunu fark ettim. Şerefsiz benden güzel olmuştu! Yok geri alıyorum en güzel benim! "Doğum gününü kutlayacağız get hazırlan " dediğimden beri "Bir sürpriz yapaydınız." diye homurdanıp odasına gitmişti. Ne gerek vardı çetrefilli şeylere! İki saatin sonunda suratını zor toparlayabilmişti galiba! Tamam kabul ediyorum benim dostlarım çok güzellerdi ama yine de benim kadar güzel değillerdi!

Aşağıya indiğimizde Seda'ya günlerin kızgınlığını yansıtan bakış atmıştım. Şerefsiz beni Akay'a bırakıp gitmiş 2 gün önce gelip özürler dileyip ağlamış bende affetmiştim ama onun haberi yoktu! Sürünsün köpek!

Hepimiz çok güzel olmuştuk. Üç tane araba önümüzde durduğunda gülümsedik. Birinin içinden Tolga indiğinde bize selam verip Dilara'ya hayran hayran bakıyordu. Erkan gülümseyip bizden tarafa gelmişti. Sude'ye bakmamaya çalışıyordu! Pek başarılı olduğunu söyleyemezdim! Bize güldükten sonra Melike'ye dönüp arabaya doğru gitti. Akay'da arabadan indikten sonra Seda , Sude ve bana yönelip "Ooo benim meleklerim yine yaktılar beni!" dediğinde gülüp omzuna vurduğumda acımış gibi sızlandı. Hepimiz arabalara bindiğimizde Melike Burak'ın yokluğunu çekerken biz Ulaş'ın yokluğunu çekiyorduk.

Erkan'ın arabası durduğunda arkasındaki bizde durduk. Melike bize şaşkın şaşkın bakarken gülümseyip birkaç metre ötedeki arabadan inen Burak'a baktık. Baktığımız yere bakıp sonra bize baktı. Gözleri dolmuştu. Ahh güzel arkadaşım. Kızlarla git dermiş gibi kafamızı sallayınca bize doğru gelen sevdiğine bakıp koşarak yanına gitti. Burak kollarını açmış onu bekliyordu zaten! Ne güzellerdi ama. Kaç dakika onları bekledik bilinmez ama arkamızda birbirine sarılmış TolDil olduğunu biliyorduk. Seda ve ben birbirimize buruk bir şekilde gülerken "Olsun dostlarımız mutlu ya" deyip Sude'yle bir ona sarıldım. Akay bize bakıp yanımıza gelip "Bende" dediğinde kahkaha attık. Dilara ve Melike de yanımıza gelip sarıldıklarında ağlamaya başladık. Bu ağlayış gidenleri geri getirmek için değildi. Dostlarımızın mutluluğu içindi ya da biz öyle zannediyorduk.

Burak ve Melike gözden kaybolduğunda Seda Erkan'ın arabasına binmek için gittiğinde bende ön koltuğu Sude'ye bıraktım. Ulaş'tan haber yoktu. Biz erkeklere sormuyorduk onlar da bize! Ayrılmıştık heralde. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Ulaş o telefonları açmıyorsa bitirmiş olmalıydı.

Restorana geldiğimizde gülerek girip yemek siparişlerimizi verip beklemeye başladık. Herkes birbiriyle konuşuyor sohbet ediyordu. Erkan'la Sude artık birbirlerine kötü bakmıyorlar sadece laf sokuyorlardı. Tolga Dilara'ya bakıyordu ama zaten ona bakan zeytin gözler ondan önce davranmıştı. Aşkla gülüştüklerinde bende güler gibi oldum. Seda Akay'dan intikamımı alırmış gibi konuşuyor susmuyor Akay'ın gözünden kan gelmesini sağlayacak derece de bunaltıyordu. Tek tek bakışlar bana dönünce gülümsedim. Karşılığında koskocaman gülüşler aldım.

Eve geldiğimizde Melike haftalardır küs olmalarının cezasını çekmiş ve şimdi de özlemini gidermiş gibiydi. "Üff bende ayrılmak istiyorum Tolga'dan." diyen Dilara'ya baktık. Ben Ulaş yok diye deliriyordum o ayrılmaktan bahsediyordu. Melike evindeki bir deveyi bile yıkacak olan sert yastığı suratına geçirdiğinde bende ağzının üstüne vurmuştum. Seda kafasına vurarken Sude karın boşluğuna dirsek atmıştı. Allah'tan birbirimizi seviyorduk yoksa öldürürdük heralde ! Dilara sızlanıp sustuğunda gülüp "Kalk bana turşu getir kadın!" dediğimde Melike yastığı alır almaz Sude önüme atlayıp "Cesedimi çiğnemen gerekecek !" diye bağırdığında yanağından makas alıp sarıldım. Tabi ki önümde hala kalkan olacak şekilde! "Zevkle ! Başka yere serilmek isteyen." deyip Dilara ve Seda'ya baktı. "Ben turşu almaya gidiyorum çikolata isteyen ?" Dilara ayaklandığında Melike çikolata için ölümümüzü bekletip Dilara'ya döndü.

💜SED💙UL❤EM😍 (TAMAMLANDI.) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin